Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ikili görüşmelerinin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Açıklamasında öncelikle Türkiye ve Fransa arasındaki ticari ilişkilere değinen Hollande, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği konusunda ise "Herhangi bir tarih öngörülmemiştir. Günün birinde bütün fasıllar tamamlanınca, sonra ilgili halkların kararına göre, bir hipotez olarak üyelik düşünülebilir. Her halükarda bu Fransa'da referanduma tabidir. Dolayısıyla, gereksiz yere birtakım korkuları ajite etmeye çalışmanın bir anlamı yoktur. Bu konuda nihai kararı Fransız halkı alacaktır” dedi.
Üyelik tarihi konusuna da değinen Hollande, "Tarih konusu gündeKayhan Karaca ile yapılan söyleşiyi buradan dinleyebilirsiniz!me bile gelmemiştir, bu tarihten uzağız" ifadesini kullandı. Sürecin devamının önemini vurgulayan Hollande, "Fakat ben bu sürecin sürmesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa hiçbir işe yaramamış olur. Başta onu öngörüp de sonra onu engellemenin nasıl bir anlamı olabilir?" diye konuştu.
1915 olayları
Hollande, Fransa'nın 1915 olaylarına yönelik tavrına ilişkin soru üzerine de tarihle ilgili çalışmaların acılı olabileceğini, ancak yapılması gerektiğini söyledi.
"Yapmamız gereken, barışmayı, anlaşmayı sağlamaktır" diyen Hollande, "Daha önce olmuş olanların araştırılması, yapılmış olanların tanınmasıyla ilgili bir çalışma yapmamız gerekiyor" diye konuştu.
1915 olaylarının gündeme geleceği bir zaman dilimine girildiğine işaret eden Hollande, “Fransa'da bir kanun oylandı. Bu noktadan itibaren, hem hukuk konusunda hem Avrupa'nın bu konudaki kararlarının uygulanması gerekiyor. Soykırımın inkarını cezai müeyyideye tabi tutan bir çerçeve karar var. Dolayısıyla, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde bu hukukun da en iyi şekilde uygulanması gerekecek" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamaları
Cumhurbaşkanı Gül de görüşmede 1915'deki Ermeni olaylarının gündeme gelip gelmediği yönündeki bir soruya “her şeyi açık açık konuştuklarını” belirterek yanıt verdi. Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü biliyoruz ki ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen bir konu olmuştur bu. Yüzyıl önce yaşanan olaylarda çekilen acılar, hepimizin ortak acılarıdır. O zaman sadece Türkiye'nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman Türk vatandaşlarının da çok büyük acıları olmuştur. Balkanlardan üç milyon insan tükene tükene Türkiye'ye zor ulaşmıştır. O yılların acılarını eğer biz nesilden nesile taşıyacak olursak bu, doğru bir hareket değildir. Onun için bu konuda yapılacak şey: Bunu tarihe bırakmak, daha doğrusu tarihçilere bırakmak.”
Türkiye'nin AB üyeliği konusunda da açıklamalarda bulunan Gül, AB üyeliğinin Türkiye için "stratejik bir hedef" olduğunu vurgulayarak müzakerelerin başarıyla bitirilmesi halinde bile tam üyeliğin garanti olmadığına dikkati çekti. Fransız halkının referandumda ne diyeceğinin bilinemeyeceğini ifade eden Gül, "Hatta Türk halkı o zaman ne diyecek onu da bilemem. Belki Türk halkı o zaman 'Biz Norveç gibi olmak istiyoruz' da diyebilir... Bunda bir acelemiz yok. Ama acelemiz bir konuda var açıkçası, o da şu: Müzakere sürecini götürürken, yaparken karşımıza engel çıkartılmaması” dedi.