Kremlin’den dün yapılan yazılı açıklamada telefon görüşmesiyle ilgili şu ifadeler yer aldı: “Rusya Devlet Başkanı, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, 30 Mart yerel seçimlerde partisinin elde ettiği ikna edici başarısını kutladı. Putin ayrıca Türkiye Başbakanı ile iki ülke arasında derinleşen işbirliğinin geliştirilmesi için temasların yoğunlaştırması hususunda hemfikir oldu.”

AB: REFORMLARA ODAKLANILMALI”

Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Caşerine Ashton’ın sözcüsü Maja Kocijancic ise AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin seçimleri izlediğini ve resmi sonuçları beklediğini açıklayarak “Türkiye, son üç ayda yaşanan genelde endişe verici gelişmelerin ardından artık bir aday ülke olarak AB’ye üyelik müzakerelerinde ilerlemeli” dedi. Hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin Avrupa standartlarıyla uyumlu reformlara odaklanılması gerektiğini belirten Kocijancic, çoğunluğun parçası olmayan vatandaşlara erişimin önemli olduğunu, reformlar konusunda diyaloğu yoğunlaştırmaya hazır olduklarını söyledi.

Türkiye ile AB görüşmelerini durduralım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim zaferinin ardından yaptığı konuşmada muhaliflerini sert sözlerle hedef alması, Alman siyasetçilerin tepkisine neden oldu. Almanya’da iktidarın küçük ortağı olan Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU), Türkiye ile AB müzakerelerinin durdurulmasını istedi. İktidarın ana ortakları Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) ile Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) de eleştirel tepkiler geldi.

CSU, Türkiye’ye yönelik eleştirilerini sık sık gündeme getiren bir parti olarak biliniyor. Ak Parti’nin yerel seçimleri kazanmasının ardından Başbakan Erdoğan’ın muhaliflerini hedef alan sözleri yine CSU’nun tepkisini çekti.

CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer, dün akşam Münih’te yaptığı açıklamada, “Giderek Erdoğan’ın Türkiye’sinin Avrupa’ya ait olmadığı ortaya çıkıyor. İktidarın muhaliflerini tehdit ettiği, demokratik değerleri ayaklar altına alındığı bir ülke, Avrupa’ya ait olamaz” dedi.