Ziyaret ve görüşmelerle ilgili genel bilgiler veren Özgündüz, Seyyid Mukteda Es-Sadr'la görüşmesini eleştirenlere de cevap verdi. “Benim kimseyle kişisel bir sorunum yoktur, olamaz, ama ortada bir yanlış varsa biz bunu eleştirmeyelim mi? İşgalcilerle Irak’ın her yerinde çatışılabileceğini, ancak çatışmaların kutsal mekanlara çekilmesinin yanlış olduğunu söylüyorduk, şimdi de aynı görüşteyiz.
“Biz, o türbelere kendimizi siper etmeliyiz, türbeleri kendimize değil.” diyen Özgündüz: “İmam Ali (a.s)'ın türbesine sığınıp çatışmaya girersen ve işgal askerleri orayı bombalarsa, dünya genelindeki Şiilerin başı dik olur mu? Türbenin kubbesi yıkıldığında Şiiler ne yapacak? Topyekün savaşa girse bir türlü, girmese bir türlü, ya gayretsiz olacak ya da hiç hesapta olmayan tamamen hazırlıksız bir savaşa girecek. Ben bunu eleştirmeyeyim mi? Doğru yapıyorsun mu diyeyim?” diyen Özgündüz, düşüncelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi.
“Dün ne düşünüyor ve ne söylüyorduysam, bugün de aynısını söylüyorum. Benim çizgimde herhangi bir değişiklik yoktur.” dedi.
"Dün çatışmayı Necef’e çekmesini eleştirmem, diyalog kurmayacağım anlamını taşımaz." diyen Özgündüz: “Dün birini eleştirdim diye artık bütün ipleri koparıp atmalı mıyım? Ya da biri dostum diye bütün yanlışlarına göz mü yummalıyım?” dedi. Özgündüz, Es-Sadr’ın siyasette önemli gelişmeler kaydettiğini de sözlerine ekledi.