Haşimi’nin yargılanmasının Irak yargısının kararı ve aynı zamanda Irak’ın iç meselesi olduğunu söyleyen Özgündüz; “Bu, Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık Haşimi ile ilgili Irak'ın yargı makamları tarafından yapılan bir soruşturmadır ve yakalama kararı verilmesi tamamen Irak'ın iç işidir. Buna karışmak uluslararası hukuk açısından uygun değildir. Başka bir devletin iç işlerine müdahaledir.” dedi.
Haşimi’nin yargılanma sürecinin çarpıtılarak siyasi malzeme veya mezhepsel ayrıştırma konusu haline gelmesinin yanlış olduğunu söyleyen Özgündüz; “Mahkemede sekiz hakim vardır. Bu sekiz hakimin üç tanesi Sünni Arap'tır, iki tanesi Sünni Kürt'tür, sadece üç tanesi Şia Arap'tır ve sekiz kişi oy birliği ile bu kararı vermiştir.” dedi.
Haşimi’nin kendi korumalarının itirafları olmasına rağmen Haşimi’yi korumanın yanlış olduğunu söyleyen Özgündüz, yargının mezhepsel saiklerle işleyemeyeceğini, delillerle ve somut verilerle karar verebileceğini söylerek: “. Haşimi'nin bilgisi dahilinde ve desteği ile o araçları kullanarak şurada, burada bombalı saldırı yaptık şeklinde Tarık Haşimi'nin ofisinde çalışan on dokuz kişinin itirafları var. Mahkeme de diyor ki gel ifade ver, böyle iddialar var. Kaçıyorsun, kaçınca ne yapılacak? Oy birliği ile yakalama kararı çıkacak. Şimdi bunun ne alakası var Sünnilikle Şiilikle?” dedi.
Mecliste Haşimi’yi Sordu
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, TBMM’de Bekir Bozdağ’a Tarık Haşimi’nin İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranıyor olmasına rağmen, ülkemizde başbakanlık korumları tarafından korunup korunmadığını, Irak yargısı tarafından hakkında tutuklama kararı olmasına rağmen hangi siyasal sebeplerle ülkemizde tutulduğunu soran Özgündüz: "Ayrıca ileride ülkemiz tarafından çıkarılan kırmızı bültenlerin başka ülkeler tarafından da yerine getirilmemesi sonucunu doğurur mu?" diye sordu.