Siyonist rejimin Yunanistan’a, “Türkiye bölgede herhangi bir ‘askeri eyleme’ girişirse üslerini kullanayım, uçaklarım üslerinde duraklasın” önerisinde bulunduğu iddia edildi.
20 Eylul 2011
Yunanistan’ın saygın gazetelerinden Kaşimerini, Tel Aviv yönetiminin Atina’dan Meis adasının bulunduğu bölgede veya doğalgaz sondajı yapılacak, Kıbrıs’ın güneyindeki Afrodit ismi verilen 12. parselde “cüretkar bir askeri eyleme girişilmesi durumunda” İsrail savaş uçaklarının Yunan hava kuvvetlerine ait üslerde duraklayabilmesini istediği belirtildi. Kaşimerini İsrail’in istemini “çok ileri giden bir öneri” olarak tanımladı.
Hükümetten tepki var
Gazeteye göre, öneri hükümet içerisinde de tepkiyle karşılandı. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu hükümetinden bazı isimlerin öneriye tepki gösterdiği, bazı bakanların da “alınacak kararlarda çok dikkatli olmak gerek, İsrail’in istemlerine karşı kırmızı çizgilerimiz olmalı” şeklinde görüş belirttikleri kaydedildi.
Milliyet'te yer alan haberde ayrıca Ankara’nın Atina’ya İsrail ile giriştiği stratejik yakınlaşmadan “çok rahatsız olduğunu” ilettiği de öne sürüldü. Söz konusu haberde, Papandreu’nun, Kıbrıs’taki doğalgaz arama krizinin, Türk-Yunan krizine dönüşmemesi yönünde bir tutum belirlediğini fakat, Türkiye’nin Meis adası güneyinde arama çalışmaları yapacağı açıklamasının “tam da bu anlama geldiğini” iddia etti.
Yunan medyası uyarmıştı
Yunan medyasında geçtiğimiz günlerde yer alan yorumlarda “Papandreu hükümeti aklını başına toplasın, İsrail, Türkiye’ye karşı bizi kullanmak istiyor oysa Tel Aviv bizim stratejik ortağımız olamaz” ifadesi kullanılmıştı.
Kıbrıs Rum Yönetimi, Amerikan Noble Enerji firmasının platformu ile tek taraflı olarak ilan ettiği Ekonomik Münhasir Bölge’deki 12. platformda doğalgaz sındaj çalışmalarına başlarken, Türkiye’nin Kaş’ın karşı yakasında bulunan Meis Adası’nın güneyindeki Yunan kıta sahanlığında bilimsel araştırma yapacağı iddia edilmişti.
Neden 12. Parsel seçildi?
Milliyet'in haberine göre; Rumlar aslında doğalgaz aramalarını 3 veya 9’uncu parselde araştırma yapacaktı. Rum Yönetimi 2007’de bu yönde hem Suriye hem de Mısır’la anlaşmalar imzalandı. Anlaşmaların kamuoyuna açıklanmasından sonra Türkiye hem Suriye’ye hem de Mısır’a bu konuda sert tepki gösterdi. O dönem yapılan diplomatik temaslar sonucunda Suriye ve Mısır doğalgaz aramada geri adım attı. Rumlar da yalnız kalınca arama çalışmalarını sürdüremedi. Rumların geri adım atmasındaki en büyük tedirginliği bu parsellerin Türkiye’ye yakın olmasıydı.
Düşmanımın düşmanı
Türkiye İsrail ilişkilerinde yaşanan krizi “düşmanımın düşmanı dostumdur” mantığıyla avantaja çevirmeye çalışan Rum Yönetimi, İsrail’le diplomatik ilişkileri geliştirdi. 11 yıl aradan sonra ilk kez Rum Lider Dimitris Hristofyas İsrail’de üst düzey protokolle ağırlandı. Bu ağırlamanın ardından daha önce İsrail’le de doğalgaz arama anlaşması imzalayan Rum Yönetimi, sürecin hızlandırılmasını istedi.
Siyonistlerin amacı
İsrail de, doğalgaz arama konusunda Rumlara tam destek verdi. İki ülke arasında yapılan istişareler sonucunda İsrail’e en yakın olan 12. parsel seçildi. Buradaki amaç bu parsele Türkiye’nin müdahalesinin zor olacağının hesaplanması. 12. parsel hem Rum tarafına hem de İsrail’e yakın bir bölgede. Ada’nın tam diğer ucunda yer alıyor.
Türkiye'nin itirazı
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, parsel konusuna itiraz etmiyor. Türk tarafının savunduğu tez, “Ada’da çözüm olmadan Rumlar doğal kaynakları tek başına çıkaramaz ve buradan kazanç elde edemezÖ” Bunu da 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına bağlıyor. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ eğer yasalsa ki, Rumlar “yasal” diyor. 1960 Cumhuriyeti’nde Rumlar kadar Türklerin de hakkı bulunuyor. Yani 1960 Cumhuriyeti’ne göre Türklerin de onayı ile adım atması gerekiyor Rumların. Türk tarafının itirazı da buna.