Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Çin Dışişleri Bakanı Yang Ci Çi, ABD ve Türkiye ile bazı Avrupa ve Arap ülkelerinin yer aldığı ve kendilerine “Suriye’nin Dostları” adını veren ülkelerin Tunus’ta yaptığı toplantı öncesinde bir telefon görüşmesi yaparak toplantıya ve Suriye’deki bunalımın çözümüne ilişkin görüş alışverişinde bulundular.
Görüşme sonrasında Rusya dışişleri bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Rusya ve Çin’in Suriye konusunda ortak bir tutum içerisinde olduğu vurgulandı ve Suriye’deki şiddetin derhal durdurulması ve Suriye yönetimi ile muhaliflerin hiçbir ön şart ileri sürümeksizin sorunun siyasi çözümü konusunda müzakerelere başlaması çağrısında bulunuldu.
Rusya’dan sonra Çin de Tunus’ta yapılan toplantıya katılmayacağını açıklamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksander Lukaşeviç, Moskova’nın Tunus toplantısıyla ilgili tutumuna yönelik açıklamasında “Ulaşan bilgilere göre “Suriye’nin Dostları” konferansına belirli Suriyeli muhalif gruplar davet edilmiş olmasına rağmen Şam resmi yetkilileri davet edilmemiştir. Bu durum, Beşşar Esed başkanlığındaki Suriye hükümetini destekleyen büyük bir halk kesiminin çıkarlarının göz ardı edildiği anlamına gelmektedir. Bu şartlar altında bu konferans, Suriye’de bunalımın aşılması için kapsamlı bir diyalog başlatılmasına yardımcı olmayacaktır” demişti.
Suriye Ulusal Koordinasyon Kurulu: Rusya, Çin ve İran’ın arabuluculuğu olumlu
Suriyeli muhalif gruplardan Ulusal Koordinasyon kurulu, muhaliflerle hükümet arasında diyalog kurulmasının zorunlu olduğunu belirterek Rusya, Çin ve İran’dan arabuluculuk talep etti.
Fars haber ajansına demeç veren heysem Menna liderliğindeki Suriye’de Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Kurulu Üyesi Mahmud Mer’i, Suriye hükümeti ile muhalifler arasında görüşmeler başlatılmasının zorunlu olduğunu belirterek Rusya, Çin ve İran’ın bu yöndeki girişimlerini desteklediklerini söyledi.
Suriye’de bunalımın aşılmasının en iyi şeklinin siyasi çözüm yolu olduğunu belirten Mer’i, “Biz, hükümet ile muhalifler arasında diyalog başlatılmasını zaruri görüyoruz. En barışçı yol budur. Siyasi çözüm yolunun ulusal diyalog için uygun bir ortam yaratacağına inanıyoruz” dedi.
Tutukluların serbest bırakılmasının, ateşkes sağlanmasının ve Humus’a insani yardımın ulaştırılmasına izin verilmesinin diyalog için elverişli zemin oluşturacağını belirten Ulusal Koordinasyon Kurulu Üyesi Mahmud Mer’i, “İstanbul’da kurulan konseyin askeri müdahale talebiyle ilgili olarak da “Silahlı çözüm veya dış müdahale sorunu daha da karmaşık hale getirir. Bunun Suriye ve Suriye halkı açısından vahim sonuçları olur. Biz, Suriye’nin ikinci bir Libya veya Irak olmasını istemiyoruz” dedi.
İran’ın Suriye sorununun çözümü için taraflar arasındaki arabuluculuk girişimlerine ilişkin bir soru üzerine de mahmud Mer’i, “Biz, İran’ın, Rusya’nın, Çin’in ya da başka bir dost ülkenin bu yöndeki her türlü arabuluculuk girişimini memnuniyetle karşılıyoruz. Bunalımın siyasi yollarla aşılması için Suriye’ye ve Suriye halkına verilen bu destekten dolayı memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Suriyeli muhalifler silahlandırıldıklarını doğruladı
Suriyeli muhalif gruplar, kendilerine silah ve iletişim araçları açısından destek sağlandığını doğrulayarak ağır silah talebinde bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan Suudi sermayeli el-Arabiya televizyonu, Suriyeli muhaliflerin dışarıdan kendilerine silah ve iletişim araçları yardımı yapıldığını doğrulayarak tanksavar ve uçaksavar gibi ağır silah talebinde bulunduklarını bildirdi.
El Arabiya’nın haberine göre silahlı gruplar ayrıca Suriye güvenlik güçlerine karşı operasyonlarda kendilerine yardımcı olan yabancı askeri uzmanlardan da destek aldıklarını ifade ettiler.
Amerika, Katar, Fransa ve Türkiye’nin girişimiyle İstanbul’da kurulan Suriye Ulusal Konseyi adlı örgütün Sözcüsü Besma Kodmani, Tunus’ta yapılan “Suriye’nin Dostları” konferansından silahlı gruplara silah desteğinde bulunulmasını öngören bir karar almalarını talep etmişti.
25 Şubat 2012