Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Peygamberimiz Bi'setten Önce Hangi Din Üzereydi?

Allame Cafer Subhani, Ebediyet Nuru adlı eserinde bu soruya şöyle yanıt veriyor: 

09 Şubat 2012
Peygamberimiz Bi'setten Önce Hangi Din Üzereydi?

O, anneden doğduğu andan toprağa gömüldüğü güne kadar bir tek olan Allah'tan başka hiçbir şeye tapmadı. Onun hamileri de (Abdulmuttalib ile Ebu Talib) muvahhit idiler. Hatırlarsınız ki Fil Ordusu'nun hamlesinde Abdulmuttalib, Kabe’nin halkasından tutarak bir muvahhit gibi Allah'u  Teâla ile münâcat etti ve : "Allah'ım senden başka hiçbir kimseye umudum yoktur..." dedi. Ebu Talib, kıtlık yıllarında yeğenini musallaya götürüp, onun yüzsuyu hürmetine Allah’tan yağmur talebinde bulunuyordu. Ebu Talib’in, tarih kitaplarında da varid olan meşhur şiirleri vardır, bu hususta. Basra rahibi Bahira ile konuşurken Arab’ın tanınmış putlarına karşı nefretini açığa vuran, Resulullah değil miydi?

Hani rahip, Peygamber'e dönerek: "Lat ve Uzza hakkına, sorduğuma cevap ver" demişti ya Peygamber de onu: "Beni Lat ve Uzza’ya ant içirme" şeklinde tersleyerek: "Dünyada, buyurmuştu bu ikisine tapmak gibi kötü birşey yoktur, benim yanımda" Sonra rahip: "Seni Allah'a ant içiriyorum, sorduğuma cevap ver demişti. O zaman Resul-i Ekrem'de : "Ne istersen sor" buyurmuştu.

Bütün bunlar, Resulullah'ın ve Abdulmuttalib hanedanının muvahhit olduğuna tanıktır. Üstelik Peygamber’in bi’setten önce Hira dağında itikâf etmesi, onun muvahhit olduğuna en iyi delildir. Bütün siyerciler, Resulullah’ın yılda bir kaç ayı Hira dağında Allah'a ibadetle geçirdiği hususunda ittifak etmişlerdir. Emirülmüminin (a.s) bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Her yıl Hira dağına çekilir, kulluğa koyulur. Onu ben görürdüm, başkası görmezdi."

Hatta ilahi risaletle meb'us olduğu gün bile Hira'da ibadetle meşgul idi. Emirülmüminin daha sonra şöyle devam ediyor: "O, sütten kesildiği andan itibaren Allah, meleklerinden pek büyük bir meleği ona eş etmişti; o melek gece gündüz ona yücelikler yolunu gösterirdi; âlem ehlinin en güzel huylarını bellettirdi."

Öyle bir ailede büyüyen ve sütten kesildiği günden itibaren alemin en büyük meleğinin terbiyesinde  yetişen bir insanın muvahhit olmaması mümkün mü acaba?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.