Ayetullah Şeyh İsa Kasım Cuma namazı hutbesinde “Biz tüm insanlara, Birleşmiş Milletlere, insan hakları kuruluşlarına ve insani vicdanlara sesleniyoruz: hükümet bizi iki yoldan birini seçmeye mecbur bıraktı; ya tam anlamıyla teslim olup, esaret ipini boynumuza asacaktık veya hep birlikte birbirimiz ardıca savaş ve katliam meydanına gidip bu yolda can verecektik. Bu durumun sorumluluğu dünyaya aittir.” dedi.

Ayetullah İsa Kasım şunları söyledi: “Bahreyn yurttaşlarının korkunç bir katliam alanına dönen inci meydanındaki şehadetlerinden dolayı tüm mazlum Arap halklarına ve tüm İslam ümmetine taziyelerimi sunuyorum. Bu insanlar zulme baş kaldırdıklarından ve insanî şeref ve onurdan dolayı şehit oldular.

Bu insanlar neden öldürüldüler? Bu insanlar kadın olsun, çocuk olsun, genç olsun yaşlı olsun, süt emen beşikteki bebek olsun? Bunlar hep beraber sükûnet içinde yerlere serilmiş sergilerin üzerine yayılmış ve gecenin sonlarına doğru polis tarafından muhasara altına alınarak bunlara silahlı saldırıda bulunulmuş ve bu saldırı sonucu vahşi bir kıyım gerçekleştirilerek temiz kanları akıtmışlardır.

Bu saldırı kimler tarafından gerçekleştirildi? Halkın durumunu gözetmesi gereken, onların can ve malını korumakla yükümlü olan hükümet tarafından gerçekleştirildi. Bu saldırı neden gerçekleştirildi? Çünkü halk feryatlar ederek ‘zulümler karşısında yardım istedi, çünkü halk hak ve onur talebinde bulundu.’

Bu katliam maksatsız ve yanlışlıkla gerçekleştirilmedi. Bu durum bilinerek ve önceden hazırlanan belli bir plan üzerine gerçekleştirildi. Tüm karine ve işaretler bu işin halkı dağıtmak için değil, bilakis halkın öldürülmesi yönünde olduğudur. Amaçları ise halka göz dağı vererek ne kadar kalplerinin katı olduğunu göstermekti.  

Şiddetin bir çözüm olmadığına değinen Ayetullah İsa Kasım şunları söyledi: “Eğer halkı yola getirmek için şiddet uygulamak bir çözüm olsaydı, yıllardır hükümetin uyguladığı bu şiddet politikası bir netice verirdi. Şiddetin bir yararı yoktur ve asla insanları susturamaz.

Bu cinayet ve şiddetten daha kötü ve korkunç olanı ise kitleler halinde kapsamlı olarak mezhep ayrılığı çıkararak düşmanlık tohumları ekme propagandasıdır. Bizler bu durumu şiddetli bir biçimde reddediyoruz. Bahreyn halkı da bu tür iğrenç oyunlara gelmekten daha uyanıktır.

Ayetullah şeyh İsa Kasım uluslar arası topluma seslenerek şunları kaydetti: “Biz tüm insanlara, Birleşmiş Milletlere, insan hakları kuruluşlarına ve insani vicdanlara sesleniyoruz: hükümet bizi iki yoldan birini seçmeye mecbur bıraktı; ya tam anlamıyla teslim olup, esaret ipini boynumuza asacaktık veya hep birlikte birbirimiz ardıca savaş ve katliam meydanına gidip bu yolda can verecektik. Bu durumun sorumluluğu dünyaya aittir.”

Ayetullah Şeyh İsa Kasım, cuma hutbesinin sonunda namaz kılanlara hitaben şunları söyledi: “Ey müminler! Fırka ve mezhepten dolayı birbirinizi öldürmeyin. Birlik ve vahdetinizi koruyun. Allah’ın sağlam ipine sarılın. Çünkü birlik ve beraberlik Allah’ın ipine sarılmakla gerçekleşir.

Ayetullah Şeyh İsa Kasım’ın konuşması defalarca “zillet bizden uzaktır”, “Allah-u Ekber”, “İslam için yardım”, “Bu vatanın Şii ve Sünni kardeşleri”, “Allah’tan başkasına eğilmeyiz”, “Ruhumuz kanımız sana feda olsun ey Bahreyn” gibi sloganlarla kesildi.