Zirvenin ardından yayımlanan sonuç bildirgesiyle ilgili olarak İngiltere Başbakanı David Cameron, liderlerin 'temel görüş ayrılıklarını gidermeyi başardıklarını' söyledi.

 Suriye'nin geleceği konusunda tüm tararfların katılımıyla düzenlenmesi planlanan konferans için bir takvim açıklanmadı. Sonuç bildirgesinde ayrıca, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, ülkenin geleceğinde nasıl bir rol üstleneceği konusunda da bir ifade kullanılmadı.

Liderlerin üzerinde anlaşmaya vardıkları sonuç bildirgesinde öne çıkan maddeler şöyle:

"Suriye'de akan kanı ve can kaybını durdurmak için birlikte çalışmaya ve siyaset aracılığıyla barış ve istikrarın tesis edilebilmesi için Suriye halkını desteklemeye kararlıyız"

"Birleşmiş Milletler tahminlerine göre 93 bin kişinin yaşamına mâl olan, 4,2 milyon kişinin evlerinden ayrılmasıyla, 1,6 milyon kişinin mülteci olmasıyla sonuçlanan, dehşet verici insanlık trajedisinden büyük bir endişe duyuyoruz."

"Birleşik, kapsayıcı ve demokratik bir Suriye vizyonu temeline dayanan siyasî bir çözümü destekliyoruz."

"Tam yetkiye sahip bir geçiş hükümeti konusundaki anlaşmayı da içeren adımları belirleyen 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre Bildirgesi'ni uygulamaya sokacak, bir Suriye Barış Konferansı'nı en güçlü şekilde destekliyoruz."

"Düzenlenecek konferansın tarafları soruna ciddi ve yapıcı şekilde katkıda bulunmalıdır. Taraflar Suriye halkını tam olarak temsil etmeli ve Cenevre Bildirgesi'ni uygulamaya istikrar uzlaşmayı tesis etmeye kararlı olmalıdır."

"Suriye merkezli terör ve aşırı unsurlardan ayrıca giderek artan mezhep çatışmalarından endişe duyuyoruz. Suriye, azınlıklar ve tüm dinî gruplar da dahil, tüm Suriyeliler'e ait olmalıdır. Suriye yetkililerinden ve muhalefetinden, Cenevre Konferansı'nda, El Kaide'yle bağlantılı tüm örgüt ve bireylerin Suriye'den çıkarılacağını taahhüt etmesini bekliyoruz.

"Suriye'de kimyasal silah kullanımını kınıyoruz. Kim tarafından olursa olsun, Suriye'de sivilleri hedef alan tüm saldırıları, tüm insan hakları ihlâllerini de en sert şekilde kınıyoruz."