24 Temmuz Pazar günü öğle namazının ardından gerçekleştirilen açılış törenine Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İstanbul Milletvekilimiz Ali Özgündüz, Necef Dar'ul Hikmet Müessesesi Avrupa Temsilcisi Hüccet'ül İslam vel Müslimin Seyyid Salih El Hekim ile Irak'ın dört büyük müçtehidinden Ayetullah'il Uzma Seyyid Said El Hekim'in oğlu Hüccet'ül İslam vel Müslimin Seyyid İzzeddin El Hekim, İran İslam Cumhuriyeti'nden Hüccet-ül İslam Ekber Fellahnejad, Alulbeyt Müessesesi temsilcileri, İstanbul'un çeşitli bölgelerinden Ehlibeyt alimleri ile çok sayıda Ehlibeyt dostu katıldı.

Kur'an-ı Kerim üstadı Ş. Mikail Gürel'in tilavetiyle başlayan programda evsahibi Esenyurt Allahuekber Ehlibeyt Camii İmamı Ş. Yakup Yaşlak katılımcıları selamladı. Yaşlak'ın ardından Alulbeyt Müessesesi temsilcisi Ş. Ebuzer Atam katılımcılara seslendi. Atam'ın ardından Kıble Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ş. Kadir Akaras ve Ehlibeyt alimlerimizden Ş. Hasan Kanaatlı konuşmalarını yaptılar. Kanaatlı, konuşmasında Diyanet'in Caferi camilerine gönderdiği yazıya değindi. Bu konunun daha önce de gündeme geldiğini, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün de çabalarıyla sorunun giderildiğini belirtti.

Zehra Tv ve Al Forat Televizyonu'nun takip ettiği programda Kanaatlı'nın ardından Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Gürbüz Süleymanoğlu, yaptığı konuşmasında Ehlibeyt camilerinin ülkemizin birlik ve beraberliğine katkı yaptığını vurguladı.

Programda konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, mesacitlerin önemi ve niteliğine vurgu yapan konuşmasının sonunda Diyanet'in Caferi camilerine gönderdiği yazıya da değinerek, bu yazının ciddiye alınmasına gerek olmadığını, resmi bir nitelik taşımadığını ifade etti. Caferi toplumunu devletiyle karşı karşıya getirmek isteyenlerin heveslerinin boşa çıkacağını vurgulayan Özgündüz, "Bu ülkede hukuk var, kimse kendi imkanlarımızla yaptığımız camileri elimizden alamaz." dedi.

İstanbul CHP Milletvekili Ali Özgündüz ise Caferi camilerinin haklarının takipçisi olduğunu vurgulayarak, anayasa ile güvence altına alınan inanç özgürlüğüne kimsenin zarar veremeyeceğini belirttti. Ruhban okulunun açıldığı, apartman kiliselerinin, sinagoglarının çoğaldığı, Rum yetimhanesinin mülkiyetinin devredildiği bir dönemde Caferi camilerine kimsenin dokunamayacağını söyledi.

Konuşmaların ardından verilen yemekte katılımcılar bağışlarını sundular. Yemek sonrası ise caminin kurdelası kesildi.