Hz. Muhammed (saa) hicretten 13 yıl önce 40 yaşındayken Allah tarafından peygamberliğe meb'us oldu ve 3 yıl boyunca halkı gizlice İslam'a davet etti. Günlerden bir gün Mekke halkı Safa ve Merve tepeleri yanında alış veriş yaparken Hz. Muhammed (saa) nurlu siması ve kararlı adımlarıyla Safa tepesine çıkıp büyük bir taşın üzerinde durdu. İman ve sadakat dolu bakışlarıyla halka bakarak yüksek sesle onlara hitaben şöyle dedi: Ey halk şimdi sizlere bu tepenin ardında düşmanın mevzillendiğini ve sizlere saldırmak için hazırlık içinde olduğunu söylersem bana inanır mısınız?

Kısa bir süre sessiz kalan topluluk, Ey Muhammed şimdiye kadar senden hiç yalan söz duymadık ve senden daha doğrucu, daha emin bir kimseyi tanımıyoruz dedi. Bunun üzerine Hz. Muhammed (saa) Mekke’nin tüm kabilelerini tek tek sayarak onlara şöyle buyurdu: Allah teala beni, sizleri yüksek sesle ve açıkça O’na itaatsizlikten sakındırmaya çağırmakla görevlendirdi. Ben sizden bir ecir veya dünya malı istemiyorum ve başka hiçbir beklentim yok. Daha sonra hz. Muhammed (saa) şöyle devam etti : قولوا لا اله الا ..... تفلحو Allah birdir ve O’ndan başka Allah yoktur diyerek felaha ulaşın.

Hz. Muhammed'in (saa) mutahhar kişiliğinden kaynaklanan içten ve samimi sözleri, putperestlerin ruhunu okşayarak onları muvahhid olmaya yönlendirdi. Aradan fazla zaman geçmeden Hicaz'ın vahşi ve barbar halkı kendilerini Allah'a kulluk etmek, keramet ve izzetinin doruğunda buldular. İran kraliyet sarayında yıllarca hizmet eden birine 'Roma imparatorluğuna yolculuk eden, İran ve Roma ordusunu gören senin gibi birisi nasıl Muhammed'e iman eder? ' şeklinde soru yöneltildiğinde şöyle cevap verdi: Muhammed'in sözlerindeki güç ve kudrete, Kesra ve Roma imparatoru ordularında asla rastamadım.

İnsanın yeniden doğuşu sayılan Bi'set bayramını tüm Müslümanlara tebrik ediyor O yüce İnsanın izleyicisi olma şerefini yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.