Amerikan gazetesi Washington Post'ta yer alan habere göre, 10 Ekim'de Türk F-16'ları tarafından askeri malzeme taşıdığı gerekçesiyle Ankara Esenboğa Havalimanı'na indirilen Suriye yolcu uçağının istihbaratının ABD tarafından Türk yetkililere verildiği ileri sürüldü.
ABD'li bir yetkiliyi kaynak gösteren Washington Post, Suriye yolcu uçağında "Rus silahları olduğu" bilgisini Amerikan istihbarat yetkililerinin Ankara'ya verdiğini söyledi.
ABD'li yetkili, Suriye uçağının, Suriye'deki Rus yapımı uçaksavar sistemi için radar ve elektrik parçaları taşıdığını söyledi.
İsmi gizli kalmak kaydıyla konuşan ABD'li yetkili, Suriye'nin yıllar içinde Rusya'nın yardımıyla Ortadoğu'daki en güçlü uçaksavar sistemlerinden birini kurduğunu ileri sürdü.
Haberde, Suriye'deki iç savaşın Ortadoğu'da bölgesel bir savaşa dönüşmemesi için ABD ile Türkiye'nin istihbarat ve askeri işbirliğini yoğunlaştırdıkları vurgulandı.
Suriye'de askeri müdahaleye soğuk bakan Obama yönetiminin de, son dönemde bu ülkede şiddetin derinleşmesi üzerine, NATO üyesi Türkiye ile krizin çözümü için yeni adımlar attığı belirtildi.
Haberde, bu çerçevede geçtiğimiz hafta ABD'li ve Türk yetkililerin bir araya gelerek, uçuşa yasak bölge ve Suriye'nin kimyasal ve biyolojik silahları konusunda bir dizi plan üzerinde çalıştığı da ileri sürüldü.
Davutoğlu: Önemli olan istihbaratın doğruluğu
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bildirim dışı malzeme taşıdığı için Esenboğa Havaalanı'na indirilen Suriye uçağıyla ilgili istihbaratın ABD'den geldiği haberine ilişkin, "Basın yayın organları üzerinden değil, bu konuları doğrudan resmi makamlar üzerinden konuşmak gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Bir gazetecinin, Washington Post gazetesinin konuya ilişkin haberini hatırlatarak, istihbaratın ABD'den geldiğinin doğru olup olmadığını sorması üzerine Davutoğlu, bu konudaki soruların kendisine daha önce de tevdi edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ben de çok açık bir şekilde söylemiştim. İstihbaratın kendi doğası vardır. İstihbaratın kaynağı, menşei ve bu tür aktarım yolları tartışılmaz, konuşulmaz. Önemli olan istihbaratın doğruluğu ve nasıl bir sonuca yol açtığıdır"
Kendisinin hiçbir zaman bu tür yorumlar üzerine spekülasyon yapmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Ama basın yayın organları üzerinden değil, bu konuları doğrudan resmi makamlar üzerinden konuşmak gerektiğini düşünüyorum" dedi.
22 Ekim 2012