Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Kaddafi, TRT Türk'e Konuştu

Muammer Kaddafi, çıkan olayların sorumlusu olarak El Kaide?yi gösterdi. Kaddafi, yabancı basını da olayları çarpıtmakla suçladı. 

10 Mart 2011
Kaddafi, TRT Türk'e Konuştu

Libya lideri Muammer Kaddafi, TRT Türk‘e verdiği özel röportajda, Libya‘daki yaşanan olaylarda El Kaide‘nin rolü ve olayların nasıl sonuçlanacağı yönündeki soruya, "El Kaide Örgütü dışarıdan geldi. Yalnız içeride de hareketsiz bekleyen destekçileri vardı. Tabii sayıları sınırlı. Çünkü El Kaide‘nin teröre dayalı düşünce yapısı kabul edilemez. Tabii bir takım insanları onlarla birlikte savaşmaları için kazanmaya çalışıyorlar. Öncelikle hapishaneler ve orada idama mahkum edilen ya da normal suçlardan içeri girmiş bir çok tutukluyu serbest bıraktılar. Onlara bizimle savaşın dediler. Herkesin kendi çıkarı var. Gençlere de yanlarında savaşmaları için para verdiler. Başka gruplaşmalar olsa da El Kaide‘nin dışında birşey görmüyorum. Asıl sorumlu onlar" cevabını verdi.

Kaddafi, TRT Türk muhabirinin, "Olayların başlangıcından bu yana Libya hükümetinden ‘Biz Libya halkını vurmak istemiyoruz‘ açıklamaları geliyor. Öyle ki ilk açıklamalarda barış istediğinizi söylediniz, tüm gücünüzle saldırmadığınızı belirttiniz. Olayların bu kadar büyüyeceğini düşünmüş müydünüz? Başlangıçta Bingazi‘ye saldırı gerçekleştirmemiştiniz?‘ yönündeki sorusuna şu cevabı verdi: "Öncelikle arkasında El Kaide‘nin olduğunu biliyorduk. Ne yapacaklarını görmek için kendi hallerine bıraktık. Tabii Bingazi gibi bazı bölgeleri ele geçirmeye, halkı silahla korkutmaya başladıklarında çağrı yaptık. Bu hareketi başlatan ve gençleri peşine takanların hapishane kaçkınları olduğunu söyledik. Onları yakalayın ve çocuklarınızı Bin Ladin‘in örgütünden geri alın çağrısı yaptık. Bin Ladin‘in örgütünde gençleri eğitenler var. Sözlerinin dışına çıkmaları zor. Gençlerin başkaları ile irtibat kurmasına da izin vermiyorlar. Hatta birisi oğlunu almaya gitti ve onu orada katlettiler. Bazı yayın kuruluşlarında resimlerini bile Gösterdiler. Öldürme şekli aynı Bin Ladin ve Zerkavi gibi".

"YABANCI BASIN OLAYLARI ÇARPITIYOR, 1970 SAYILI KARARI KABUL ETMİYORUZ"

Kaddafi, ‘Libya‘da yaşananları dünyaya duyurma noktasında medya çok etkili. Gerek Arap basını gerek yabancı basın gelişmeleri takip ediyor. Olayların başlangıcında daha çok Bingazi‘den söz ediliyordu. Libya hükümetinin olaylarla ilgili düşüncesi çok iyi bilinmiyordu. Medyanın özellikle Trablus‘a gelmesi yapılan haberlerde, yorumlarda bir değişiklik yarattı mı?‘ sorusuna, "İlk olarak polise ve askeri konutlara bir saldırı yapıldığında, askerlere saldırı düzenlediğinde, El Kaide örgütü mensupları haberleri cep telefonlarıyla dış basına gönderdiler. O sırada ülkede yabancı basından muhabirler de pek yoktu. Onlar da muhabirlerin olmamasından faydalandılar. Gazetecilerin yerine geçtiler. Barışcıl bir gösteriyi sanki Libya askeri göstericelere ateş açarak bir çok ölüme neden olmuş gibi gösterdiler. Bu dış basına böyle yansıdı. "Barışçıl göstericilere ateş açıldı ve çok sayıda kişi öldü" denildi. Ama dünya basının yaşananlarla ilgili önce Libya‘ya gelmesi ve haberleri doğrulaması gerekiyordu. Amerika‘da bazı yayın kuruluşları bunu itiraf etti. Habercilikte de uyulması gereken kurallar var. Buna göre araştırma komisyonu oluşturulmalı, olayla ilgili araştırma yapılmalı, güvenlik konseyi altıncı aşamadan sonra yedinci, sekizinci aşamada karar alır. Bunlar yazılı kanunda var. Hemen altıncı bölüme geçilmesi kabul edilemez. Ayrıca Güvenlik Konseyi‘nin herhangi bir iç meseleye müdahale etmesi söz konusu olamaz. 1970 sayılı kararı kabul etmiyoruz. Çünkü Güvenlik Konseyi ancak iki devlet ya da daha fazla devlet arasında çıkan ve dünya barışını tehdit eden durumlarda meseleye karışır, iç meselelerde değil. Tüm bu kuralların çiğnenmesi bir yana, karar alınmadan en azından yedinci bölüme geçilmeden önce bir araştırma komisyonu Libya‘ya gönderilmeliydi" cevabını verdi.

