Irak’tan yayın yapan Sumeriye televizyonuna demeç veren Başbakan Nuri el-Maliki, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi hakkındaki tutuklama kararının hukuki bir mesele olduğunu ve siyasi hesaplaşmayla bir ilgisinin bulunmadığını belirterek “tutuklama kararı verildiğinde ben Washington’daydım ve bu karardan haberdar değildim” dedi.
Başbakan Maliki, “Biz, kararı uygulamakla görevliyiz; çünkü Irak yargısı bizim bu kararı uygulamamız yönünde talimat verdi. Aksi takdirde bizim hakkımızda tutuklama kararı verilecekti. Çalışma ofisimde güvenlik yetkililerinin karşısında ben bununla tehdit edildim” dedi.
Irak yargısına güvendiğini belirten Başbakan Nuri el-Maliki, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşmi’nin dosyasının Kürdistan Bölgesi’ne naklinin yargıyı ilgilendiren bir mesele olduğunu belirtti ve “yargı bana ne talimat verirse ben onu uygularım” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, terör olaylarına karıştığı suçlamasıyla hakkında tutuklama kararı çıkarılmasından sonra gittiği Kürdistan Bölgesinde Irak yargısına güvenmediğini ve Kürdistan’da yargılanması durumunda suçsuzluğunu ispat edebileceğini açıklamıştı.
El-Irakiye bakanlarının çoğu kabineye döndü
Irak yargısının Tarık Haşimi hakkında tutuklama kararı vermesinden sonra hükümetten çekilen el-Irakiye İttifakı’na mensup bakanların çoğunun hükümete geri döndüğü bildirildi.
Irak’ın en-Nahil haber ajansının bildirdiğine göre Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin kabineden ayrılan el-Irakiye bakanlarının yerine vekaleten atama yapacağının açıklanmasından sonra hükümetten ayrılan el-Irakiyeli bakanlar, kabineye geri dönmeye hazır olduklarını açıkladı.
Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin Danışmanlarından Meryem er-Reis, el-Irakiye mensubu bakanların kabineye döndüğünü doğrulayarak yalnızca Maliye Bakanı Rafi el-İsavi’nin kabineye dönmemekte ısrar ettiğini açıkladı.
Meryem er-Reis, Eğitim Bakanının, Sanayi Bakanının ve illerden sorumlu Devlet bakanının el-Irakiye içindeki bazı kesimlerin yoğun baskısına rağmen kabineye dönmeye hazır olduklarını açıkladıklarını ve bu bakanların çok yakında görevlerine başlayacağını söyledi.
Öte yandan yaşanan son siyasi bunalımın ardından el-Irakiye içindeki tartışmalardan dolayı parlamentodan ayrılan üç milletvekilinin meclise geri dönerek yeni bir grup kurma kararı aldığı bildirildi.
El-Irakiye milletvekillerinden Abdurrahman el-Luveyzi, mecliste bir basın toplantısı düzenleyerek “Ben, Ahmed el-Cuburi ve Cuma İbrahim Hıdır ile birlikte el-Irakiye çerçevesinde yeni bir ulusalcı grup kurma kararı aldık” dedi ve yeni grup kurmalarının sebebinin bazı el-Irakiye liderlerinin ittifakın kuruluşunda hazırlanan ulusal programdan sapması olduğunu söyledi.
Daha önce de Irak basınında el-Irakiye İttifakına mensup 12 kişinin, ittifakın daha önce hazırlanan ulusal programının uygulanmaması, el-Irakiye liderlerinin yabancı ülkelerden büyük miktarlarda paralar alarak yeni federal bölgeler kurmaya çalışması ve ittifakın diğer üyelerini dışlaması gibi gerekçelerle el-Irakiye’den ayrılmayı düşündükleri bildirilmişti.
Sumeriyenews ise Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hudayr el-Huzai’nin dün Başbakan Nuri el-Maliki ile Meclis Başkanı Usame Nuceyfi’nin yaşanan siyasi bunalımın sona erdirilmesi için ortak bir komisyon kurulması ve tüm siyasi grupların katılacağı bir ulusal konferans düzenlenmesi konusunda anlaşmaya vardığını açıkladığını bildirdi.
Sadr: Irak’ın ABD elçiliği de ABD’nin Irak elçiliği kadar olmalıdır
Irak’ın etkili siyasi liderlerinden Mukteda Sadr, Washington’daki Irak büyükelçiliğinin ABD’nin Bağdat büyükelçiliği ile aynı kapsam ve büyüklükte olması gerektiğini söyledi.
Mısır’ın Şarku’l- Evsat haber ajansının bildirdiğine göre Irak’ın etkili siyasi liderlerinden Mukteda Sadr, Irak’ın Washington’daki büyükelçiliğinin hem personel hem de genişlik bakımından Amerika’nın Bağdat’taki büyükelçiliği kadar olması gerektiğini söyledi.
Mukteda Sadr, daha önce yaptığı bir açıklamada da Amerika’nın askerlerini çektiği 2011 yılından sonra Irak’ta 15 bin kişilik bir elçilik personeli bulundurmasının işgalin başka bir şekilde devam ettirildiği anlamına geldiğini ve buna karşı çıkılması gerektiğini söylemişti.
Amerika’nın Irak’taki büyükelçiliğinde 15 bin kişilik personel bulundurmasına yönelik tepkiler Mukteda Sadr ile sınırlı değil, Irak İslami Yüksek Konseyi Üyesi Sadruddin Kabanci, Amerika’nın Irak’taki büyükelçilik personelinin sayısının fazlalığı konusunda hükümete uyarıda bulunarak buna karşı çıkılması gerektiğini söyledi.
Sadruddin Kabanci, “Iraklılar, ABD’nin Bağdat büyükelçiliğinde 15 bin personel bulundurmasını kabul etmiyorlar. Bu kadar çok personel siyasi ve diplomatik açıdan dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez” dedi.
Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi 12 Aralık’ta yaptığı bir konuşmada Amerika’nın askerlerini çektikten sonra Irak’taki büyükelçiliğinde 15 bin personel bulundurmasının mantıksız olduğunu belirtmiş ve hükümetten açıklama istemişti.
Sadr Hareketi de 7 Aralık’ta yayımladığı bir bildiride Amerika’nın Irak’taki büyükelçilik personelinin sayısının Irak’ın Washington büyükelçiliğindeki personel sayısından fazla olması durumunda hareketin askeri kanadının ABD’nin Bağdat büyükelçiliğini hedef alacağını açıklamıştı.
YDH