Katılımcıların mesajları da tüm dünyada yankı uyandırdı. Birbirinden önemli katılımcıların Aşura mesajları:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
Aşura Matem Merasimi Türk toplumunda yüksek beğeniyle karşılandı. Memleketin birlik ve beraberliğine verdiğiniz önem takdire şayandır. Sizin çalışmalarınız sayesinde bu ülkede Ehlibeyt tanınmış ve Ehlibeyt sevgisi çoğalmıştır.
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç
Kerbela'yı anlamak mazlumu ve zalimi anlamak demektir. Kerbela mazlumların ve mağdurların sembolü olmuş, Hz. Hüseyin ise zulme başkaldırının bayrağı haline gelmiştir. Türkiye'de uzun yıllardır Şii, Sünni, Alevi ayrımı yapılmaksızın bütün vatandaşlar bu törenlere katılarak, Hz. Hüseyin ile birlikte şehit edilen Ehlibeyt mazlumlarını anıyorlar. Biz, Hz. Peygamberin kutlu mesajını duyduğumuzdan beri kardeşiz. Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı başka coğrafyalarda Şii-Sünni çatışması çıkartmak isteyenlere karşı bu tören bir mesajdır. Burada Sünniler de, Şiiler de, Aleviler de bir aradadır, kardeştir ve barış içinde yaşamaktadırlar. Caferilerin Selahattin Hocamız öncülüğünde Hz. Hüseyin'in acısını paylaşmak için için Kızılay’a kan vermeleri de güzel bir uygulama ve çok takdir edilecek bir davranıştır.
CHP Eski Lideri Deniz Baykal
Bugün, tarihimizin en acı, en utanç verici faciasının yüzyıllardır yüreğimizdeki ıstırabını paylaşmak için, o faciayı kendi içimizde yaşamak için, şehitleri anmak için, bir daha böyle faciaların yaşanmamasını sağlamak için, gereken ibret dersini herkesin alması için beraberiz. Muhteşem beraberliğimizi göstermek için, aynı duyguları paylaşmak için, birliğimizi dosta düşmana göstermek için buradayız. Bugün İslam dünyasının dört bir köşesinde bilinçli Müslüman olduğunu bilen herkes bu acıyı yüreğinde yaşıyordur, yaşamak zorundadır. Bu acı hepimizin ortak acısıdır. Bu facia sadece Halkalı'da değil dünyanın her yerindeki Ehl-i Beyt sevgisini hisseden herkesin paylaştığı acı olmalıdır.
Ne yazık ki Muaviyeler bitmedi. Ne yazık ki Yezitler bitmedi. Muaviyeler şu türlü ya da bu türlü devam ederse, Yezitler şu türlü ya da bu türlü devam ederse, acı zulüm devam ederse, şehadet devam ederse bu olaylar unutulur mu? Kerbela sevginin, kudretin gücünü kanıtladı. Siz bu acıyı tekrar hatırlatan bu buluşmanızla hepimize ibret dersi veriyorsunuz. Siz bu acıdan düşmanlık çıkarmamayı, husumet çıkarmamayı başarmış olan insanlarsınız. Kendi yaşadığınız zulümlerin bir daha yaşanmaması için herkese birlik beraberlik, kardeşlik dersi veriyorsunuz. Bu kadar çok acı yaşamış insanların bugün herkesi Ehl-i Beyt sevgisinde ayırmadan ortak noktada kucaklaması muhteşem, asil, soylu bir davranıştır. Sizleri yürekten kutluyorum.
Bir birimizin önemini anlarsak, inşallah bu topraklarda hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi inancından, mezhebinden, dininden, ırkından, etnik kökeninden dolayı ayırmadan, bölmeden, parçalamadan, birlik ve bütünlük içinde herkesin kendi kimliğinin yaşamasına derin bir saygı ve sevgi gösterirken bu topraklarda kardeşçe yaşamaya devam ederiz. Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiye’mizi hep beraber sahipleneceğiz. Herkes kendi inancıyla yaşamayı başaracaktır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Bu büyük matem gününde, başta İmam Hüseyin olmak üzere, Kerbela’ da şehit olan Ehl-i Beyt’i rahmetle yad ediyor, Allah hepimizi şahitliklerine mazhar etsin diyorum.
Diyor ki Hz. Peygamber; “Kim Hasan ile Hüseyin’i severse beni sevmiş olur. Kim de onlara buğz ederse bana buğz etmiş olur.” Yine buyuruyor ki; “Benim evim ve soyum Nuh’un gemisi gibidir. Ehl-i Beyt’ime muhabbetleri ile bu gemiye binenler kurtulur, binmeyenler ise yok olur gider.”
