Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Suriye?de Bir Suudi Terörist Öldürüldü

Suriye?de silahlı eylem yapan teröristlere eğitim veren Suudi Arabistan vatandaşı bir kişinin Suriye güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü açıklandı. 

23 Kasım 2011
Suriye?de Bir Suudi Terörist Öldürüldü

El Alem televizyonuna demeç veren Suriyeli Siyasi Analist İmad Rahme, Suriye güvenlik güçlerinin “Bender” kod adıyla tanınan Suudi Arabistanlı Hüseyin Halidi adlı bir teröristi ölü olarak ele geçirdiğini söyledi.

Suudi Arabistan’ın Suriye’de yaşanan güvenlik olaylarında önemli bir rolünün bulunduğunu belirten Rahme, Hüseyin Halidi adlı teröristin Suriye’de silahlı eylemlerde bulunan 2 bin kadar militana askeri eğitim verdiğini ifade etti.

Söz konusu Suudi teröristin geçmişte yakalandığını belirten İmad Rahme, Suudi Arabistan’ın girişimleri ve Suriye yönetiminin de bu ülkeyle ilişkilerde sorun yaşamak istememesi sebebiyle bu şahsı serbest bıraktığını söyledi.

Suriye’nin Hizbullah komutanlarından İmad Muğniye hakkında istihbarat toplayan bir İsrail casusunu yakaladıktan sonra Suudi Arabistan’ı da dolaylı bir şekilde uyarmasının, Suudi rejiminin Muğniye cinayetinde etkili bir rolünün bulunduğunu gösterdiğini kaydeden İmad Rahme, Suudi yönetiminin Türkiye ile birlikte Suriye’deki silahlı grupları desteklediğini öne sürdü.

Kamalak: Suriye'deki Olayların Arkasında Dış Güçler Var

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, İran'da Uluslararası İslami Uyanış Kurultayı Merkez Şura toplantısında Suriye olaylaylarına da değindi

Batı dünyasının son 10 yıldır İslam dünyasına karşı bir haçlı savaşı sürdürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Mustafa Kamalak, dünya Müslümanlarını haçlı emperyalizminin komploları karşısında uyanık olmaya çağırdı.

Batı ülkelerinin İslam dünyasını yağmalamak istediklerini, emperyalistlerin Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi planladığını, bu ülkelerin hepsinin de İslam ülkesi olduğunu söyleyn Kamamalak, Batıların İslam dünyasını işgal ve Müslümanlarını bölmek için bir araya geldiklerini, tüm buna karşı İslam ümmetinin niçin birlik içinde hareket etmediğini sordu.

Suriye’deki olaylara dikkat çeken Kamalak, Suriye’deki karışıklığın arkasında dış güçlerin müdahalesinin bulunduğunu belirterek, emperyalist ülkelerin Irak, Afganistan, Sudan’dan sonra Suriye’de de bir cephe açmak istediklerini söyledi.

Direniş, Şahsi ve Mezhepsel Hesaplar Peşinde Değil

Hizbullah’ın önde gelen liderlerinden Şeyh Muhammet Yezbek, Balabek şehrinde Fatımatu’z Zehra Hüseyniyesi’nin açılışında yaptığı açıklamada, Suriye’de yaşanan süreci değerlendirdi.

Yezbek, konuşmasında Suriye karşıtı çalışmaları yürüten güçlerin hedeflerini açıkladı. Yezbek, konuşmasında şu hususlara değindi: “Bugün tüm dünya Suriye yönetiminin düşmesi için toplanmış durumda. Bunu adalet istedikleri için değil bölgede egemenliklerini kurmak için yapmaktalar.

Suriye yönetiminin düşmesini isteyen bu topluluğun tek hedefi İsrail’in güvenliğini sağlamak. Çünkü İsrail bölgedeki direniş güçlerinin büyüklüğünden dolayı korku ve endişe içinde yaşıyor. Aynı zamanda Amerika’nın ve yavrusu İsrail’in tamahlarına karşı tavır alan İran’a, tutumundan dolayı bedel ödetmek istemektedirler.

Lübnan’da bazı kişiler kibirli devletlerin güdümünde bir siyasi tavır takınmaktadırlar. Direnişin kötülüğünü isteyenler için tren çoktan geçti. Vatanımızı ve evlatlarını kuşatan tehlikelere karşı sağlam bir korunma sistemi oluşturmalıyız. Tüm Lübnanlıları ve tüm bölge halkını aynı zamanda bütünlüğü sağlamaya, sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyorum. Direniş bu vatanın şerefi ve izzeti ile yaşaması için onu koruyacağımıza and içiyoruz.”

