Şeyh Şaban: Kudüs'ün Kurtuluşu İçin Birlik Olalım

Tahran'da düzenlenen Uluslararası İslami Vahdet konferansına katılan Lübnan İslami Tehid Hareketi lideri Kudüs için vahdet çağrısı yaptı.

Lübnan’daki İslami Tevhid Hareketi lideri Şeyh Bilal Şaban, İslam ümmetini düşmanların fitne yaymalarına ve Müslümanlar arasında ayrılıklara karşı uyarıp Kudüs’ün kurtuluşu için İslam birliği için çalışmaya davet etti.

Şeyh Bilal Şaban el-Alem Haber kanalına yaptığı özel açıklamada şunları söyledi: ”Şimdiki en önemli görev İslam Birliğini tesis etmeye çalışmak ve bu doğrultuda cihadi hedefimiz olan zorba Siyonist grupları def etmektir.

İslam Birliğini tesis etmek ve önündeki manileri kaldırmak için Tahran’da 25.si düzenlenen ve 57 ülkeden yüzlerce seçkin din alimi ve düşünürün katıldığı İslam Birliği Konferansı’nın oturum arasında yapılan röportajda, Şeyh Said Bilal Şaban, bütün Müslüman taifelerini ve mezheplerini, ihtilaf ve bölünme bataklığında boğulmaya karşı uyardı.

Uluslararası İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Kurulu başkanı Şeyh Muhammed Ali el-Teshiri ise yaptığı açıklamada ”İslam Ümmetinin izzeti sadece tek bir kelime olan vahdet’e bağlıdır ve bugün doğu ve batı arasındaki uyumun tahakkuk etmesi ile İslamın tüm dünyadaki üstünlüğünü görmeyi ümit ediyorum.” dedi.

İran Cumhurbaşkanı Muhammed Ahmedinecad da, konferansta yaptığı konuşmada:

”Düşmanlarımız ümmetin evlatları arasında nifak ve ayrılık yerleştirmek için çalışıyorlar, çünkü şeytanın ve ona tabi olanların temel hedefi insanları tevhid’den uzaklaştırmak ve dinler arasına tefrika sokmaktır. Bu doğrultuda şeytanlar ve zorbalar arasında fark yoktur” açıklamasında bulundu.

Suriye Müftüsü Şeyh Ahmed Bedrettin Hasun ise, “Bugün içimizden biri çıkıp Şeyh Ahmet Yasin’in, Halid Meşal’in veya Seyyid Hasan Nasrallah’ın ‘Allahu Ekber’ şiarını yükseltirse hepimizi eritmiş olur.” dedi.

Düşmanlarımız Bulanık Suda Balık Avlamaya Çalışıyor

El-Ezher eski vekili Şeyh Mahmud Aşur, düşmanların planlarını bozmak için müslümanları birlik olmaya çağırdı.

El-Ezher eski vekili Şeyh Mahmud Aşur, İslam ümmetinin birlik olmasının zaruri olduğunu ve düşmanların ümmet üzerindeki planlarını bozacağını vurgulayarak birlik olmanın düşmanların kalplerine bıçak gibi saplanacağını ifade etti.

Şeyh Aşur el-Alem haber kanalına yaptığı açıklamada İslam Birliği’nin bütün Müslümanların emeli olduğunu,  birlik olmanın İslam düşmanlarını alçaltacağını, İslam ümmetini kuvvetleştireceğini ve düşmanların kalplerine bıçak gibi saplanacağını ifade etti.

Ayrıca konuşmasında  “dinimizi zayıflatmak için fırsat kollayan İslam düşmanları her türlü vasıta ve yöntemlerle İslam ümmetinin parçalanması için çalışıyorlar. İslam ülkelerinde bir devletten diğerine geçerek bulanık sularda balık avlamaya çalışıyorlar” diye beyan etti.

Birileri İslam Birliğini dağıtmaya veya hakkını gasp etmeye çalıştığında cihad İslam ümmetinin üzerine farz olur diyerek İslam düşmanlarına karşı tek saf olmaya, İslam’ın izzetini yükseltmek için beraberce hareket etmeye davet etti. Ayrıca Şeyh Aşur, Birlik olmayı, Allah’ın bütün Müslümanlar üzerine farz kıldığını ve bütün işlerimizi birlikte yapmamız gerektiğini vurguladı.

Buna ek olarak “mezhep ve fikir ayrılıklarımıza rağmen toplu olarak ciddi bir duruş sergilememiz gerekiyor. Burada amaç Sünni’nin Şiileşmesi veya Şii’nin Sünnileşmesi değil, İslami kuvvetlerin önündeki tufanlara karşı birlik olmaktır” dedi.

Mezhep İhtilaflarını Eritmek En Büyük Görevimizdir

Sudanlı İslami düşünür Tahran'da düzenlenen Vahdet Konferansı'nı birleşik bir İslam Ümmeti görmek yolunda başarılı bir adım olarak niteledi.

Sudanlı İslami Mütefekkir ve Üniversite Profesörü Abdurrahim Amr Muhyiddin El-alem haber kanalına verdiği demeçte, “25.si düzenlenen İslam Birliği Konferansı, önceki devreleri yaşama geçirmek ve İslam birliğinin oluşması adına başarılı olmuştur; birlik olmanın başarılı kılınması için gereken sebepler bilinirse, birlik olma yolunda hiçbir engel kalmaz. Uluslararası İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Kurulu’nun düzenlediği ve 50 ülkeden İlim adamları ve Düşünürün değerlendirilmeye alınması için takdim ettikleri görüş ve önerileri ile konferans çok faydalı ve başarılı olmuştur” açıklamasında bulundu.

“Bu Birlik Konferansı beklenildiği gibi öncü rolümüzü yerine getirmemiz için üzerimize düşen görevi yerine getirmemiz gerektiğini ortaya koymuştur. O görev ise Birlik için çalışmak ve geçmiş devirlerde İslam Ümmetinde Şia ve Ehli Sünnet arasındaki buzdağı gibi ayrılıkları eritmektir.” diyen Amr Muhyiddin açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bu konferans ve daha öncekiler dünya çapında tevhid yolunda olan İslami Mezhepler arasında somut, elle tutulur ve kuvvetli bir yakınlaşma sağlayacak bir özelliğe sahiptir. İslam ümmeti rolünü mezhepsel ve etnik fikirlerin üstünde tutmak icap ediyor. Kuran Müslümanlara mezhep veya taife olarak değil bir ümmet olarak hitap ediyor. Ayrıca konferansın, halkı hakkından mahrum bırakmakla beslenen zorbalık ve diktatörlüğe karşı yapılan Arap devrimleri gölgesinde birlik görüntüsünü sağlaması gerekmektedir."

Abdurrahim Amr Muhyiddin açıklamasını şöyle bitirdi:

"Uzun yıllar boyunca İslam ümmetinin üzerine çökmüş bu rejimlere karşı şiddetli bir şekilde tepki verilmesi doğaldır. Rejim destekçileri, kalıntıları, zenginler ve güvenlik birimleri gibiler rejimin düşmesi halinde mahkemeye düşmekten korktukları için kendi halklarını vahşice öldürüyorlar. Şüphesiz bu gibi devrimler kazanacak; Mısır’da ve Tunus’ta İslamcılar öne geçti. Bu devrimlere karşı koyan Arap yönetimleri suçludurlar; çünkü İslami uyanış, Siyonist düşmana karşı tehlike oluşturuyor.”