Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, İsrail’in sınır ihlallerini sürdürmesine rağmen güney Lübnan’da bulunan BM Barışı Koruma Gücü UNIFIL’in görevini yapmadığını söyledi.

BM Genel Kurulu çalışmaları kapsamında Amerika’ya giden Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, New York’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, 1701 sayılı BM kararıyla güney Lübnan’a yerleştirilen UNIFIL güçlerinin kararın sadece Lübnan’la ilgili kısmının uygulanmasıyla ilgilendiğini belirterek İsrail’in Şeba Çiftliklerini ve el-Gacer’i işgali altında tutarak, sınır ihlallerinde bulunarak ve casusluk faaliyetlerini sürdürerek Lübnan’a yönelik saldırganlığını sürdürdüğünü söyledi.

Lübnan olarak Birleşmiş Milletler güvendiklerini; ancak BM Barışı Koruma Gücü UNIFIL’in kendisinden beklenen rolü oynamakta yetersiz kaldığını belirten Süleyman, İsrail’in hava sahası ihlallerini sürdürmesine rağmen UNIFIL’i yetersiz kalmakla suçladı.

Suriye ile cumhurbaşkanlığı düzeyinde tam bir koordinasyon bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, Lübnan ordusunun İsrail’in saldırgan tutumu karşısında silahlandırılması gerektiğinin altını çizdi.

Lübnan’ın İsrail’le halen bir savaş durumunda bulunduğunu hatırlatan Mişel Süleyman, “Bizim kendimizi savunmak için hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bunun diyalog ilkesiyle çelişen bir tarafı yoktur. Örneğin, İsrail’in Udeyse köyüne yönelik saldırısında sınırda Lübnan ordusu bulunuyordu. O sırada Lübnan Direnişi tam bir alarm durumundaydı. Eğer Lübnan ordusu savunma yapamasaydı, Direniş devreye girecekti” dedi.

Hizbullah’ın askeri kanadı olan Direniş’in Lübnan’a ait bir iç konu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Süleyman, “Biz İsrail’e saldırmıyoruz, kendimizi savunuyoruz” dedi.

Refik Hariri cinayetini soruşturan uluslararası mahkemeye de değinen Süleyman, uluslararası mahkemenin bağımsız olduğunu ortaya koyması ve siyasi olmaktan uzak durması gerektiğini söyledi.

Lübnan güvenlik güçlerinin üç PKK’lıyı İsrail hesabına casusluk yapmak suçlamasıyla tutuklandığı bildirildi.

Üç PKK'lı Tutuklandı

İran’ın İngilizce yayın kuruluşu Press TV’nin haberine göre geçtiğimiz hafta Beyrut’un kuzeyindeki liman kenti Cuniye’de karşı istihbarat operasyonu başlatan Lübnan ordusuna bağlı istihbarat birimleri, aralarında üç PKK üyesinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi İsrail hesabına casusluk yaptıkları gerekçesiyle tutukladı.

PKK’nın üst düzey liderlerinden Murat Karayılan, geçtiğimiz haftalarda İsrail’deki bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada Türkiye’yi, İsrail’le PKK’nın ortak düşmanı olarak nitelemiş ve İsrail’den Türkiye ile askeri işbirliğini durdurmasını istemişti.

Öte yandan Anadolu Ajansı, geçen hafta terör örgütü PKK'nın Lübnan'daki faaliyetlerinden rahatsız olan Hizbullah’ın, PKK'lıların “PKK'ya yönelik operasyonlar ve idamlar” nedeniyle başkent Beyrut'ta  düzenledikleri İran karşıtı protesto gösterisine müdahale ettiğini ve yaşanan çatışmada 2 PKK'lının öldüğünü 8'inin de yaralandığını duyurmuştu.
 
Hizbullah'tan, Fransa'ya Ret

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah Fransa büyükelçisinin görüşme talebini reddetti.

Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi, Fransa’nın Lübnan Büyükelçisi Denis Pietton’un Refik Hariri cinayetini soruşturan mahkemenin Hizbullah’ı suçladığı varsayılan muhtemel iddianamesi konusundaki sözlerinin Hizbullah’ta rahatsızlık yarattığını ve büyükelçinin randevu talebinin Hizbullah Genel Sekreteri tarafından reddedildiğini yazdı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Hizbullah yetkilileri, Fransız büyükelçinin “Uluslararası mahkemenin Hariri cinayeti konusunda Hizbullah’ın bazı üyelerini suçlaması dünyanın sonu değil” şeklindeki sözlerinin kendileri açısından sürpriz olmadığını; ancak bu açıklamanın Lübnan’daki siyasi gerginliğin arttığı bir dönemde yapılmasını dikkat çekici bulduklarını ifade etti.

Denis Pietton, geçtiğimiz haftalarda Hizbullah yetkililerine yaptığı açıklamada ülkesinin Lübnan’da siyasi istikrardan ve güvenlikten yana olduğunu ve uluslar arası mahkemenin açıklanması beklenen kararının ise normal ve sıradan bir adım olduğunu belirterek Fransa’nın Hizbullah’la ilişkilerinin karar açıklansa bile değişmeyeceğini söylemişti.

Fransız büyükelçinin daha sonra yaptığı bir başka açıklamada Hizbullah’ın uluslararası mahkemeyle işbirliği yapması durumunda ülkesinin Hizbullah’la ilişkilerini değiştirmeyeceğini söylemesi üzerine Hizbullah’ın Fransa’dan uluslararası mahkemenin kararı ile ilgili belirsiz tutumuna açıklama getirmesini istediğini belirten es-Sefir gazetesi, Fransız büyükelçinin konuyla ilgili açıklama yapmak üzere Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’tan randevu talep ettiğini bildirdi.

Hizbullah’ın Seyyid Hasan Nasrullah’ın yoğunluğunu gerekçe göstererek randevu talebini 4 kez geri çevirdiğini belirten gazete, Hizbullah yetkililerinin “eğer görüşmeden amaç Fransa’nın tutumunun açıklanması ise, Seyyid Hasan Nasrullah ve Hizbullah yetkilileri Fransa’nın tutumunu bilmektedir. Fransa’nın tutumunun ne olduğu medyaya yansımaktadır ve bunun için açıklama veya kanıt ileri süremeye gerek yoktur” dediklerini yazdı.