Uluslararası İslami Uyanış ve Gençlik Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan Dr. Ali Ekber Velayeti, yeni bir İslami uyanış dalgasının Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu şekillendirmeye başladığını belirterek, İslami uyanışta gençliğin rolünün çok büyük olduğunu, bu sebeple dünyanın birçok bölgesinden, özellikle de İslam ülkelerinden çok sayıda gencin İslami uyanış hareketlerin değişik yönlerini tartışmak üzere İran’a davet edildiğini söyledi.
“Biz bu konferansta söz konusu hususları, bunun yanı sıra bu hareketlere yaklaşımını ele alacağız” diyen Velayeti, İslami uyanışın 150 yıl öncesinde sömürgeciliğe karşı başladığını belirtti.
Barışçıl yollarla süren bölgesel zulüm ve despotizme karşı geliştiğini belirten Velayeti, tüm bu hareketlerin hepsinin gençliğin gücüne dayandığını ve bu hareketlerin müşterek yanının bölgede bir devrim gerçekleştirmek olduğunu ve tek bir karaktere dayanmadığını söyledi.
İslami uyanış hareketlerinin bölgede yeni bir politik gücü ortaya çıkardığını belirten Velayeti, “bu yeni hareketler egemen rejimlerin sultasına son vermek istiyor, çünkü bu hareketlerin doğasında despotizme reddetmek yatıyor. Tunus ve Mısır’da gerçekleşen seçimlerde de İslami partilerin zafer kazanmasında görüldüğü üzere, bu hareketlerin İslami kimliği bu uyanışın en belirgin yanını ortaya koymaktadır” dedi.
Batı’nın özellikle medyayı kullanarak bu hareketleri asli mecrasından saptırmak için büyük bir çaba sarf ettiğini belirten Velayeti, İslami uyanışın karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlikenin yabancıların, özellikle Batılı ülkelerin politik müdahaleleri olduğunu söyledi.
Ahmedinejad İslami Uyanış Konferansında Konuştu
Ahmedinejad konuşmasında, Ortadoğu’daki problemlerin kökeninde müstekbirler ve Siyonist rejimin bulunduğunu belirterek, müstekbirler ve Siyonist rejimin bölgedeki despot rejimleri desteklediklerini söyledi.
Siyonist rejimin ortaya çıkarılışının ardında, bölgedeki petrol yatakları üzerinde sulta karmak ve halk hareketlerini önlemek planının yattığını söyleyen Ahmedinejad, Siyonist rejimin varlığının insanlık onurunu çiğnemek anlamına geldiğini, batılı güçlerin de Siyonist rejimin varlığını güvence altına alabilmek için bölgede ayrılık tohumları ektiğini belirtti.
Dünyada adaletin gerçekleştirilmesinin tek yolunun insani ve dini değerlere dayalı bir sistemin ikame edilmesiyle mümkün olabileceğini söyleyen Ahmedinejad Marksiszmin tarihin çöplüğüne atıldığını, liberalizm ve kapitalizmin de çökmenin eşiğine geldiğini belirtti.
Sadece Diktatörleri Devirmek Devrim Değildir
“Uluslararası İslami Uyanış ve Gençlik Konferansı”nda konuşan Irak'ın eski başbakanı Dr. İbrahim Caferi, devrimleri konusunu anlattı
Gayet sade ve etkileyici bir üsluba sahip olan Caferi, gençlerin İslami Uyanış Süreci’ndeki rolüne dikkat çektikten sonra, devrim süreci ile ilgili açıklamalarda bulunarak “Diktatörleri devirdiğimizde devrim sürecini tamamlamış mı oluyoruz? Bu soruyu etraflıca düşünmeniz-düşünmemiz gerekmektedir. Devrim öncesinde ve sonrasında en önemli unsur, farklı gruplar arasında birliğin tesis edilebilmesi ve ortak düşmana karşı hep birlikte hareket edilmesidir” dedi.
Caferi konuşması sırasında İslam Ümmeti’nin temel meselesi haline gelen vahdet mevzuuna da değindi ve Cemaleddin Afgani örneğinden yola çıkarak bir açıklama yaptı: “Cemaleddin ne Afgani’dir, ne İrani’dir ne de Türki’dir; o ancak ve ancak İslami’dir. Aynı şekilde Seyyid Kutub, Mısır’ın değil; ancak ve ancak İslam’ın şehididir. Ve Kudüs, yalnız Filistin’in değil; İslam ümmetinin bütününün meselesidir” diyerek İslami Uyanış Süreci’nin Kudüs’ün özgürlüğe kavuşmasındaki en önemli adımlardan bir tanesi olduğuna vurgu yaptı.
Hizbullah: Gelin Hep Birlikte Kudüs'e Yürüyelim
Hizbullah Siyasi Büro Başkanı Seyyid İbrahim, “Uluslararası İslami Uyanış ve Gençlik Konferansı”nda yaptığı konuşmada vahdete vurgu yaptı.
İslam Ümmeti’nin arasına ekilmeye çalışılan fitne tohumlarına karşı her bir Müslüman’ın uyanık olması gerektiğini belirten Seyyid Emin, gençlere çağrıda bulunarak “gelin ittihad-ı İslam anlayışı içerisinde hep birlikte Kudüs’e yürüyelim” dedi.
İslami uyanış sürecinde, bu uyanışa vesile olan gençlere bazı uyarılarda bulunan Seyyid Emin “İsrail’e olan düşmanlığımızın son bulmasını arzu edenlere ve bu uğurda çaba harcayarak yeni yeni düşmanlar icad etmeye kalkanlara karşı uyanık olun" diyerek Lübnan ve Filistin’deki direniş hareketlerinin vahdet konusundaki eşsiz birlikteliklerine ve tecrübelerine dikkat çektikten sonra konuşmasını tamamladı.
30 Ocak 2012