Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

İran, İnkılabı Kutluyor (Foto)

Bugün İran'da rahmetli imam Humeyni'nin rehberliğinde zalim Şah rejimine karşı başlatılan İslam inkılâbı hareketinin 1979'da zafere ermesinin 35. yıldönümüdür.  

11 Şubat 2014
İran, İnkılabı Kutluyor (Foto)

 İran'da 1979'da  zafere erişen İslam inkılâbına kadar sultasını sürdüren  devrik Şah rejimi dönemi, gerçekte Amerika ve Siyonist İsrail rejimi için altın sayfalar olarak nitelendirilmektedir. Zira, İran'da her ne kadar sözde  bağımsız bir  yönetim olduğu iddia edilmişse de gerçekte  Amerika ve Siyonist İsrail'den binlerce askeri müşavirin  İran'ı yönettiği bilinen bir gerçekti. Bunun yanı sıra  Şah rejimi sadece bir kukla rejimi olmanın dışında, Amerika ve Siyonist İsrail gibi uluslar arası emperyalizm ve siyonizmin hizmetinde olmaktan başka bir iş yapmamaktaydı.

İran'ın ilerlemesi ve kalkınması için kayda değer hiçbir  çaba gösterilmezken ve de önemli projelerin gerçekleşmesine bizzat İran üzerinde sultasını kuran  Amerika izin vermezken, ama İran askeri alanda ağzına kadar silahla doldurulmuş ve İran'ın petrol ihracatından elde ettiği geliri  bizzat  ABD ile batılı silah firmalarının   çarklarının dönmesi için harcanmaktaydı. Bundan dolayı, Amerika ve ırkçı İsrail için İran, adeta  kendilerinin arka bahçesiydi. Çünkü, Amerika ve uluslar arası Siyonizm, Şah rejimini askeri açıdan  güzlendirmek suretiyle İran'ı, bölgede kendi üsleri haline dönüştürmüşlerdir.

Bu arada Amerika'nın İran üzerindeki  sultası o kadar bariz bir şekilde kendini göstermekteydi ki, bizzat adını Amerika'dan  alan 1965'lerde Ak devrim adı altında  mümin İran halkının İslami inanç ve kültürünün bozulması için  sözde devrim ama  tamamen İslam düşmanlığını içeren siyasetler uygulamaya konmuş ve bunun  üzerine daha önceden de  Şah rejiminin dikta siyasetlerine karşı  derinden kaynayan İslam inkılâbı ve halk kıyamı imam Humeyni'nin liderliğinde kendini göstermiştir.

Elbette, 1979'dan önce de yani  1965'lerde ve sonraki yıllarda da,  Şah rejiminin Müslüman halkın inanç ve kültürünü hedef alan ve İran'ı batılılaştırma bu doğrultuda ahlaksızlaştırma dâhil, sosyal hayatın bütün  yönlerini etkisi altına alacak olan  şeytani siyasetlere karşı gösterilen tepkiler ve protesto yürüyüşlerinde  on binlerce   Müslüman şehit olmuş, İran'ın devrik şahının destekçisi batılı  devletler ve onlara bağlı medya ise  İran'da olanları adeta  olmamış gibi dünyaya vermeyip İran'ın güllük gülistanlık olarak  göstermişlerdir. Fakat rahmetli imam Humeyni'nin liderliğindeki İslam inkılâbı hareketi her ne kadar 1979'da  zafere ulaştıysa da bundan önce imam Humeyni, Türkiye, Irak ve Fransa'yı da kapsayan 15 yıla yakın bir sürgün hayatı yaşamıştır. Zira, Şah rejimi  rahmetli Humeyni'nin İran genelindeki nüfuzu ve halkın ona duyduğu sevgi selini gördüğünden en iyi çare olarak onu sürgün etmekte bulmuştur. Çünkü, idam etmenin de yolunu aramış fakat muhtemel tepkileri de dikkate alarak idam yerine sürgün edilmesi şıkkını tercih etmiştir.

İran'da Şah rejiminin askeri  açıdan en güçlü olduğunun varsayıldığı ve hiçbir zaman   kanları akıtılan binlerce şehidin  yolunun sürdürüleceğini tasavvur dahi etmeyen  Şah rejimi ve bu rejimin hamileri, artık kendileri için güvenli bir yer olarak görmekteydiler. Fakat, Şah rejiminin  uluslar arası Siyonizm ve emperyalizmin uşaklığını daha da ileriye götürmesi ve İran  halkının ülkenin  ilerlemeyip  ihraç edilen petrol gelirlerinin  İsrail, Amerika ve diğer ülkelerden  silah alımına  harcanması öte yandan Şah'ın bölge ülkelerine de Amerika'nın temsilcisiymiş gibi  askeri açıdan  tutum sergilemesi kuşkusuz Amerika ve emperyalistlerin  istedikleri bir hedefin gerçekleşmesine neden olmuştu.  Askeri açıdan güçlü bir İran gözükse de halkının desteğini alamayan bir rejim, zindanlara binlerce insani siyasi  suçlu iddiasıyla atarak  en küçük eleştiride bulunanları bile   susturmaktaydı.

Fakat, Şah rejiminin ve sahiplerinin hesabını yapmadığı bir durum vardı ki, o da Allah yolunda canları veren şehitlerin yolunun daha güçlü bir şekilde  kendini göstermesi gerçeğiydi. Bundan dolayıdır ki, Şah rejiminin İran  halkına yönelik zulmüne ulemanın tepki göstermesi ve bunun da başını  rahmetli imam Humeyni'nin üstlenmesiyle  gerçekleşen İslam inkılâbı hareketi tamamen ülkenin  bağımsızlığı, özgürlüğü ve dininin korunması amacıyla  yola çıkmıştır. Binlerce şehidin kanı boşa gitmemiş, böyle bir günde İslam inkılâbı harekete zafere kavuşmuş, zalim Şah da, ülkeden kaçtıktan sonra kendisinin maşa olarak kullanıldığını  anlamış ama iş işten çoktan geçmiştir. Bundan dolayı, İran halkı o zaman nasıl rahmetli imam Humeyni'ye milyonluk kitleler halinde destek verdiyse  bugün de  İslam inkılâbı zafer yıldönümünde geçmiş yıllarda olduğu gibi  yine kadını, erkeği, yaşlısı, çocuğuyla    düzenlenen yürüyüşlere katılarak İslam inkılâbı ve İslam Cumhuriyetinin sahibinin İran milleti olduğunu tekrar gösterecektir. Bunun için bugün İran halkı kadar önemli olduğu kadar  İran İslam inkılâbı ve düşmanları için de  önemlidir. Çünkü onlar her yıl zafer yıldönümü kutlamalarına halkın  katılımının az olacağı vehmine kapılmışlar ve bu zamana kadar onların bu  hayalleri boşa çıkmıştır ve bugün de onların bu arzularını İran milleti geçmişte olduğu gibi boşa çıkaracaktır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.