Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, İran’ın Kanal-4 televizyonuna verdiği özel röportajda ülkesinde yaşanan olaylarda uluslar arası, bölgesel ve yerel faktörlerin etkili olduğunu söyledi.
Uluslar arası faktörlerin emperyalist huyları olan Batılı devletlerle ilgili olduğunu belirten Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, bu devletlerin hala işgal ya da diğer yollarla kendi bakış açılarını dayatma peşinde olduklarını söyledi ve Batılıların İran’ın nükleer programıyla ilgili tutumunu örnek gösterdi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, bölgesel faktörlerle ilgili olarak bazı bölge ülkelerinin Suriye’nin Filistin, direniş ve Irak konularındaki tutumundan dolayı çıkmaza girdiğini ve ortaya çıkan fırsattan yararlanarak Suriye’nin bölgesel rolünü etkisizleştirmeye çalıştığını ifade etti.
Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili olarak iç faktörlere de değinen Cumhurbaşkanı Esed, Suriye’de tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi olumlu ve olumsuz yanlar bulunduğunu; ancak sorunların bir kesimin diğer bir kesimi öldürmesine sebep olacak nitelikte olmadığını söyledi ve “Suriye’de de tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi sorunlar vardı; ama içerideki bazı bilinçsiz unsurlar para karşılığında ülkede kargaşa ve huzursuzluk çıkardı” dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye’de yasadışı unsurların cinayetler işlediğini ve şiddet eylemleri düzenlediğini belirterek bunlar arasında el-Kaide’nin veya el-Kaide benzeri grupların da bulunduğunu söyledi.
Aşırılık yanlılarının başlangıçta sayı bakımından az olduğunu ancak şimdilerde bunların çoğunluğu oluşturduğunu belirten Cumhurbaşkanı Esed, dış müdahalenin yerel etkenler olmadan mümkün olmayacağını vurgulayarak ancak iç etkenlerden bahsederken dışarıdaki duruma da ilgisiz kalınamayacağını ifade etti.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, reformların neden geciktiğine ilişkin bir soruya da “Biz, reform sürecine son derece zorlu şartların bulunduğu 2000 yılında başladık. Yani Filistin intifadasıyla eş zamanlı başladık. Daha sonra 11 Eylül saldırıları oldu, peşinden Afganistan ve Irak işgali, ardından 2006 savaşı, sonrasında ise 2009’da Gazze savaşı yaşandı. Bütün bu gelişmelerde Suriye hep baskı altındaydı.
Biz, reformların başlangıcında ekonomik kalkınmaya yoğunlaştık. Diğer alanlarda da birçok adım attık. Basın reformu da bunlar arasındaydı. Siyasi reformlar yönünde de adımlar attık ancak bunları aşamalı olarak gerçekleştiriyoruz” diye cevap verdi.
Bazı diktatörlüklerin Suriye’deki karışıklıkları desteklediğini belirten Cumhurbaşkanı Esed, “teröristler ve onları destekleyen ülkeler açısından reformların hiçbir önemi yok, onlar sadece kargaşa ve kaos peşindeler” dedi.
Batılıların terörizm konusunda çifte standartlı davrandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Esed, bazı bölge ülkelerinin ise karar alırken özgür ve bağımsız davranamadıklarını bu durumun bu ülkelerin sergiledikleri tutumlarda kendini gösterdiğini söyledi.
Suriye’nin jeopolitik konumunun önemine dikkat çeken Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye’nin sürekli olarak yabancı ülkelerin müdahaleci tutumuyla karşı karşıya kaldığını söyledi ve “Suriye’ye hakim olmak, bölgedeki siyasi kararların önemli bir kısmına hakim olmak demektir. Suriye şu anda direnişten yana duruşunun bedelini ödüyor” dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye’de Libya modelinin uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin bir soruya da Libya’da yaşananların Suriye için bir model olamayacağını belirterek içeriği her ne olursa olsun, söz konusu edilecek her türlü dış modelin reddedileceğini söyledi.
YDH
29 Haziran 2012