Kaddafi, Batı‘nın olaylarla ilgili tavrını nasıl değerlendirdiği yönündeki soru üzerine, "İki şey var. Birincisi, dünya El Kaide örgütü mensuplarının yaydığı yüzde yüz yalan haberleri dış basının aynı şekilde yayınlamasıyla kaygılandı. Olmayan şeyleri olmuş gibi kabul ederek aceleci bir tavırla Libya aleyhine karar aldı. Yalanlarını düzeltmekten de çekindiler. Atmaları gereken doğru adımı atmadıklarını, gerekli araştırma komisyonunu göndermediklerini, yedinci aşamayı beklemediklerini itiraf edemediler. Terör dünyayı sarmış durumda. Cezayir ordusuna karşı savaşıyorlar, Nijerya‘da book haram gerillaları var, Afganistan ve Pakistan‘da yaşanan terör olayları ortada, Lübnan‘da orduyla çarpışan gruplar var. Terör her yerde. Güvenlik Konseyi‘nden Cezayir, Nijerya, Lübnan ve hala çatışmaların sürdüğü Afganistan ve Pakistan hükümetleri aleyhine bir karar çıkmadı. Çok açık ki Libya‘da yaşananlarında da, Cezayir‘de, Nijerya‘da, Lübnan‘da ve Afganistan‘da yaşananların da arkasında El Kaide var. Hep aynı durum. Nasıl olur da insanlar karşı koyduğu bir şeyin yanında dururlar, gerçekten anlamıyorum. Bir de olaylar ilk çıktığında bazı Libya elçiliklerinden istifalar geldi. Tüm bu olanların ardından, onlar da bu yalan haberlere göre hareket etmiş olduklarını gördüler. Dünya yavaş yavaş bizim burada El Kaide örgütüne karşı mücadele ettiğimizi anlayacak. Özellikle batı, bize karşı almış olduğu tavrı sürdürecekse bıraksınlar Kuzey Afrika‘da, Akdeniz‘de El Kaide‘ye bağlı Somalili korsanlar gezsin. Barbaros Hayrettin gezsin" dedi.

Kaddafi, ‘Barbaros Hayrettin ile ilgili böyle bir açıklama yaptınız mı? Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?‘ sorusuna, "Barbaros Hayrettin çıkıp gelecek ve Akdeniz‘de dolaşan gemilere karşı çıkacak, onlardan haraç kesecek" cevabını verdi. Kaddafi, Libya hava sahasının kapatılması halinde, tavırlarının ne olacağı sorusu üzerine, "Böyle bir durum faydalı olacak. Libya halkı onların gerçek maksatlarını, Libya‘yı kontrolleri altına almak istediklerini, hürriyetlerini ellerinden almak istediklerini, petrollerini ele geçirmek istediklerini görecek. Böylece tüm Libya halkı silaha sarılıp savaşacak" diye konuştu.

