Suriye'de gerilim giderek tırmanıyor. Protestocuların talep ettiği olağanüstü hal yasası kaldırıldı; ama tansiyon düşmedi.

On binler yine ülkenin dört bir yanında rejimin gitmesi talebiyle sokağa çıktı.

Cuma namazı sonrası düzenlenen gösterilerde "halk rejimin devrilmesini istiyor" sloganları atıldı. Bazı kentlerde Hafız Esad heykelleri yıkıldı.

Protestocular, ilk kez ortak bir bildiri yayımlayarak Baas Partisi yönetiminin sona erdirilmesi ve demokratik siyasi bir sistem oluşturulması çağrısı yaptı.

Altıncı haftasına giren protestoların kuzeydoğudaki Kürt bölgelerinden güneydeki kentlere kadar ülkenin dört bir yanını sarması dikkat çekiyor.

ABD'den acil destek

Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, "şiddete başvurulmasından dolayı derin bir endişe duyduklarını" ifade ederek, Suriye yönetimine, "protestoculara karşı şiddet kullanımına son vermesi, vazgeçmesi" çağrısında bulundu.

Suriye'deki olaylarda dış güçlerin parmağı olduğu günden güne açığa çıkıyor. Esad rejimini demokrasi gerekçesiyle saf dışı bırakıp Amerikancı ve İsrail'e ılıman bir yönetimin işbaşına gelmesi Batı ve işbirlikçilerinin en büyük hayali.

Suriye'de etnik ve sosyostratejik yapı gözönüne alındığında çok kritik bir öneme sahip olduğu ortada. Suriye'de çıkarılacak karışıklığın bölgeyi etkilememesi olanaksız.

Olaya çıkarları doğrultusunda yaklaşan Batı ve uşakları Bahreyn'de zalim krallığı desteklerken, Suriye'de reformları yeterli bulmuyor!