Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "1967'de işgal edilen topraklarının tamamını kapsayacak ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti kabul edilmedikçe, İsrail hükümetiyle barış olmayacak" dedi.

Ramallah'taki Filistin yönetimi binasının önünde toplanan yüzlerce kişiye hitap eden Abbas, sözlerine "Ebedi Filistin devletinin başkenti Kudüslü kardeşlerim hoşgeldiniz" diyerek başladı.

Abbas, "Ebedi Filistin devleti sözüyle şunu kastediyoruz: Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs olmadığı takdirde bizimle onlar (İsrail hükümeti) arasında barış olmayacak. İsrail'in sürdürdüğü yeni yerleşim birimleri projesine karşı, 48 saat içinde cevap vereceğiz" ifadesini kullandı.

"İsraillilerin, barış görüşmelerinde Doğu Kudüs'ün yer almasını kabul etmeyeceğiz" gibi ifadeler kullandıklarını duyduğunu belirten Abbas, "Boşuna konuşmuyoruz. Filistin'in başkenti Doğu Kudüs olmazsa barış olmaz. Çok sabrettik, çok direndik. 1967'de işgal edilen topraklar üzerine Filistin devletini isteyen halkımızın bu isteği yerine getirilinceye kadar sabretmeye ve direnmeye devam edeceğiz. İsrail devletinin, Yahudi kimliğini itiraf etmediğimiz yönünde elimizde bir çok delil var " diye konuştu.

Kahire ve Doha'da Hamas'la varılan ulusal mutabakat anlaşmalarına da değinen Abbas, "Bugün ulusal mutabakat hükümetini kurarak seçim tarihlerini vermeye hazırız. Hamas, ABD ve İsrail'in baskıları altında olduğumu öne sürüyor. Ben de onlara diyorum ki, beni deneyin" şeklinde konuştu.

Serbest bırakılan Filistinli esirlerin, İsrail yerleşim politikalarıyla bir ilişkisi olmadığını dile getiren Abbas, Filistinli tüm esirler serbest bırakılıncaya kadar çalışmaların sürdürüleceğini vurguladı.

AB’den İsrail’e “yerleşim birimi” tepkisi

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Caşerine Ashton, İsrail’in Batı Şeria’da yeni yerleşim birimleri inşa etme kararından derin endişe duyduğunu söyledi.

Ashton, uluslararası hukuka göre yasa dışı olan bu yerleşim birimlerinin, barış için engel oluşturduğunu ve iki devletli çözümü imkansız kılma tehdidi içerdiğini ifade etti.

AB üyesi 28 ülkenin dışişleri bakanlarının, İsrail’in yerleşim birimlerini genişletme politikasına güçlü şekilde karşı olduklarını 16 Aralık’ta oy birliğiyle beyan ettiklerini hatırlatan Ashton, “Mevcut barış görüşmelerinin hem İsrail hem Filistin için yegane fırsat olduğunu” belirtti.

AB’nin bir barış anlaşmasına tam destek sağamaya hazır olduğunu kaydeden Ashton, içinden geçilen zor dönemde tüm taraflara güven inşa etme ve soruna kalıcı, adil ve nihai bir çözüm bulmak için birlikte çalışma çağrısı yaptı.