Tahran Üniversitesi yakınlarında seyir halindeki otomobile, motosikletli bir saldırgan bomba yerleştirdikten sonra kayıplara karıştı. Press Tv, saldırıda yaşamını yitiren kişinin üniversitede öğretim görevlisi olan Profesör Mustafa Ahmedi-Ruşen olduğunu bildirildi. Nükleer bilim uzmanı profesörün Tahran Teknik Üniversitesi'nin yanı sıra Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinde çalıştığı öğrenildi.

İran güvenlik kaynakları saldırıyla ilgili olarak soruşturmanın devam ettiğini bildirirken İranlı yetkililer, saldırıyla İran'ın nükleer enerji yolundaki ilerleyişinin durdurulmasının hedef alındığını açıkladılar.

el Alem Televizyonu'na konuşan Tahran vali yardımcısı Sefer Ali Baratlo, saldırının arkasında İsrail'in durduğunu iddia etti. Baratlo, "Saldırı, nükleer bilimadamlarımızı hedef alan İsrail'in bombalı saldırılarına çok benziyor" dedi.

Saldırıya ilişkin olarak açıklama yapan İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ise "Düşmanlarımız, gerçekleştirdikleri terör saldırılarıyla İran'ın ilerleyişini durduramayacaklarını bilmelidirler. Terörle mücadele ettiğini iddia edenler aynı zamanda İranlı bilimadamlarına suikast düzenleyenlerdir. Düşmanlarımız, bilimadamlarımızın İran'ın ilerlemesi için çalışmalarına devam edeceklerini bilmelidirler" diye konuştu.

İran Meclisi Dışilişkiler Komitesi Başkanı Hüseyin İbrahimi de saldırıyı kınarken "Müstekbirlerin işledikleri suçlar ve ülkemize uygulanan ekonomik yaptırımlar, İran'ın sivil nükleer projesini durduramayacak" dedi.

‘Uluslararası Toplum’ sorumlu

İran İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü, Dr. Mustafa Ahmedi Ruşen’in teröründen İran’ın gizli bilgilerini sızdıran ‘Uluslararası Toplum’un sorumlu olduğunu söyledi.

Celali, İran’ın ilmi şahsiyetlerinden olan Dr. Ahmedi Ruşen’in, şehit Şehriyari gibi Siyonist istihbarat sistemi tarafından terör edildiğini söyledi. Kazım Celali, Amerikan-Siyonist’in siyasi terörleri aynı yöntemle gerçekleştiğini konuşmasına ekledi.   

İran İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü, Dr. Mustafa Ahmedi Ruşen’in teröründen İran’ın gizli bilgilerini sızdıran ‘Uluslararası Toplum’un sorumlu olduğunu söyleyerek, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’ndaki bilgilerin bir şekilde sızdırılmasının soru işareti bıraktığını, zira bu kurumda olan bilgiler teröristlere verildiğini ifade etti.

Kazım Celali, “UAEK’ya üye ülkeler bu kurumdaki üyeliğini İran’a karşı düşmanca kullanmaktadırlar. Özellikle bu düşmanlık yaptırım kararlardan sonra terör eylemlere dönüşerek devam etmektedir”dedi. Celali, bu gibi kör terör eylemlerin çaresizlikten yapıldığını kaydetti.

Mossad’ın terör eylemlerinde benzerlik var

İran İslam Cumhuriyeti İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Siyaset Komisyonu Üyesi Cevat Cihangirzade, Natanz Nükleer Tesisi Ticaret Yardımcısı’na düzenlenen terör eyleminin Mossad Teşkilatı’nın terör eylemlerine benzer nitelikte olduğunu belirtti.

Cihangirzade, 11 Ocak Çarşamba günü meydana gelen ve Natanz Nükleer Tesisleri Ticaret Yardımcısı Mustafa Ahmedi Ruşen’in şehadetiyle sonuçlanan terör olayından duyduğu büyük acıyı dile getirirken, “Düşman, İran İslam Cumhuriyeti’nin barışçıl nükleer teknolojiye ulaşmasını önlemek üzere, her türlü ahlak dışı davranışı mübah saymaktadır” dedi.

İran İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Siyaset Komisyonu Üyesi Cihangirzade, “Düşmanın İran aleyhi yaptırım ve tehditleri şiddetlendirdiği halde hedeflerine ulaşamamış olması, Amerika ve yandaşlarının İran İslam Cumhuriyeti’nin gelişme yolundaki ilerleyişini durdurmak amacıyla sahip oldukları tüm gayreti sarfetmelerine sebebiyet verdi” diye açıkladı.

Cevat Cihangirzade, 11 Ocak Çarşamba günü düzenlenen terör eyleminin Mossad Teşkilatı’nın terör eylemlerine benzer nitelikte olduğunu belirtirken, “Emniyet kurumlarından, emniyeti ve iç istikrarı başarıyla sağladıkları gibi, nükleer yetkili ve bilim adamlarının hayatlarını da korumalarını bekliyoruz” dedi.

Cihangirzade, “İran İslam Cumhuriyeti İslam İnkılabı Rehberi, düşmanın seçimlerin güvenliğini sarsmak üzere gayretlerde bulunma ihtimali olduğunu bildirmişti; söz konusu terör olayı da düşmanın İslami Şura Meclisi seçimlerinin güvenliğini sarsmak üzere gayretlerine örnek teşkil etmektedir” diye açıkladı.

İran İslami Şura Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Siyaset Komisyonu Üyesi Cihangirzade, nükleer uzmanlar ve yetkililere düzenlenen terör eylemlerini ve de devrim karşıtı örgütlerin çağrısını dünya emperyalizmi tarafından planlanan ve takip edilen önceden belirlenmiş programa bağlı olarak nitelendirirken, “Benzer uğursuz planlar karşısında hazırlıklı olmalıyız” diye ekledi.