Kadıoğlu, “Sadece şimdi değil, uzun yıllardır, yüzyılı aşkın zamandır, şehirlerimizin, kasıtlı olmasa da, Paris gibi fitnelerin olduğu şehirlere dönüşmesi, işte Paris gibi oldu denmesi, Müslüman beldelerin, Hristiyan beldelere benzetilmesi sözlerinden oldum olası utanırım.

Yine o fitne, o Allah'a şirk koşan, batı ülkelerindeki Protestan, Ortodoks, Anglikan, Katolik gibi ayrı ayrı mezhepler ve ayrı ayrı yollara bölünmüş Hristiyanların istedikleri anda bir ve beraber olabilmelerinden, buna karşılık, Ehlibeyt sevdasıyla yanan tutuşan Sünnisi, Caferisi, Alevisi, Hz. Peygamber sevgisiyle yanan tutuşan yine İslam dünyası, Kuran'a bağlı olan İslam dünyası, şirk koşmadan tek Allah'a bağlı olan İslam dünyasının, paramparça olmasından dolayı da utanıyorum.

Evet utanıyorum, şu anda batı, gerek ülkemizde, gerek Ortadoğu'da, Müslümanları paramparça ediyor ve Müslüman devlet başkanları Batıya destek vererek Müslümanların daha zelil olmasına dayanak sağlıyor, işte bundan da utanıyorum.

Acaba diyorum, bugün doğum gününü kutladığımız Hz. Hasan Efendimizin zihniyeti, tam olarak yaşasaydı, tam olarak yaşatabilseydik, Caferilerde de, Sünnilerde de, diğer toplumlarda da, acaba bunlar olur muydu?

Acaba biz birbirimizi, Hz. Hasan, Hz, Hüseyin Efendilerimizin hatırına, Hz. Ali Efendimizin hatırına, Hz. Muhammed (sav) hatırına, Hz. Kuran hatırına sevebilseydik, bugün bu tablo ortaya çıkar mıydı? İşte ben bundan da utanıyorum.

Mübarek Ramazan ayı, rahmet ayı, yağıyor görüyorum, nasip almamız lazım, faydalanmamız lazım, birbirimizi Allah için, tek kitabımız olan Kuran için, Hz. Muhammed Mustafa (sav) için, Ehlibeyt hatırı için sevmemiz lazım, çok sevmemiz lazım, sevmediğimiz için de utanıyorum.

Açık konuşuyorum, sevemediğimiz için de utanıyorum.

Süleyman Mescidi, Yahudi baskısıyla her gün tehlike altında Mescid-i Aksa, orayı düşündükçe, o baskıyı düşündükçe terliyorum ve utanıyorum, bir Müslüman olarak utanıyorum.

Yoksa Esenyurt'u Paris yapmışız neye yarar? Gönüllerimizi Paris yapabiliyor muyuz? Gönüllerimizi aydınlatabiliyor muyuz? Gönüllerimizi Ehlibeyt sevgisiyle doldurabiliyor muyuz?

Hz. Muhammed Mustafa (sav)'nın sevgisiyle doldurabiliyor muyuz?  Birbirimizi Allah için sevebiliyor muyuz, şart koşmadan, sevebiliyor muyuz?

Yarın hesap gününde hesap vereceğiz, o günün azameti için birbirimizi sevebiliyor muyuz?

Hepimizi Rabbim, Hz. Hasan Efendimiz, Hz. Hüseyin Efendimiz, Hz. Ali Efendimiz, Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin sancakları altında toplanmayı, bir, beraber olmayı, mübarek günde, mübarek gecede niyaz ediyorum ve sizlere sevgilerimi selamlarımı sunuyorum. Allah'a emanet olun.