BM, Doğu Afrika'da bu yüzyıl içinde ilk kez bir ülkede, Somali'de kıtlık ilan ederken, iki yıldır süren kuraklık Somali nüfusunun yüzde 25'ini yerlerinden etti, bölgedeki diğer ülkeler de bu durumdan kötü etkilendi.
Doğu Afrika'nın 60 yıldır en kötü kuraklığı yaşadığını duyuran BM'ye göre, Somali, Etiyopya ve Kenya'da 11 milyon kişi, açlıktan ölme tehdidi altında.
Bu durumdan yağışların olmaması ve hükümetlerin tarım ve sulama projelerini yeterince finanse etmemesi sorumlu tutulurken, kıtlıktan en fazla etkilenenlerin, Somali'nin Bakul ve Aşağı Şabelle bölgeleri olduğu, ülkede her gün 10 bin çocuktan 4'ünün yaşamını yitirdiği, yüzde 30'unun cidde biçimde yetersiz beslendiği ifade ediliyor.
Kıtlığın Somali'yi bu kadar kötü etkilemesinin bir diğer nedeninin de, 1991 yılında son ulusal hükümetin devrilmesinin ardından Somali'nin sürekli "kaybeden ülke" haline gelmesi.
Kıtlık; Kenya, Etiyopya, Cibuti ve Somali'nin dahil olduğu Afrika Boynuzu'nda önemli bir gıda krizine yol açıyor ve eylül ayına kadar bölgede yağış beklenmiyor. Somali'deki krizin, özellikle komşuları Tanzanya ve Etiyopya ile çatışmaya girmesine yol açabileceğinden endişe ediliyor.
2011 yılı başından bu yana yaklaşık 15 bin Somali vatandaşı, gıda ve su bulmak için Etiyopya ve Kenya'daki mülteci kamplarına akın ederken, Kenya'da Dadaab mülteci kampında 400 bin kişinin kaldığı, tüm komşu ülkelerdeki mülteci kamplarında kalanların sayısının 800 bin olduğu belirtiliyor.
Dadaab'a her gün çoğu aç bebeklere sahip anneler olmak üzere yaklaşık 2 bin kişi gelirken, Kenya hükümeti, gittikçe büyüyen insani krizin güvenlik alanında tehdit oluşturduğuna işaret ediyor.
Somali'de çiftçiler, yakıt ve hububat fiyatlarının yüksek olmasından dolayı temel gıda harcamalarını karşılayamadıklarından sürülerini terk ediyor, küçük sürüler ise kazanç sağlamıyor ya da telef oluyor.
Bu arada, BM insani yardım fonu, Afrika Boynuzu'nda ihtiyaç duyan binlerce insana gıda yardımı dağıtılması için 51 milyon dolar ayırdı. The Central Emergency Response Fund (CERF), Somali'deki yardım kuruluşları ve projelerine 20 milyon, Etiyopya'dakilere 14,6 milyon, Kenya'dakilere 13,6 milyon ve hareket halindeki mültecileri desteklemek için de 3,1 milyon dolar verdi.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, fonların bölgede şiddetini artıran kriz nedeniyle son iki haftada teslim edildiğini açıklarken, 51 milyon doların hayvanların aşılanması, hijyen, hıfzıssıhha ve suyun yanı sıra 40 bin tondan fazla gıda yardımının dağıtılmasını sağlaması bekleniyor.
Dünya Gıda Programı, Dünya Sağlık Örgütü, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve BM Çocuk Fonu dahil olmak üzere BM örgütleri, ihtiyaç halindekilere yardım sağlamak için çabalarını artırdı.
Somali, Kenya ve Etiyopya'da kıtlıktan en çok etkilenen kişiler, kırsal kesimde yaşayanlar ve göçebeler. Bu kişiler için hayati önem taşıyan hayvanlarının çoğu, susuzluğa dayanıklı develer dahil olmak üzere öldü, kıtlık yüzünden ülkeden kaçanların yakın bir dönemde ekim yapmak için Somali'ye dönmesi beklenmiyor.
Somali, 1992-1993 yıllarında, Siad Barre rejiminin devrilmesinin ardından anarşinin hüküm sürdüğü sırada yine kıtlığa teslim olmuştu.
Etiyopya'da da 1973 yılında İmparator Hayle Selassie'nin askeri darbeyle tahttan indirilmesiyle ve 1984'de de Albay Mengistu Haile Mariam hükümetiyle Tigrayan isyancıları arasındaki savaş zirveye ulaştığında kıtlıklar yaşanmıştı.
