İngilizce yayın yapan haber televizyonlarından Press Tv, Türkiyeli Caferilerin Zeynebiye'de düzenlediği zalimleri tel'in protestosu sonrasında Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ile özel röportaj geçrekleştirdi.
Filistin halkına yardım etmeyen Suudi, İsrail'in emriyle Bahreyn'e asker gönderiyor
Röportajda önemli noktalara dikkat çeken Özgündüz şunları söyledi:
"Bahreyn'deki cinayetler ve katliamlar karşısında tüylerimiz ürperiyor. Dış ülkelerin, Suudi Arabistan ve diğer bölge ülkelerinden mürteci krallıkların gönderdikleri askerlerin orada katliam yapmasını ürpererek, ibretle izliyoruz. Filistin halkına yardım göndermeyen kral, kendi halkına karşı cinayet işleyen Bahreyn kralına destek çıkıyor! Muhakkak ki İsrail in emriyle oluyor. Çünkü bölgede bir Haydar-ı Kerrar terbiyesi almış ulusun devlet yönetimine gelmesini İsrail istmeiyor. Hayber'den bu yana Haydar-ı Kerrar'a düşmanlıkları var. Ne yazık ki Suud kralı da onların emrinde. Nitekim İsrail tarafından Lübnan, Filistin bombalandığında İsrail'e ödül olarak sekiz milyar dolar vermişti bu rejim.
Burada Siyonistlerce Şii Sünni kavgası da çıkarılmak isteniyor. Kral Abdullah da onların emrini uygulayarak Irak'ta, Afganistan ve Pakistan'da denediği gibi, orada da Vahabiyi, tekfirci zihniyeti devreye sokup Şii Sünni kavgası çıkarmak istiyor. Fakat Şia merceiyetinin dirayeti, basireti sayesinde bu oyuna gelinmiyor. Bahreyn'de bir mezhep kavgası yoktur. Bahreyn'de diğer bölge ülkelerde olduğu gibi, idaresini kendi eline almak isteyen bir halk direnişi, bir özgürlük hareketi vardır. Biz de diğer ülkelerde olduğu gibi buradaki özgürlük hareketine de destek verilmesi gerektiğini, tüm dünyanın Bahreyn halkına destek olması ve halkların kendi kaderini tayin etme hakkının teslim edilmesinden yana tüm dünyanın tavır alması gerektiğini düşünüyoruz."
Bahreyn yönetiminin meşruiyeti kalmamıştır
Suudi güçlerini ülkesine davet eden, kendi halkını katlettiren Bahreyn kralının meşruiyetinin kalmadığını belirten Özgündüz, "Orada insan hakları çiğneniyor, orada cinayet işleniyor! Kendi halkını yabancı ülkelerin tankına çiğneten bir hükümetin artık hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Artık o ülkede o halka, onun krallık etme hakkını yitirmiştir, meşruiyetini yitirmiştir. Böyle bir yönetimartık o ülkede hükümet edemez, meşruiyeti kalmadı."
Press Tv muhabirinin "Başbakan Erdoğan'ın son zamanlarda yaptığı açıklamada ülkelerin problemleri ile alakalı müdahalenin söz konusu olmaması gerektiğini ifade etti. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayip Erdoğan İslami hassasiyeti olan halklardan yana düşüncesi olan bir liderdir. Müdahale olunmaması yönündeki görüşüne ben de katılıyorum. Her yerde olduğu gibi Bahreyn'de de dışarıdan, halklara karşı, halklara rağmen müdahalenin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sevgili Başbakanımız "Orada bir Kerbela yaşanmasın" şeklinde temennisini dile getirmişti; ben de anı görüşe katılıyorum. Çağın Yezitleri yeniden halkları ezmek, halkın önderlerini öldürmekle bir yere varamayacaklar. Orada, eğer müdahale olacaksa, bir ailenin bütün ulusu esir etmesine engel olması yönünde insan hakları adına müdahale olmalıdır. Çünkü insan hakları noktasında kimse iç meselemdir, diyemez
Artık halklar ayaklanmıştır
Bölgedeki krallıkların emperyalist ve Siyonist güçlerin uşağı olduğunu vurgulayan Özgündüz, artık hakların uyandığını ifade etti:
"Tüm bir halk, ulus ayağa kalkmışsa, burada demek ki o hükümet zorla emperyalistlerin ve Siyonistlerin baskısı altında bu emri doğrultusunda bu halkın üzerine empoze edilmiştir. Empoze bir yönetimdir, cebri bir yönetimdir. Hemen bertaraf olması, halkların kendisini yönetme hakkının teslim edilmesi gerekir. Bahreyn'deki Müslümanların Şiilik Sünnilik diye bir dertleri yoktur; diğer uluslar gibi rejime karşıdırlar. 21. yüzyılda artık krallıklar var olamaz, krallık dönemi çoktan, hatta 19. ve 20 yüzyılda bile kapanmışken hala orada bir aile bir ulusa, bir ülkeye zalimce hükmediyor.
Bölgedeki krallar, ülkelerinin servetini heba ediyor. Ne yazık ki, İslam'ın servetini emperyalizmin ve Siyonizmin hizmetine sunuyorlar. Petrodolar, batılıların, emperyalislerin ve Siyonistlerin cebini dolduruyorlar. Bu aileler yönetimleri ellerinde tutma minnetiyle onların istediği şekilde ülkelerini yönetiyorlar. Fakat artık halklar ayaklanmıştır. İnsanlıktan yana olan, insan haklarından yana olan her ülke, devlet ve millet, bu halkları desteklemelidir."