Amerika'daki ünlü Yahudi düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nün Orta Doğu araştırmaları birimi olan "Saban Centre"ın Washington'da düzenlediği forumda bir konuşma yapan Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry, Orta Doğu'da 'İsrail'in varlığını tehlike altına sokan iki unsur bulunduğunu ifade etti.
Bu iki unsurdan birincisinin doğrudan doğruya İran tehlikesi olduğunu dile getiren Kerry, diğer tehdidin ise Filistin sorunundan kaynaklanan "saatli bomba" olduğunu ifade etti.
Denizden Nehire "İsrail" Hayali Gerçek Olacak
ABD olarak, 'İsrail' hükümetine Filistin sorunundan kaynaklı varlıksal tehdit noktasında tam teşekküllü bir güvenlik planı sunduklarını ifade eden Kerry, hali hazırda müzakere edilen sözde barış koşullarına işaret ederek "İsrail bu barışa evet deme noktasında güçlü olmalıdır" sözlerini sarf etti.
'İsrail'in bu plana "evet" demesi durumunda kendi varlığını tehlikeye atan, olası tüm tehditlerin önünü tıkayacağını belirten Kerry, bu anlaşma ile birlikte 'İsrail'in Ürdün Nehri'ne kadar uzanan toprakların güvenliğini teminat alacağını belirtti. 'İsrail'in hali hazırda işgal ettiği toprakların doğu sınırının, Batı Şeria bölgesi hariç, Ürdün nehrine kadar uzandığı biliniyor.
Öte yandan İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan 'İsrail'in duyduğu kaygıları gidermek maksadıyla İran konusuna da değinen Kerry, nükleer silaha sahip bir İran'ın Yahudi Devleti açısından "gerçek" bir tehdit olacağını belirterek ABD'nin küçük çaplı rahatlatmalar karşılığında İran'ı bu hedefinden vazgeçirdiğini belirtti. Oysa nükleer silaha sahip olmanın İslam dini gereğince de caiz olmadığını defalarca dile getiren İran, sahip olduğu askeri ve teknolojik imkanlarla Siyonistler açısından her halükarda ciddi ve gerçek bir tehdit olmayı sürdürüyor.
Güç Kullanarak Başarılabilecek Bir Şey Değil!
Kerry yaptığı konuşmada zamanın 'İsrail'in aleyhine işlediğine değinerek "Filistin sorunu demografik açıdan saatli bir bombaya döndü ve bu bomba güç yoluyla değil ancak müzakereler yoluyla imha edilebilir" dedi.
'İsrail' açısından iki büyük tehditten biri olarak nitelendirilen İran, 34 yıldır ambargo ve tehditler altında sürdürdüğü yükselişini "bizimle güç dili üzerinden değil; diyalog dili üzerinden irtibat kurun" vurgusuyla savunmuş ve gelinen noktada Batılı ülkelerin müzakere yolunu tercih etmiş olmasıyla, bölgesel anlamdaki etkinliğini korumayı başarmıştır. Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry'nin bu açıklamaları bir yönüyle İran'ın takındığı tavır sayesinde sağladığı üstünlüğün ABD tarafından itiraf edilmiş olması niteliğini taşıyor.
09 Aralık 2013