Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Sarkisyan, Obama'dan Rica Etmiş!

İşgalci Ermenistan'ın cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın bu yıl "Soykırım" kelimesini kullanması için ABD Başkanı Obama'dan özel ricada bulunduğu öğrenildi! 

01 Nisan 2011
Sarkisyan, Obama'dan Rica Etmiş!

Türkiye ile ABD arasında her yılın nisan ayında yaşanan 'soykırım' sözcüğünün kullanılıp kullanılmaması hareketliliği şimdiden başladı. Geçen yıl 'soykırım' demeyen Obama'nın bu yıl bu kelimeyi kullanması için özel taleplerle karşılaştığı öğrenildi.

İşgalci Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, ABD Başkanı Barack Obama’dan bu yıl "soykırım" sözcüğünü kullanmasını şahsen istediğini açıkladı.

Erivan’da bir basın toplantısı düzenleyen Sarkisyan, "ABD Başkanı'nın bu yılki mesajından ne beklentimiz var?" şeklindeki soruya, "Tabii isteğimiz hep ABD Başkanı'nın kendi mesajında somut değerlendirmelerde bulunması ve tabii "Ermeni Soykırımı" sözünü kullanmasıdır. Ben şahsen kendisinden bu sözü kullanmasını rica ettim" dedi.

Sarkisyan sözlerine, "Ancak istek ve gerçek farklı şeyler, en iyisi isteğin gerçek ile çakışmasıdır. Umarız bu kez böyle olacak" diye devam etti.

Sarkisyan, Türkiye’yi de sözünde durmamakla suçlayarak, Ankara’nın Erivan'la yakınlaşma girişimlerine önem vermediğini ileri sürdü.

Türkiye, Ermenilerle ilişkilerin normalleşebilmesi için Ermenilerin Azerbaycan topraklarını terk etmesini şart olarak öne sürüyor. Aslında bu sadece Türkiye'nin şartı değil. İşgalin sona ermesine yönelik Birleşmiş Milletler, defalarca karar aldı; ancak uygulanmadı. İkiyüzlü Batı, BM kararlarını hiçe sayan, binlerce masumu katleden Ermenilere hiçbir yaptırım uygulamıyor.

Hatırlatalım ki, iki Kafkas ülkesi arasındaki sorun, 1988 yılında Ermenilerin Azerbaycan'a karşı toprak iddiasında bulunmasıyla başladı. Terörist Ermeniler, Rusların doğrudan, Batı'nın da dolaylı desteğiyle hunharca ve alçakça katliamlarla Azerbaycan topraklarının beşte birini, yani Dağlık Karabağ'ı ve bu bölgeye bitişik yedi rayonu işgal ettiler. Bir milyonu aşkın Azerbaycan Türkü yurdundan yuvasından uzakta zorunlu göçmen durumuna düştü. 1994'te taraflar arasında ateşkes sağlandı ve AGİT'in Minsk Grubu'nun himayesinde Rusya, Fransa ve ABD'nin eşbaşkanlığında hala neticesiz barış görüşmeleri sürüyor!

Ermeniler, 1987 yılında harekete geçti

Uluslararası toplumun çözüm bulmakta isteksiz davrandığı Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ve diğer Azerbaycan topraklarına ilişkin sorun Sovyetler Birliği'nin son yıllarında kendini göstermeye başladı. İşgalin tarihi seyri şöyle gerçekleşti:

1987: Ermeniler, Yukarı Karabağ'da çoğunluğu oluşturdukları gerekçesiyle Ermenistan'a katılma talebiyle Moskova'ya başvurdu.

1988: Azerbaycan'ın Sumgayt şehirinde Azeriler ile Ermeniler arasında çatışma çıktı. 32 Ermeni, 6 Azeri hayatını kaybetti. Yukarı Karabağ sorununun yol açtığı çatışmalar sebebiyle Azeriler Karabağ'ı, Ermeniler de Azerbaycan'ı terk etmeye başladı.

1990: Sovyet birlikleri Ermenileri korumak bahanesiyle Bakü'ye gelerek 143 kişiyi katletti.

1991: Azerbaycan, SSCB'den bağımsızlığını kazandı. Yukarı Karabağ yönetimi, sözde referandumla tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Karabağlı Azeriler referandumu boykot etti.

1992: Ermeni kuvvetleri, Karabağ'da bulunan Hocalı'da 613 sivil Azeri'yi katletti. Karabağ etrafındaki Azeri bölgeleri işgal edilmeye başlandı.

1994: Karabağ ve etrafındaki beş bölgenin (Azerbaycan'ın yüzde 20'si) Ermenistan güçleri tarafından işgali tamamlandı. Azerbaycan ve Ermenistan, Rusya'nın arabuluculuğu ile ateşkes ilan etti.

1994: Ermenistan, Azerbaycan ve Yukarı Karabağ'daki Ermeniler, ateşkese uyacakları ve sorunun müzakere yoluyla çözülmesini kabul ettikleri taahhüdünde bulundu. Avrupa Güvelik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) soruna el koydu. Sorunun çözümü için AGİT çerçevesinde yıllardır devam eden görüşmelerden hâlâ sonuç alınmış değil!
 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.