İran İslam Devrimi’nin yıldönümünü kutlama törenlerine katılmak üzere gittiği Tahran’da el-Alem televizyonuna demeç veren İsmail Heniye, başkent Tahran’da ve ülkenin tüm kentlerinde devrim kutlaması törenlerine milyonlarca kişinin katılmasının İran halkının İslami değerlere olan bağlılığının göstergesi olduğunu söyledi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin Kurucusu İmam Humeyni’nin ramazan ayının son cumasını Dünya Kudüs Günü ilan ederek İslam dünyasının dikkatlerinin Filistin’e yoğunlaşmasını sağladığını belirten Heniye, “devrim kutlamalarına katılan bu milyonlar, Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa ve bölgedeki Arap devrimleri için bir kaynaktır” dedi.
Arap, İsrail ve Batı medyasında çıkan İran’la Hamas arasındaki ilişkilerde soğukluk yaşandığına ilişkin haberlerin temelsiz olduğunu belirten Heniye, “Tahran’da bana ve Filistin heyetine yapılan karşılama, şimdiye kadar hiçbir cumhurbaşkanına veya başkana yapılmadı. Bu, Filistin meselesinin İran halkının gönlündeki yerinin ve İran devletinin direniş gruplarıyla olan güçlü ilişkilerinin bir göstergesidir. İran, Filistin’i herhangi bir şart ileri sürmeden desteklemektedir. Hükümetimiz ve Hamas da bu destekten büyük bir memnuniyet duymaktadır. İran’ın Filistin’i destekleme konusundaki tutumunda hiçbir değişiklik bulunmamaktadır” dedi.
İran’ın, Filistin meselesini bir siyasi koz olarak kullanmadığını vurgulayan Başbakan Heniye, “Filistin halkı işgal altında bulunmaktadır. İran İslam Cumhuriyeti, Filistin halkının taleplerine cevap vermiş ve buna hep vefalı kalmıştır. Meselenin gerçekliği budur. İran, bu desteğine karşılık hiçbir zaman bir şey talep etmemiştir. Bu da Filistin ve Mescid-i Aksa karşısındaki İslami sorumluluğun bir göstergesidir” diye konuştu.
Hamas’ın siyasi bürosunu, Suriye’den başka bir ülkeye nakletmekte olduğu yönündeki haberlere de değinen İsmail Heniye, “Bu iddialar doğru değil, Suriye’deki bunalımın sona ermesini umuyoruz” dedi ve Hamas’ın ve Suriye’deki Filistinlilerin günlük doğal işlerini yapmaya devam ettiğini söyledi.
Filistin’in seçilmiş Başbakanı İsmail Heniye, İslam dünyasındaki iç zıtlaşmaların İslam dünyasının çıkarına olmadığını vurgulayarak İslam dünyasının zıtlığının İsrail’e ve Amerikan sultasına yönelik olması gerektiğini söyledi.
Başbakan Heniye, yaptığı bölge ziyaretinde görüştüğü liderlere bölgede sükunetin korunması ve sorunların diyalog yoluyla çözümlenmesi gerektiğine dikkat çektiğini belirterek “İslam ümmetinin potansiyelleri Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kurtarılmasına yönelik mücadele için kullanılmalıdır. Mezhebi meseleler, diyalog yoluyla çözülmelidir. Medya veya siyaset yoluyla kamplaşmalar oluşturarak değil. Çünkü böyle olması durumunda bu işten en büyük zararı Filistin ve Kudüs görmektedir” dedi.
Hamas ile el-Fetih arasında Katar’da sağlanan uzlaşmaya da değinen Heniye, tüm Filistinlilerin bir ulusal uzlaşmayı istediğini hatırlattı ve Filistinli grupların Filistin hakları, ilkeleri ve direniş seçeneğinin desteklenmesi konusunda görüş birliği içinde olduğunu söyledi.
Katar’da yapılan anlaşmanın direniş hakkını lağveden bir yanı olmadığını belirten Heniye, “Doha anlaşması, Ortadoğu Dörtlüsüne ve Oslo anlaşmasına dayalı bir şey değildir. Bu anlaşma tüm Filistinli grupların imzaladığı daha önce Mısır’da yapılan anlaşmalara dayalıdır. Doha anlaşması beş konuyu içermektedir. Hükümetin kurulması, Filistin güvenlik teşkilatının yeniden yapılandırılması, FKÖ’nün yeniden yapılandırılması, ulusal uzlaşma ve parlamento ve özerk yönetim başkanlığı seçimlerinin yapılması” dedi.
İsmail Heniye ayrıca Doha’da muhtemelen iki ya da üç ay içerisinde yapılacak seçimlerden sonra geçici hükümetin kurulması konusunda da uzlaşmaya varıldığını söyledi.
YDH
14 Şubat 2012