Ehl-i Beyt’ten en çok kimi seversiniz diye sorulduğunda hiç düşünmeden Hasan ve Hüseyin demişti. Yine Hasan ve Hüseyin’e bakarak; “ Allah’ım, ben onları seviyorum, sen de onları sev” diye yakarmış, “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin denim. Hüseyin’i seven Allah’ı sevmiş olur” buyurmuşlardı.
Peygamber Efendimiz torunları İmam Hasan ve İmam Hüseyin’in “arşın iki yanına asılmış küpeler” olarak tarif etmişlerdir.
Bu matem hepimizin matemi, hepimizin ortak matemi
Peygamberin dokunmaya kıyamadığı, üzerine titrediği, “Hüseyin bendendir; ben de Hüseyin’denim” “Hüseyin’ i seven Allah’ı sever” dediği Hz.Hüseyin’ i susuzluğa, yalnızlığa, katliama, Kerbela’ ya terk etmiş olmanın sızısını o günden beri insanlık, üzerinde ağır bir yük olarak taşıyor. O günden beri, Caferisiyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, her 10 Muharrem’de hep birlikte gönlümüzden, yüreğimizden, zihnimizden ve kalbimizden ‘Ya Şehit’ diyoruz, ‘Ya Mazlum’ diyoruz, ‘Ya Maktul’ diyoruz ve ‘Ya Hüseyin’ diyoruz.
Hiç kimsenin hiç kimseye, Sünni’nin Caferi’ye, Caferi’nin Sünni’ye, Türk’ün Kürt’e, Laz’ın Çerkez’e, Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur ve olamaz. Bu topraklar üzerinde hepimiz biriz, beraberiz ve kardeşiz. Bir olacağız, diri olacağız. Allahın selamı Hüseyin’in üzerine, Ehl-i Beyt üzerine olsun.
Dr. Ali Ekber Velayeti -İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamenei’nin Uluslararası Danışmanı
Tarih “Aşura” hakkında çok sözler yazmıştır. Hiç şüphesiz bu gün Cenab-ı Allah’ın günlerinden biridir. Bu gün çok önemli olaylar vuku bulmuştur. Peygamber efendimiz (sav)’in peygamberliğe seçilmesinden sonra, tarihin en önemli hadiselerinden biri, onun değerli torununun, İslam dinine inandıklarını iddia edenler tarafından, şahadete erdirilmesi hadisesidir. O Hak yolu ve Peygamber efendimiz (sav)in ümmetini doğru yola sevk etmeden başka bir amaç taşımıyordu. Hakkı savunuyor, zulme ve dinden sapmalar karşısında direniyordu.
Onlar Resul Ekrem (sav)’in dinini savunmayı kendilerine görev saymaktaydılar. Hz. Hüseyin (as) bu gibi dinden sapmaları kabul edemeyeceğini açıkladı. O yüce Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav)’in ümmetinin işlerinin ıslahı için ayağa kaktı. Böylece tarih sayfalarında Hakkı isteyen ve zulüm’e karşı çıkanlar için bir simge haline geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Kerbela olayı Müslümanlar arasına sokulan fitnenin doğurduğu bir trajedidir. Bize düşen en büyük acılarımızdan dahi ders çıkartmak, sevgi yeşertebilmektir. Hazreti Hüseyin’e, Ehl-i Beyt’e ve Ehl-i Beyt’i sevenlere selam olsun!
Bu matem 1372 yıldır kapanmayan bir yaraya dönüşüyorsa, o büyük acıyla yeniden yüzleştiğimiz her yıldan mutlaka dersler çıkarmalıyız. Her yeni Aşura Günü yüzümüzü bir 1372 yıl öncesine döndürerek şimdiki halimizi, vicdanımızı, insanlığımızı yeniden test etmeliyiz. Bu gün insanlık için yeni dersler çıkaracağımız bir gün olmalıdır.
Kerbela acısı kıyamete kadar dinmeyecek bir acıdır. Bu acıyla ilgili söylenebilecek en net doğru şudur; Kerbela olayı Müslümanlar arasına sokulan fitnenin doğurduğu bir trajedidir. Hiç dinmeyecek bir acıdır. Şii, Alevi, Sünni herkes içindeki Yezid’i öldürebilirse, işte o zaman Hazreti Hüseyin’i yüceltebiliriz, Hazreti Hüseyin’i yaşatırız.