"LİBYA‘NIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ ŞİMDİ SAKİN VE GÜVENLİ"

Kaddafi, geçtiğimiz pazar günü yapılan kutlamalarla ilgili olarak da, "O gün El Kaide liderlerinden biri Derne'den Mısır'a kaçtı. Zaviye halkı örgüt mensuplarını yakalamayı denedi ve birçok bölgeyi alarak başarılı oldu. Misrata‘da da aynısı oldu. Halk sokağa çıktı ve silahları imha ederek onların elinden aldı. Tobruk‘tan da aynı yönde haberler geldi. Bunun gibi pek çok bölgenin güvenli olduğu haberleri ulaştı. Libya‘nın büyük bir bölümü şimdi sakin ve güvenli. Bingazi'de de benzer şeyler oluyor" dedi.

"MUHALİFLER YAYILMAYA ÇALIŞIRSA MÜDAHALE EDERİZ"

Kaddafi, direnişçilerin Sirte‘ye girmesi durumunda ordunun müdahale edip etmeyeceği sorusuna şu cevabı verdi: "Orada kaldıkları sürece kuşatma altında olacaklar ancak bölgeye yayılmaya çalışmaları halinde müdahale ederiz".

Kaddafi, "Libya‘da yaşanan olaylarla ilgili Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkeleri ve İran‘ın tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz? İran‘ın demokratik bir ülke olmadığı biliniyor. Hatta gösteriler engelleniyor. Ama İran, Libya‘da yaşananları halkın haklarını talep etmesi olarak görüyor. Libya hükümetinin gitmesinden yanalar. Bu konu da ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "İran kendini devrimci olarak niteliyor. Emperyalizme karşı olduklarını söylüyorlar. İran‘da da muhalifler hükümet karşıtı büyük gösteriler düzenliyor. Orada durum biraz farklı. Bir kaç gün önce de, İtalya‘nın otuz kentinde protesto gösterileri oldu ama bir şey olmadı. Yunanistan‘daki büyük protesto gösterilerini de biliyoruz. Bu olaylar hükümetleri düşürmedi. Kastım, İran gibi bir çok ülkede hükümet aleyhine protestolar düzenleniyor. Bunların olması normal. Ancak Libya‘da halk kendi kendini yönetiyor. Halkın protesto edeceği bir hükümet yok. Tüm olanlar Usame bin Ladin‘in işleri. Benimle birlikte olan ya da sorunlara karşı ayaklanan halk var. Ancak Tunus ve Mısır‘da halk devlet başkanlarına karşı ayaklandı. İtalya‘daki ayaklanmalar da hükümet başkanına karşıydı. İran ve Yunanistan‘da da aynı şekilde hükümetlere karşı halk protestosu yapıldı. Libya‘da ise durum farklı. Hepimiz Ladin‘in yaptıklarına karşıyız. Dünya tutumunu değiştirecek ve Libya‘nın yanıda yer alacak. Çünkü libya‘nın istikrarı demek, Akdeniz‘in güvenliği ve dünyanın güvenliği demek. Eğer El Kaide Libya‘yı ele geçirirse çok büyük bir facia yaşanır. Kısa bir sürede Avrupa El Kaide‘nin Afrika‘dan Avrupa‘ya getireceği mültecilerle dolar. Bizim oradaki varlığımız bölgenin güvenlik ve istikrarını sağlıyor. El Kaide‘nin varlığını engelliyoruz. Eğer buraya hakim olurlarsa İsrail dahil tüm bölge karmaşaya sürüklenir. Onları bizim engellediğimiz gibi kimse engelleyemez. Sonra belki Ladin Avrupa‘ya bakan tüm Kuzey Afrika‘yı ele geçirir" cevabını verdi.

Kaddafi, Türkiye‘nin tavrı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın açıklamalarıyla ilgili "Biz dostuz, arkadaşız. Gerçekten mükemmel ilişkilerimiz var. Bir çok anlaşmamız var. Vizeleri kaldırdık. Türk şirketlerinin ülkemizde her zaman önceliği var. Gelen açıklamalarla ilgili ben Türkiye‘yi mazur görüyorum. Olanlardan etkilendi. Duyduğu haberlerden etkilendi. İşçilerin çekilmesi iyi bir tutum değildi. Türkiye, olayların gerçek yüzünü öğrendiğinde ve Libya‘da kargaşa olmadığını anladığında tutumunu değiştirecektir. Yaşanalar olayların arkasında El Kaide örgütünün olduğunu görünce durumu anlayacak. Türkiye‘de hak isteyen Kürtler var, Türkiye‘den ayrılmak bağımsız bir devlet kurmak istiyorlar. Senelerdir Türk ordusu Kürtlerle savaşıyor. Niye Türkiye‘nin askeri hava sahasını kapatmıyorlar? Ne Amerika ne de Avrupa bununla ilgili bir karar çıkarmıyor. Neden? Türkiye ve tüm dünya gerçeklerin ortaya çıkması ile birlikte bize karşı olan tavırlarını değiştirecek" dedi.

