6 Eylül Cuma günü Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Şia'ya saldıran odaklara sert tepki verdi. Milletimize ve bölgemize karşı açılan emperyalist savaşa da değinen Özgündüz hutbesinin ikinci kısmında şunları söyledi:

Bazen diyorlar ki, madem hak Ali’yle, o halde neden onun tarafında olanların sayısı az? Bugün dünyada olup bitenleri hepimiz görüyoruz. Ülkemin insanları, propaganda araçlarını elinde bulunduranlar tarafından yalana inandırılıyor. 1400 senedir bu iş böyle oluyor işte. Hak böyle örtülüp, yalan ve batıl böyle empoze ediliyor, kirli bilgiler böyle yayılıyor.

Hücceti tamamlamak için diyorum, Şia’nın tamamı adına diyorum, barışçıl çözüm hala mümkün. Geçen hafta da dedim, televizyon programında da dedim, makul değil, olmaz diyen varsa gelsin konuşalım.

Biz birliğimizi kaybettikten sonra hiçbir şeyin önemi yok artık. Bunu yıllardır söylüyorum. Buna karşılık sözümona bir takım İslam aydınları diyor ki, “Şia Yahudi’den de, Hristiyan’dan da kötüdür!” Bu bakışla bakıp milleti kandırıyor, Suriye’de Şii-Sünni savaşı var deyip, ABD’yle el ele vererek Suriye’nin üstüne salıyorlar.

Yarasa güneşi sevmez

Hangi ölçüyle Şia daha kötüdür? Kur’an ve Sünnet ölçüsüyle bunu söylüyorsanız, gelin bir televizyon programında münazara meclisi kuralım, kimin Yahudi’den daha kötü olduğunu bir görelim.

Allah diyor ki Şia yaratılmışın en hayırlısıdır. Beyyine Suresi’nin sondan ikinci ayetini Resul-i Ekrem’e sordular, “yaratılmışların en hayırlısı” kimdir diye. Buyurdu ki, “Ali ve Şialarıdır” Sünni kitaplarının en meşhurlarında da bu rivayet vardır. Ali neredeyse hak oradadır, Ali Kuran ile, Kuran Ali iledir buyurmuştur. Bizi Yahudi’den kötü yapan nedir? Sen ise Allah ve Resulü’yle savaşa başlamışsın.

Hak tarafında durdun mu, batıla böyle görünürsün. Yarasa güneşi sevmez. Şia’yı en kötü görmen, senin yarasalığındandır. Yıllardır söylüyorum; tartışalım, aksi çıkarsa milletimin huzurunda sen hangi din veya mezhebi dersen onu seçeceğim.

Peki bugün bu söylemler niye başladı? Siyonistle bir olarak emperyalizmin çakalı olmak için meşruiyet arayışıdır bu. “Amerika ve İsrail’le bir olup en kötüyle –Şiiyle- savaşıyoruz” diyorlar. Ama o iş öyle olmayacak, Allah aslanı çakala boğdurtmayacaktır!

Şehadet mektebimizin adı

Biz gecekonduda oturmaya, çarıkla gezmeye alışığız. Hele küffar gelsin buraları işgal etsin, sizi o oturduğunuz yerden alaşağı edip kendisine hizmetçi etsin, o zaman görelim halinizi. Bizim kaybedeceğimiz ne var ki sayenizde?! Siz bu İslam toprağını savaş alanına çevirip, sonra da emperyalizmin işgali durumuna düşürdükten sonra halinizi düşünün, biz zaten ezilmişliğe alışmışız, kaybedecek bir şeyimiz yok.

Şehadet bizim mektebimizin adı olmuş artık, bizim açımızdan sorun yok. Biz dedik ki Müslümanlar kardeştir, Allah böyle hükmetmiştir. Siz ise Siyonist ve emperyalistlerin emrine girmeyi seçtiniz. İzzeti emperyalist ve Siyonistlerin elinde gördünüz. Onlar istediğini aziz, istediğini zelil eder diye görüyorsunuz ki, onlara kullukta kusur etmiyorsunuz. Biz izzeti Allah’ın elinde gördük, Biz Muaviye olmayı değil, Veysel Karani gibi çöllerin divanesi olmayı seçtik, kaybedeceğimiz bir şey yoktur.

Size akıl vermek istedik. Dünyanızı en azından küffarın savaş alanına çevirmeyin, naz-ı nimet içinde olan sizsiniz, bunu kendi elinizle ateşe çeviriyorsunuz. Bir yığın ahmak da uymuş bunların peşine gidiyor. Kandırılıp uyuyor. Mazur değil artık, kör müsünüz? Yok biz anlamadık, yok medya bizi kandırdı gibi mazeretiniz artık yoktur. Siz de bir türlü, bir lokmaya satıldınız. Birilerine hoş geleyim diye yalanları bile bile yuttunuz. Artık mazeret de kalmadı size. Cahillik mazereti yok artık kimsenin.

Allah bizi hak yoldan, haklıdan ve haktan ayırmasın. Beş günlük dünya için bir lokmaya dinini, vicdanını, imanını, milliyetini satan zavallılardan etme. Bizi aslan yaşat, aslan öldür, tilki zümresine katma. Vesselam.