O acınız, bu toplumda yaşayan herkesin acısıdır. O acı tarihin süzgecinden geçip damıtılarak 21. yüzyıla gelen bizim gönlümüzdeki acıdır. O acı hiç dinmeyecek bir acıdır. O acıyı yaşatacağız ama her acıdan ders çıkaracağız. Hz. Hüseyin’e selam olsun, Ehl-i Beyt’e selam olsun. Ehl-i Beyt’i sevenlere selam olsun!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
İslam tarihi içinde her Müslüman'ı derinden üzen bu elim hadiseyi, aradan geçen asırlar sonra bile, aynı keder ve matem ile anmayı sürdürebilmek, gerçek Ehlibeyt dostluğunun samimi bir nişanesi olarak görüyorum. İslam tarihi içinde yaşanmış en talihsiz ve en hazin olan bu hadise; fitnenin, nifakın aynı inanca sahip insanlar arasında bile nasıl ayrılıklara neden olabileceğinin en acı ve ibret verici bir misalidir.
Tarihten alacağımız derslerin ve derinden duyacağımız acı anılan başta Türk ve İslam dünyası olmak üzere bütün insanlığın barışına, kucaklaşmasına ve hayırlarına vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyor, Kerbela şehitleriyle birlikte, tüm Türk-İslam şehitlerini bir kez daha rahmetle anıyorum.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak
Dün Yezid Hz. Hüseyin’i şehit etmişti, günümüzün Yezitleri de kan akıtmaya devam ediyor. İşin acı tarafı; dün Hz. Hüseyin’i şehit eden Yezid’e nasıl ki bir kısım Müslümanlar yardım etmişlerse, günümüzün Yezitlerine de günümüzün bir kısım gafil Müslümanları yardım etmektedir. Bu gelişmeleri acıyla, ıstırapla, gözyaşıyla takip ediyoruz.
Oysa özgürlük her bir insanın en tabi hakkıdır. Eğer insanlar özgür yaşayamazlarsa, kendi kişiliklerini, kendi şahsiyetlerini, kendi varlıklarını anlamsız hale getirirler. Nitekim Yezid kendisine biat edilsin diye Hz. Hüseyin’e haber salmıştı. Fakat Hz. Hüseyin bu teklife asla kabul etmedi. Biliyordu ki, biat etmediği takdirde şehit edilecekti. O, şehadeti göze aldı. Biat etmiş olması adaletin zulme, hakkın batıla, güzelliğin çirkine teslim edilmesi demekti. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in torunu asla ve asla bunu yapmazdı, yapmadı da zaten. Neticede şehitliği tercih etti ve doğru olanı yaptı. Allah hepimizi onun, onların şefaatine nail eylesin inşallah.
Namık Kemal Zeybek - Kültür Eski Bakanı
Yezid’in yaptığı sadece Kerbela değil; Mekke’yi taşa tutturdu, Kâbe’yi yıktırdı. Müslümanların üç gün kanlarını ve ırzlarını helal ettirdi. Medine’de babası belli olmayan nesil meydana geldi. Böyle bir adam Yezid…
Gerçek Müslümanlığı Allah’ın gönderdiği Peygamber (a.s) bize tebliğ ettiği ve ondan sonra da Ehlibeyt’in ve Ehlibeyt İmamlarının en doğru kaynaktan bilerek, dosdoğru anlattığı Müslümanlığı yüreklerimizde yaşamak için bize bu olay lazımdı ve Kerbela’nın sırrı buradadır.
Hz. Hüseyin seferine çıktığı zaman Medine’den Mekke’ye ve sonra Irak’a çıktığı zaman olacak her şeyi biliyordu. Kendisine nerede şehit edileceğini, kanın nereye döküleceğini kucağında kimin öleceğini ve orada kimlerin öleceğini biliyordu zaten. Orada kendisiyle gelmeye niyet edenlere bunları söylüyordu ama o bir sefere gidiyordu, muazzam ve mukaddes bir sefere gidiyordu. Bu seferde zulme karşı, İslam’ı saptırıp saltanat aracı yapanlara karşı, münafıklığa karşı gerçek İslam’ın uğruna şehit olma seferiydi. O öldü ve içimizde dirildi. Hüseyin içimizde yaşıyor. Eğer Hüseyin’i içimizde yaşatamıyorsak biz gerçek Müslüman olamayız. Zaten gerçek Müslüman olabilmek için Hüseyin bizim yüreklerimizde yaşamalı ve bizlere rehber olmalı.
Evet, o yüzden söz doğrudur; her yer Kerbela ve her gün her an Aşura’dır. Ve biz zerrelerimizde Kerbela’yı yaşayacağız. Yüreklerimizin derinliklerinde de Hüseyin ve Ehlibeyt sevgisini yaşayacağız. Gerçek Müslüman olmanın yolu budur. Allah bizi gönderdiği son Nebi’nin yolundan ve O’nun gönderdiklerini en doğru şekilde bize anlatan O‘nun Ehlibeyti’nin yolundan ve Hüseyin sevgisinden ayırmasın. Var olun!