Kaddafi, Türk halkına, "Libya'da çok sayıda Türk işçisi vardı. 25 bin civarında Türk işçisinin olduğu biliniyor. Türkler kardeşimiz, tarihimiz bir, yüzlerce yıl birlikte yaşamış bir halkız. Hepimiz Osmanlıyız. Tarihimiz bu, bundan kurtulamayız. Temennim Türkler‘in çekilmemesiydi. Libya‘ya dönmeleri halinde her zaman kapımız açık. Onların Libya‘daki yeni inşaat projelerinde işleri var. Türk işçilere en kısa sürede dönüş güvencesi vereceğim" mesajını gönderdi.

Kaddafi, Türkiye‘den ve dışarıdan gelen yardım talepleriyle ilgili "İlaç ya da tıbbi malzeme göndermelerine gerek yok. Paramız da var. Asıl sorun olayların yaşandığı bölgelerde insanların ekmek almak için dahi dışarıya çıkamaması. Fırıncı ekmek yapmak için fırına gidemiyor. Doktor hastaneye gidemiyor. Öğretmenler okula gidemiyor. Silahlı insanların korkusundan kimse sokağa çıkamıyor. 15-16 yaşındaki çocuğun elinde silah var. Düşünebiliyor musun? Öylece ateş ediyor" dedi.

Kaddafi, hükümeti bırakacağı iddialarına, "Ben neyi, kime bırakıp gideceğim. Herhangi bir yetkim yok ki. Cumhurbaşkanı ya da hükümet başkanı değilim ki istifamı sunayım. Ben halktan biriyim" cevabını verdi.

Kaddafi, Libya‘nın bölünüp bölünmeyeceği sorusuna ise "Libya geniş bir bölge. Çeşitli sorunlar yaşanıyor tabi. Sorunlar silahla çözülemez. Silahlı mücadeleye girenler Ladin yanlıları. Onların istedikleri bir şey yok. Elbette Libya‘da yerel yönetimlerin rolü artacak. Ortak bir komisyon altında bölge sorunları tek tek çözülecektir. Karar sahibi Libya halkıdır. Özellikle yeni nesil teknolojilerin bu bu sorunları yavaş yavaş çözebileceğine inanıyorum" cevabını verdi.

Kaddafi, "Her şey düzene girdiği takdirde ciddi düzenlemeler olacak mı? Siz de bu sürece destek olacak mısınız?" sorusu üzerine, "Libya halkı geleceğine karar verecek özellikle de teknoloji nesli önemli rol üstlenecek. Yeni bilimsel fikirlerini uygulamaya sokacaklar. Gerek siyasi, gerek iktisadi gerekse sosyal tüm alanlarda ben de destekçileri olacağım. İstedikleri Libya‘yı kuracak ve şekillendirecekler. Seyfülislam'ın da bu yönde düşünceleri var. Halkın özgürlüğüne sahip çıkması lazım. Ancak böyle kalaşnikofla değil" dedi.

Kaddafi, "Çad'dan isyancılarla savaşmaları için paralı askerler getirildi deniliyor" iddiasına, "Sınır bölgesi Tabu'da yaşayan halkın yarısı Çadlı, yarısı Libyalı. Tabulu birisini görenler, onların yabancı olduğunu düşünüyor. Halbuki Tabulu yüzlerce binlerce sene orada yaşamış. Tabu'nun asıl sakinleri Libyalılar. Daha sonra Çad'a dahil oldu. Bizde Tavarıklar da var. Bunların bir kısmı Libya'da, bir kısmı Cezayir ve Tunus'ta yaşıyor. Bunların aslı Libyalı yani yabancı değiller. Onlar da Libyalılar" karşılığını verdi.
 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.