Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini Çıktı

Ülkemizde Ortadoğu ile ilgili araştırmaları, kitap çevirileri ve yazıları ile tanınan araştırmacı yazar Kenan Çamurcu kaleme aldığı "Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini" adlı kitabı Destek Yayınları araştırma dizisinden çıktı. 

03 Temmuz 2012
Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini Çıktı

Yazar kalame aldığı eserinde: Muhafazakâr saray, muhalifi olan her politik kesimi kolonize etmek istiyor. Bugün PKK bahanesiyle Kürtler, yarın Aleviler ve başkaları. İlk kolonize edilen ise İslamcılık oldu. İslamcılık, devlet aygıtının laboratuarında muhafazakârlaştırıldı ve başkalaştırıldı. İslamcılar, eleştirel ve bağımsız akılla iktidarı, toplumu, politikaları değerlendirmeleri gerekirken taraftar tribününün holiganları haline geldiler. Taraftarlıktaki taşkınlıkları, yabancılaşmanın doz aşımındandır.

Türkiye'deki değişimin anlamını ve istikametini değerlendirmek isteyenlerin karşısına 'yeni Türkiye' ile 'eski Türkiye'nin kadrolarında becayiş (yer değiştirme) yaşandığı gerçeğinden başkası çıkmayacaktır. Bu değişimin felsefi, ideolojik, sahici, kalıcı ve yapısal bir temeli yoktur.

Muhafazakâr iktidar herhangi bir iktidardan farksızdır. Erdoğan'ın ve çevresindekilerin dindarlığı onların politikalarına sadakat göstermemizin nedeni olamaz. Ayrıca bu, İslam'ın en temel ilkelerine aykırı. Ama zaten muhafazakârlık da İslam'ın en temel ilkelerinden firar etmenin kimliği değil mi? Bu iktidara koşulsuz itaat ancak dindarlıktan uzaklaşıp muhafazakârlaşmakla mümkün olabilirdi, öyle de oldu.

Muhafazakârların siyasal ve sosyal iktidarının temelini oluşturan iktidar ve servet tekelciliğine itirazımız var. İktidarın ve servetin sosyalizasyonunu adil, eşitlikçi ve hakça bir düzen olarak savunuyoruz. Muhafazakârın itirazı laik kapitalizmeydi. Buna itiraz edip yerine dinî kapitalizmi kurdu. Yani teo-kapitalizmi. Teo-kapitalizm, Allah'ın mülkünü zimmete geçirmenin ilahiyatıdır.

Derviş'in kurduğu iktisadi rejimle ekonomiyi küresel kapitalizme otomasyona bağlayan AK Parti, iç siyaseti AB reformlarıyla Brüksel'e, dışpolitikayı da "model ortaklık"la Washington'a otomasyona bağladı. Bugünden geriye baktığımızda 2002'deki ak devrimin, 2003'te Gürcistan'da gerçekleşen gül devrimi, 2004'te Ukrayna'da gerçekleşen turuncu devrim ve 2005'te Lübnan'da zuhur eden sedir devrimi bahsinden sayılması gerektiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Tıpkı 2011'de ortaya çıkan "Arap baharı" gibi. diyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.