İran'a Filistin konusundaki sağlam duruşundan dolayı teşekkür eden Nasrallah konuşmasına şöyle devam etti:

"İmam Humeyni, İran İslam İnkılabından hemen bir hafta sonra 1979'da Ramazan ayının son cuma gününü "Kudüs Günü" olarak adlandırdı.

Filistin'in bütün toprakları Filistinlilere geri verilmelidir. İster padişah olsun, ister cumhurbaşkanı hiç kimse Filistin'in bir çakıl taşını daha bağışlama yetkisine sahip değildir.

İmam Humeyni İsrail'i kanser tümörüne benzetmekle çok yerinde bir benzetme yaptı. İsrail, bölge ülkelerinin ve halkının güvenliğini tehlikeye atan bir tümördür. İsrail yalnızca Filistin için değil, bütün bölge için bir tehdittir.

Bölgede karşılaştığımız sorunların sebebi Siyonist rejime karşı çıkmayışımızdır. Bölgedeki bazı ülkeler buna inanmadılar ve önceliğin komünizm ile savaşmanın olduğunu iddia ettiler. Komünizm ile savaşmak için milyar dolarlar harcadılar. Hatta eski Sovyetler Birliği (Şurevi) ile savaşmak için binlerce kişi Afganistan'a gitti. Onlara şunu sormamız gerekiyor; Neden Filistin'i bırakıp Afganistan'a gittiler!?

Daha sonra farklı bir düşman yarattılar: İran ve etkisi. Çok büyük paralar harcandı, büyük ordular oluşturuldu. Ama Filistin'e gidip İsrail ile savaşmak için değil, İran ile savaşmak için. Eğer bu paranın beşte biri Filistin için harcansaydı Kudüs şimdi bağımsız olmuştu.

Mısır, Yemen ve Libya'da iç karışıklık çıkınca bu "siyasi" olarak adlandırılıyor. Ama, Suriye, Lübnan, Irak ve Bahreyn'deki iç karışıklık "kabile ve mezhep" savaşına dönüştürülmeye çalışılıyor.

Artık halkın şunu anlaması gerekiyor ki; bazıları bölge ülkelerini ve halkı, Şii, Sünni, İsmaili, Fars, Kürt, Türk, Hıristiyan ve Mecusi olarak parçalayıp yok etmek istiyor.

İran ve Suriye'ye Filistin ve Lübnan direnişi konusundaki duruş ve yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Biz Dünya Kudüs Günü'nde bütün dünyaya şunu söylüyoruz; Hizbullah, Müslüman, 12 İmam inancı olan Şii bir harekettir. Biz Filistin, Kudüs, Filistin halkı ve değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz.