Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesinin haberine göre Suudi Arabistan, Hizbullah liderliğindeki 8 Mart İttifakı’nın başbakanlığına itiraz ettiği Sa’d Hariri’nin yerine Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Safedi’nin başbakan adayı olarak sunulması için girişim başlattı.

Gazeteye açıklamada bulunan Suudi Arabistan’a yakın kaynaklar, Suudi İstihbarat Örgütü Başkanı Makran bin Abdulaziz’in yeni kurulacak Lübnan hükümetine başbakan adayı olarak önerilmesini görüşmek üzere Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Safedi’yi Riyad’a davet ettiğini belirtti.

Suudi Arabistan’ın Lübnan konusunda yeni bir girişim başlattığını belirten kaynaklar, Riyad yönetiminin Lübnan’daki bunalımın 14 Martçıların lehine sonuçlanması için çaba gösterdiğini ifade etti.

El-Ahbar gazetesi, yeni başbakan adayı konusunda yapılacak parlamento istişarelerine ilişkin tutumunu henüz açıklamayan eski başbakanlardan Necib Mikati’nin de Muhammed Safedi ile Suudi Arabistanlı yetkililer arasında yapılan müzakerelerle ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Safedi’nin Lübnan’a dönmesini beklediğini yazdı.

Hizbullah liderliğindeki 8 Mart İttifakı, yeni hükümete başbakan olarak eski başbakanlardan Ömer Kerami’yi aday gösterme konusunda anlaşmaya varırken, 14 Martçıların da Sa’d Hariri’nin yerine başbakanlığa kimi aday göstereceklerine ilişkin istişarelerde bulundukları bildiriliyor.

Refik Hariri’nin bombalı bir saldırı sonucu hayatını kaybettiği 2005 yılında Lübnan Başbakanı olan Ömer Kerami, 1559 sayılı Güvenlik Konseyi kararının yarattığı uluslar arası iklim ve Hariri terörünün yarattığı iç gerilim sebebiyle Suriye yanlısı olmakla suçlanarak istifaya zorlanmıştı.

Lübnan İlerici Sosyalist Partisi Başkanı Velid Canbolat, 14 Martçıları ve Batı’yı Suudi Arabistan Suriye görüşmelerini baltalamakla suçlayarak Suriye’nin ve Direniş’in yanında olduğunu açıkladı.

Hizbullah, Hükümeti Kurmaya Yaklaştı

İlerici Sosyalist Partisi Başkanı Velid Canbolat, Lübnan’da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Lübnan’da yaşanan bunalımın çözümü için gösterdiği çabalardan dolayı Türkiye, Suriye ve Katar’a teşekkür eden Canbolat, Arap çözüm planının Lübnan’ın uluslar arası mahkemeyle ilişkisini kesmesini öngördüğünü belirtti ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’le yaptıkları son görüşmede Arap çözüm planının uygulanması konusunda uzlaşmaya vardıklarını söyledi.

Lübnan’daki bunalımın çözümü için Suriye ile Suudi Arabistan arasındaki müzakere sürecinin Batılı ülkeler tarafından baltalandığını belirten Canbolat, “Batılı ülkeler, başından beri Suriye ve Arabistan’ın Lübnan’daki soruna çözüm bulunması için başlattığı girişimin sonuçsuz kalması için çaba gösterdi. Onların baltalaması yüzünden bu müzakereler sonuçsuz kaldı” dedi.

Başta Amerika olmak üzere Batılı diplomatları Lübnan’ın iç işlerine müdahale etmeye çalışmakla suçlayan Canolat, el-Mustakbel Partisi Lideri Sa’d Hariri ile bazı 14 Martçı liderlerin kendisini siyasi terör yapmakla suçlayan açıklamalarını da temelsiz diye niteledi.

Canbolat’ın Suriye’nin ve Direniş’in yanında olduğuna ilişkin açıklamasını değerlendiren el-Cezire televizyonu, “Canbolat’ın bu açıklaması, Canbolat’ın partisinin 11 milletvekilinin Hizbullah ve müttefiklerine yani 8 Martçılara katıldığı ve yeni başbakanın belirleneceği parlamento istişarelerinde Hizbullah ve müttefiklerinin adayına oy verecekleri anlamına gelmektedir. İlerici Sosyalist Parti terazinin kefesini, Direniş’i destekleyen siyasi grupların lehine ağırlaştırmıştır” ifadelerine yer verdi.

Canbolat, lideri olduğu İlerici Sosyalist Parti’nin sahip olduğu 11 milletvekilinin kaçının Hizbullah liderliğindeki 8 Mart İttifakı lehinde oy kullanacağını açıklamadı. Ancak Canbolat’ın partisindeki 11 milletvekilinden 8’inin Hizbullah liderliğindeki 8 Mart İttifakı’na katıldığı bildiriliyor.

Hizbullah liderliğindeki 8 Mart İttifakı’nın 128 sandalyeli Lübnan parlamentosunda halen 57 milletvekili bulunuyor.