Mehr haber ajansının Los Angeles Times gazetesine dayandırdığı habere göre, ABD yönetimi resmi olarak, İran tarafından ele geçitilen RQ-170 Sentinel uçağının bu ülkeye iade edilmesini istedi.

Los Angeles'in haberine göre, söz konusu casus uçağı CIA'nin casusluk operasyonları kapsamında İran topraklarına girdiğini yazdı.

Öte yandan ABD başkanı Barack Obama, uluslar arası kanunları hiçe sayarak İran semalarını ihlal eden Amerika'nın, İran semalarında ABD'ye ait casus uçağının İran tarafından yere indirilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, sözkonusu uçağın İran tarafından ABD'ye iade edilmesini istedi.

El İran İslam Cumhuriteti Devrim Muhafızları Genel Komutan Vekili Tuğgeneral Hüseyin Salami ise, İran hava sahasının ihlal edilmesinin "düşmanca bir eylem" olduğunu belirtip ele geçirilen RQ-170 Sentinel casus uçağını ABD’ye teslim edilmeyeceğini açıklamıştı.Alem'in haberine göre, Obama, Irak başbakanı Nuri Maliki ile ortak basın toplantısında, İran'ın ABD'ye ait olan insansız casus uçağını vermesini istedi.

İran, RQ-170’in kodlarını çözüyor

İran İslami Şura Meclisi Dış Politika ve Milli Güvenlik Komisyonu Üyesi, İran’ın ABD casus uçağı RQ-170’in kodlarını deşifre etmekte olduklarını söyledi.

İran İslami Şura Meclisi Dış Politika ve Milli Güvenlik Komisyonu Üyesi Hasan Kamran, Mehr Haber Ajansı’nın parlamento muhabiri ile yaptığı görüşmede, ABD’nin casus uçağı RQ-170 Sentinel pilotsuz uçağının İran İslam Cumhuriyeti tarafından ele geçirilmesine işaret ederek, İran’ın teknik imkanlar ve taktik varlıklar olarak geldiği seviyede ABD’nin insansız hava araçları (iha) teknolojisini dize getirebileceğini söyledi.

ABD’ye ait RQ-170 Sentinel’in ‘zarif ve hassas detaylara sahip’ olduğunu belirten Kamran, İran’ın iha uzmanların gözetimindeki yüksek teknoloji ürünü bu uçağın 'emin bir yerde' muhafaza edildiğini belirtti.   

Hasan Kamran, İran’ın ABD casus uçağı RQ-170’in kodlarını deşifre ettiğini ve ABD’nin İran’ın yazılımı karşısında oldukça sinirlendiklerini vurgulayarak, İran’ın Amerika’nın bu teknolojisini ele geçirebilmesinden dolayı içinde bulunduğu ‘psikolojik durumun’ doğal olduğunu söyledi.

Diğer taraftan, Amerika’nın İran’ın hava sahasını tecavüzünün uluslararası kanunlar çerçevesinde muhakeme edilmesi gerektiğine de işaret eden Kamran, bu tecavüzü kınaması gereken -ABD dolarlarını harcayan - uluslararası organizasyonların ne yazık ki siyasi olarak davrandıklarını belirtti.

Kamran, kapalı bir odada kalan bir kedinin, kapalı kaldığını anladığında kendini beyhude şekilde bir o kapıya bir bu kapıya vurması gibi, ABD’nin de fiilen ‘kapalı kedi psikolojisi’ içinde olduğunu söyledi.

Kamran ayrıca ABD’nin bölgedeki büyük gelişmeler ve İran tarafından yediği son istihbarat darbesinden dolayı hali hazırda ne yapacağını bilmez bir durumda olduğunu da sözlerine ekledi.