Hizbullah’ın Lübnan kabinesindeki bakanlarından Hüseyin el Hac Hasan ise özel bir eğitim kurumun mezuniyet töreninde, Bahreyn devrimini görmezden gelen Arap Birliği’nin duruşunu değerlendirdi.

el Hac “Arap Dışişleri Bakanları Filistin konusunda Amerika’ya karşı sınırsız müsamaha gösterip, Bahreyn devrimini görmemezlikten gelirken Suriye konusundaki aşırı sertliği ile çelişkili tutumlar sergilemektedir. Amerika kuvvetlerinin Irak’tan çekildiği bu hassas günlerde Arap Birliği bu kadar kararı alabilmektedir.

Lübnan Dışişleri Bakanının Arap Birliği’nde sergilediği tutum tam bir toplumsal mutabakatla gerçekleşmiştir. Bu Suriye ile anlaşmalarımız ve Lübnan’ın maslahatlarının gerekliliğiydi. Suriye’deki kriz fitneyi körüklemek ve daha çok kan akıtmakla olmaz. Çözüm ancak iletişim, diyaloğun sağlanması hususunda yardımlaşmakla olabilir” şeklinde konuştu.

Direnişe Vefa Komitesi üyelerinden Ali Feyyad Zahrani’de yaptığı konuşmada Suriye devriminin diğer devrimlerden farklı olduğunu savundu. Feyyad’ın konuşmasının ana başlıkları şöyle:

“Suriye Devrimi süreci kesinlikle diğer devrimlerden farklı bir şekilde işliyor. Suriye’de halkın birikimi ile olan bir devrim söz konusu değildir. Suriye’deki devrim halk devrimi değildir. Suriye’de sürecin içinde dış müdahaleler söz konusudur. Ve bu dışarıda müdahalelerin hedefi ise Suriye’yi zayıflatmak, istikrarını bozup, kaos ve kriz içine sokmaktır. Suriye kimsenin inkar edemeyeceği bir ayrıcalığa sahiptir. Bunların başında hala Suriye halkının çoğu Beşar Esed’i sevmekte ve sempati duymaktadır. Suriye Arap dünyasındaki direniş listesinin başındaki isimdir. Hala Lübnan, Filistin ve Irak’taki Arap direnişini desteklemektedir.

Batı ve Batı yönetimlerinin gölgesinde siyaset yapan Arap devletleri, Suriye’yi kaos ve krizin içine sokmak istemektedirler. Allah korusun eğer böyle bir şey söz konusu olursa bunun olumsuz etkileri tüm bölgeyi sarsacaktır. Suriye’nin komşularının hepsi bu kaostan payını alacak ve bunun bedelini ödeyecektir.

Direniş şahsi ve mezhepsel hesaplar peşinde değildir. Tam tersi bu direniş ulusal ve milli maslahatlar uğruna kendi özel konumundan dolayı ağır bedeller ödemiştir.

Hizbullah Mısır, Tunus, Libya’daki değişimi sağlayan Arap devrimlerinin yanındaydı. Aynı zamanda Yemen ve Bahreyn halklarını adil ve haklı taleplerinden dolayı desteklemekteyiz. Reform, siyasi düzeni düzeltme, yolsuzluk savaşma gibi talepleri olan tüm halk hareketlerinin yanındayız. Hizbullah bu devrimlerden çok umutlu. Buradan devrimleri toplumun taleplerine sadık kalmaya ve halk iradesini yansıtmaya çağırıyoruz. Ve bu devrimlerin büyük güçler tarafından çalınmaması, bağımsızlık yolundan sapmaması ve merkezi davamız olan Filistin davasını desteklemekten vazgeçememesini umuyoruz.

Bu devrimin en çok karşılaşacağı zorluklardan birisi de toplumdaki mezhepsel ve etnik farklılıkları koruma potansiyelini kullanabilmesidir. Toplumdaki mezhepsel ve etnik farklıları korumak gerekir. Özellikle Hristiyanlara karşı ayrı bir özen ve itina gösterilmelidir. Bunu abartmadan ve ihmal etmeden yapmalıyız.

Eğer zulüm bitmezse etnik ve milli ayırımlar sona ermezse ve müstekbir güçlerin kontrolü altına girerse asla bu devrimler başarıya ulaşamayacaktır.”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.