CAFERİDER tarafından 16 Aralık Perşembe günü İstanbul Halkalı'daki Aşura Meydanı'nda büyük bir yas merasimi düzenlenmişti. Başbakan Erdoğan’ın da iştirak ettiği matem merasimi, katlımı, mesajları ve nitelliğiyle dünyada büyük yankı uyandırdı.

Ehlibeyt dünyasının büyük alimlerinden Ayetullah’ül Uzma Cafer Subhani, Halkalı’daki Evrensel Aşura Matem Merasimi’ne katılan Erdoğan’a bir mesaj gönderdi.

CAFERİDER Genel Merkezi'ne Ayetullah Sübhani’nin ofisinden gönderilen mesajın tam metni şu şekildedir:

Bismillahirrahmanirrahim

Türkiye Cumhuriyeti’nin Muhterem Başbakanı Sayın Receb Tayyib Erdoğan Cenaplarının Münevver Huzurlarına.

Selamlarımı sunar,  Şehitlerin Efendisi Hz. Hüseyin’(aleyhisselam)in şehadet günleri münasebetiyle tesliyet ve taziyelerimi arz ederim, O aziz imamın mukaddes hedeflerini ilerletme uğruna başarılarınızı artırmasını Allahu Taala’dan dilerim.

Kur’an ve Ehl-i Beyt, Hz. Peygamber(sallallahu aleyhi ve alihi)’in kendinden sonra geride bıraktığı iki paha biçilmez emanetleridir.

Bunların ikisi de her alanda ve her yönde Müslümanların yolunu aydınlatan meşalelerdir.  Bunların her ikisinin de saygınlığını korumak ve onlardan faydalanmak İslam toplumunda birlik yaratacak iki sağlam iptirler. Çünkü tüm İslam fırkaları, bazı meselelerde ihtilafları olmasıyla birlikte, bu iki yadigar konusunda görüş birliği içindedirler. Kur’an-ı Mecid dağınık ümmeti helak edici bir kuyuya düşenlere benzetmekte ve onların bu kuyudan çıkıp kurtuluşa ermeleri için,  Allah’ın sağlam ipine sarılmalarını emretmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın sağlam ipine sarılın, dağılmayın…” (Al-i İmran/103)

Buna göre, bir milyar küsur Müslüman’ın, mütecaviz süper güçler karşısında birlik sağlamalarının en güzel yolu, onların tümünün onların birlik ve bütünlüğünün mayası olan bu iki emanete bağlı kalmaktır.

Zât-i âlilerinizin bu yıl kendi ülkenizde bu mateme iştirak etmiş olmanız bir taraftan büyük önem taşımakta olup, Ehl-i Beyt’e saygılı olmaya ve onlara uymaya çağırmakta; bir diğer açıdan da Hazreti Hüseyin(a.s)’in hedeflerini savunmaktır. Bu hedeflerin başında zulme karşı çıkmak ve adalet istemek gelir ki bunlar ve insanlık toplumunun zaruretle muhtaç olduğu şeylerdir. Ali oğlu Hüseyin(a.s)’in ve Hüseynî’lerin sloganı hep “Heyhat minne’z-Zilleh” (Biz asla zillet altına girmeyiz)

Zât-i âlilerinizin hükümeti, İş başına gelmesinden itibaren geçen süre içinde başlatarak sürdürdüğü ıslahatçı hareketleriyle uluslar arası ve İslami meselelere, imtiyazları kaldırmaya tam dikkat etmekte olduğunu ve bu zeminlerde kilit vazifesi îfâ edebileceğini en güzel şekilde ortaya koymuştur.

Biz, Zât-i âlilerinizin ve ekibinizin İslam’ın yüce öğretileri ışığında başarılarınızın her gün geçtikçe artmasını Allahu taala’dan diliyor, Türkiye devlet ve milletinin diğer İslam ülkeleriyle birlikte her alanda başarıya ve saadete ermelerini ve izzet diliyoruz.

Saygılarımla

Cafer Subhanî