Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, duyarsız olmayı kabul etmediğini söyleyerek: "Kurban Bayramı’nda yapmış olduğum konuşmayı eleştirenler oldu, bana diyorlar ki sanane orada olanlardan, ben de öyle mi diyeyim, banane İran’dan, banane Azerbaycan’dan, Mescid-i Aksa’dan, Irak’tan, Kerbela’dan, Necef’ten? Siz de öyle düşünüyor musunuz? Fıkhi ve toplumsal bir takım konulara zaten normal zamanlarda değiniyorum. Ama yılda iki bayram ve haftada bir Cuma günleri de güncel konulara değinmek zorundayım, ben bunları konuşmaktan mutlu değilim ama ne yapayım ki dert konuşturuyor…
Yıllardır benim söylediklerim bir bir çıkıyor ve korktuklarım başımıza geliyor, keşke yanılıyor olsaydım ve bu yanılgının özrünü dileseydim. Dünyanın her geçen gün daha güzele gittiğini görseydim, keşke böyle olsaydı da ben yanılıyor olsaydım. Ben tahlil yapıyorum, tahlillerim yanlış çıkıyor olabilir. Devlet değilim ki, ülkemin başını belaya sokayım, sizin de çok şükür bugüne kadar başınızı belaya sokmadım, ne katil ne maktül olmadınız. Başınız dik yaşamanız için elimden gelen gayreti gösterdim ve o dik başınızı kırdırtmadan, kanatmadan yaşamanız için gayret gösterdim. Benim üzerime düşen bu, gördüğümü söyleyebilmek…
Muhatapları bundan ders alır ya da almaz, o başka mesele, ama sen doğru gördüğünü söylemek zorundasın.
İmam Hüseyin (as) Kerbela’dan önce dört ay Mekke’de kaldı, Kurban Bayramı’na iki gün kala yani bütün kafilelerin Mekke’ye geldiği ve Arafat yolculuğunun başlayacağı güne kadar Mekke’de kaldı, bütün hacı adaylarına durumu anlattı. O günkü şartlar da bu çok tesir etmedi, hemen ordular kurulup İmam Hüseyin (as)’a biat ederek zulüm düzenini bitirmedi, ama İmam Hüseyin (as) sorumluluğunu yerine getirdi. O gün sonuç vermediyse de işte bugün sonuç verdi, İmam Hüseyin (as)’ın ölüsü, imparatorların dirisinden daha etkili olduğunu gösterdi. Allah’ın selamı O’na olsun…" dedi.
Cennet Vatanımızı Böldürtmeyin
"İktidar hırsıyla mezhepçi söylemler, memleketi böler, parçalar ve birbirine kırdırır, o yöneticilerin yönetecekleri memleket de kalmaz. Ben söylüyorum, herkes aklını başına toplasın, ihtirasınız yüzünden ülkemi cehenneme çevirmeyin, dünyanın en güzel yerlerinden birisidir bu ülke, o yüzden herkesin iştahı kabarıyor. Bol bol güneş alan, her tarafı deniz olan, içinde akarsuları olan, nehirleri olan, yaylaları, ormanları, tarım alanları olan, dört mevsimi yaşayan bir ülkeden dünyada kaç tane var ki?" diyen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Allah’a şükredin ki, ecdadınızın kanı pahasına size bıraktığı ülkemizi böldürtmeyin. Milletinizi böldürürseniz, ülkeniz elinizden gider. O söylemler, siyasi önderler, kanaat önderleri, mezhep bağnazlığı yaparsa cemaat ne yapmaz? O, sokağa başka yansıyacak, düşman ondan bir türlü istifade edecek, herkes aklını başına toplasın derken yanlış mı söylüyorum? Ben doğru söylüyorsam, o yanlışı yapanlar yanlışlarından dönsünler, ama nerde…
Mezhebi anlamda sadece bu tarafta olanlar yanlış yapmıyor, yanlışı icmayla yapıyoruz ama doğruda birleşemiyoruz. Kuran’ın rehberliğinde, Hz. Muhammed (sav)’in nurunda birleşemiyoruz. Tüm güzelliklerin insanları, ailesi, Rasul-i Ekrem’in nakış nakış işlediği, Allah’ın, meleklerin koruma altına aldıkları, Cebrail’in gelip hizmet ettiği bir ailenin, güzelliğin, adaletin aşkında birleşelim. Bunlar bizim doğrularımız, bunlarda birleşemiyoruz. Kuran’ı herkes kendine göre yorumlamaya başlıyor, herkes kendi hayalinde bir Peygamber yaşatıyor, O’nun üstünden tartışma yaratıyor, hırçınlıkta, yobazlıkta bağnazlıkta birbiriyle yarışıyor. Düşman gelip karnımızın içine girmiş, onunla ilgilenmiyoruz da birbirimizin inancıyla, mezhebiyle uğraşıyoruz. Bu doğruysa, bu doğru düşmanların olsun, biz istemiyoruz.
Adı, unvanı ne olursa olsun, Ümmet-i Muhammed’i bölenler, tağuta uşaklık edenler, emperyalizmle, siyonizmle kol kola girenler yanlış yapıyorlar. Kavgalı ağızla devlet yönetenler de yanlış yapıyorlar, devlet yönetimi kavgalı ağızı kabul etmez. Kim olursa olsun, adı-unvanı ne olursa olsun, hangi devleti yönetiyor olursa olsun, dini-mezhebi ne olursa olsun, Peygamber Efendimiz diyor ki, bir millete önder olacaksanız, göğsünüz geniş olacak. Bilakis bu ümmeti yönetenlere bir bakın, hepsi “Kan” diyor, çünkü hepsi kandan besleniyor. Hepsi bir şekilde birliği bozmaya çalışıyor, çünkü hepsi pastadan bir dilim bölerek onu korumanın asabiyetler, o dilimin sağlam kalmasının derdindedir. İşte bu yüzden diyorum ki Allah bu millete bu ümmete akıl versin. Onun bunun tahtı için ben niye bölüneyim? Biz birlik olsak, Allah bize layık olanı çıkarır getirir. Allah o günü yakın etsin."