Geçtiğimiz günlerde bölgemizdeki çeşitli liselerin idarecilerini kabul eden Özgündüz, cuma hutbesinin bir kısmını eğitime ayırdı:

“Azizlerim! Bir toplum, bir ülke, bir aile, bir millet içerisinde ne kadar çok bilge insan varsa, ilim ehli insan varsa, o kadar mazbut olur, o kadar şerefi yücelir, o kadar ilerler. Geri kalmışlıktan kurtulur. Dünya malını ne kadar toplarsan topla, bilinçsiz evlat, cahil evlat, onu bir haftada boşa çıkarır. O yüzden en tükenmez sermaye ilimdir. Çocuğunuzu okutun, yetiştirin. Ülkeye de, ailesine de, çevresine de hayırlı olsun. Takvasız olursa, imansız olursa, vicdansız olursa ilim ehlinin vurduğu zararı cahil kolay kolay vuramaz. Ama niye bizim evladımız ne dinsiz imansız vicdansız olsun ki? Allah bizim ve evladımızın imanını almasın. Bizi daha doğrusu kendi başımıza bırakmasın ki imanımız gitmesin. Elimizden gelen edebi erkanı vereceğiz; ama ilmi de ilim yuvalarında öğrenecekler. Onlar ilim okudukça siz de onlara masraf verdikçe; onu çalıştırıp aylığını yemek yerine çalışıp onu okuttukça Allah, o çocuk besmele deyip derse başladığı anda onun anne babasının günahlarını bağışlıyor.

Yüzünüz ak olsun, toplun olarak o noktada üzerinize düşeni yapıyorsunuz, çocuklarınızı okutmak için gayet gösteriyorsunuz. Birbirinizin elinden tutmalısınız bu noktada. Zeki çocuklar varsa, okumak isteyen, bilgin olmak isteyen destek olun. Onların konferanslarını mı dinlemek göğsümüzü kabartır, yoksa çapulcu olması mı? Bu toplum, ilimle irfanla tanınsın. Filan profesör bu toplumundandır; ünlü doktor filan bu toplumun insanıdır, burada yetişmiştir. Bunlarla göğsümüz kabarır. Kötü alışkanlıklara sahip gençler başımızı aşağı eder. Onlara da destek olmalıyız. Kendi ailesinin gücü yetmese bile biz toplum olarak onu sahiplenip okutmalıyız. Böyle yaparsan Allah, kendi anne babasından çok sana sevap verir. Çünkü bu valideyn hissiyle değil gurbeten ilallah ile yapılmıştır.
Memleketimde ilim adamı çoğalsın, memleketim kalkınsın. Camiamda iftihar edilecek adamlar yetişsin. Bu noktada çok da şikayetçi değilim sizden, memnunum. Allah daha çok kolaylıklar versin. Daha güzel okullarda Allah çocuklarımızı okutmayı nasip etsin. Onlara da akıl, zihin, şans açıklığı versin.

Bir arada olmamızın bir sürü avantajları var. Allah birliğimizi dirliğimizi bozmasın. Fakat dezavantajları da olmuştur. Milletçe ona bir çare düşünmeliyiz, gençlerimiz de bir çare düşünmeli. Okuyanlarımız da ağabeylik yapsın, yeni nesiller vakitlerini boşa geçirip yazık etmesinler. Her şeyin her birincisi benim camiamdan çıksın. Televizyonlarda sizi göreyim. Alanınızda Türkiye birincisi olun, ilklerde yer alın. Senin İmam Ali’n var, markana uy. Ona layık olan ilimle irfanınla önde olmalısın.”