29 Bin Çocuk Öldü
ABD'nin insani yardım görevlisi NancyLindborg'un yaptığı açıklamaya göre, Somali'nin güneyinde açlık yüzünden son 90 günde 5 yaşın altında 29 binden fazla çocuk öldü.
Açlıkla mücadele eden Afrika halkı için tıbbi malzemelerin yanı sıra buğday, mısır, un, sıvı yağ, toz şeker, süt tozu, bebe bisküvisi, pirinç ve makarna gibi temel gıda maddelerinden oluşan 3 bin tonluk acil yardım gemisi hazırladıklarını dile getiren Güzel, şunları kaydetti:
''Bölgede 500 bin çocuk ölümle burun buruna, acilen gıda ve sağlık yardımı yapılması gerekiyor. Somali kamplarında ilk etapta 45 bin kişiye gıda malzemesi dağıtan ekiplerimiz, hastalanan çocuk ve yaşlılarla özel olarak ilgileniyor. İHH ayrıca bir başka kriz bölgesi olan Etiyopya'da da yardım çalışmalarına başlıyor. Vakfımız, bütün duyarlı vatandaşlarımızı bu yardım seferberliğine destek olmaya çağırıyor. Bölgede gönüllü doktorlardan oluşacak mobil klinikler kurmak istiyoruz.''
Konya Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Latif Selvi de Konya'daki STK'lar olarak, Afrika'ya yardım göndermek isteyen kuruluşların kampanyalarına destek vereceklerini açıkladı.
Acıların paylaştıkça azaldığını vurgulayan Selvi, Konya halkının Afrika için düzenlenen kampanyalara destek vereceğine yürekten inandığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Afrika'daki açlık dolayısıyla İslam Konferansı Örgütü'nü acil toplantıya çağırdığını açıkladı.
Ahmet Davutoğlu, Balgat'taki Barbaros Camii'nde cuma namazını kıldıktan sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, Afrika gezisinin ne zaman olacağının kesinleşip kesinleşmediğini sorması üzerine Davutoğlu, hazırlıkları sürdürdüklerini, Etiyopya ve Güney Afrika'ya planlanmış bir ziyaretleri olduğunu, bu ziyarete Kenya ve bazı ülkelerin eklenebileceğini kaydetti. Davutoğlu, bölgeye yönelik ziyaretinin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) takvimine paralel olarak gerçekleşeceğini kaydetti.
İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile bir görüşme yaptığını ve İslam Konferansı Örgütü'nü Türkiye olarak acil bir toplantıya çağırdıklarını ifade eden Davutoğlu, "Afrika'daki açlık dolayısıyla özellikle Yürütme Kurulu çerçevesinde ya İstanbul'da ya da Cidde'de ama İslam Konferansı Örgütü'nün acilen devreye girmesini istiyoruz. Diğer çalışmalarımız Diyanet İşleri Başkanlığımız, TİKA, Kızılay ve diğer kurumlarımızla zaten sürüyor. Dün Sağlık Bakanımız ile de görüşme gerçekleştirdik. Sağlık açısından yapılacak faaliyetlerle ilgili. İnşallah bütün bunları gözeterek, Afrika'daki kardeşlerimizin Ramazan'daki ihtiyaçlarını karşılamaya büyük bir özen gösteririz, çaba gösteririz." dedi.
Öte yandan yazarımız Mahmut Osmanoğlu, dünyanın en büyük mülteci kampı olan Kenya'daki Dadaab Kampı'nda bulunuyor. Dadaab kampı'ndan izlenimlerini yazan Osmanoğlu, Somali'den binlerce insanın Dadaab kampına geldiklerini, yolda birçok insanın öldüğünü belirtti. Osmanoğlu, konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Kampta 500 bin mülteci bulunuyor resmi rakamlara göre. Kayıtlı bulunmayanlarla beraber bu sayının çok daha fazla olduğunu sanıyorum. Kampa her geçen gün yüzlerce insan geliyor. Somali'den, insanlar yüzlerce kilometre öteden yürüyerek kampa ulaşmaya çalışıyorlar. Çok çocuklu ailelerden oluşan Somali halkı, bu uzun yürüyüş sırasında özellikle küçük çocuklarını kaybediyor. Çocuklar uzun ve yorucu yolculuğa dayanamayıp ölüyorlar. Öte yandan Somali 'de kalanlar, yola çıkamayanlar çok daha kötü durumda bulunuyor."
08 Ağustos 2011