Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Düzenli Olmak ve İnsan Yetiştirmek Zorundayız

Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi'nin bitirilen bölümünde kılınan Cuma namazında konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Peygamberimizin ve 12 imamın hayat düsturunu, yaşamlarında sergiledikleri planlı, programlı ve düzenli hayat nizamını örnek alıp yaşamak ve birey olarak imamlarımızın bize emri olan öncü insan modelini hayata geçirme çabası içinde olmalıyız dedi.  

25 Eylul 2010
Düzenli Olmak ve İnsan Yetiştirmek Zorundayız

24 Eylül Cuma günü ZCKM'deki hutbesinde binlerce kişiye seslenen Özgündüz, "Toplum olarak güzellikler konusunda yarış içinde olmamız, hem ülkemizde ve hem de dünyaya yeni güzel örnekler sunmanın gayretini taşımalıyız.  Bizlerin, Caferi mektebinde yetişen, Kur’an'ın indiği evin İmamlarına uyanların görevi bu olmalı.  

İslam’ın orijinalini pratize etmek, canlı Kur’an olmak gibi bir görevimiz var. Bu görevi bize yükleyen, imamlarımızdır.  Sen öncü olacaksın. Binlerin içerisinde yalnız da olsan; sen rüzgâra takılan değil, rüzgârı arkasına alan, sürükleyen olacaksın. Örnek olacaksın, bilge olacaksın. İmam Ali'nin ölüm yatağındaki vasiyetlerinden birisi de budur; ”Kimse senden daha öne geçmeyecek. Mücadeleyi ve yarışı hep önde bitiren sen olacaksın." buyuruyor.

İmamlarımız hep önde olmuş, öncü olmuşlardır. Kimse onlardan öne geçememiştir. Buna bütün kaynaklar şahitlik ediyor. İmamlarımızın bizden bunu isteme hakları vardır. Bugün yeryüzünde amel edilen fıkhın ve mezhep imamlarının öncüsü de onlar değil miydi? İslam’ı öğrenmek isteyen o kapıya gitmiş ve Peygamber de o kapıyı adres göstermiştir. 

Birlikte o kolektif aklı harekete geçirerek, neye ihtiyacınız varsa el birliğiyle o açıklarımızı kapatacağız.    Nerede kusurunuz varsa onları düzelteceğiz. Birbirimizin kolundan tutacağız. Attığımız ve atacağımız her adımda şeytanın tuzakları olduğunun bilincinde olmalıyız. Kur’an da buna dikkat çekerek “şeytanın yüce Allah’a ben kıyamete kadar senin doğru yolunun üzerinde oturacağım ve sana inananları saptıracağım” dediğini bize anlatıyor. O doğru yol neydi, yine imamımız Ali, "Bu yol bizim yolumuzdur, sırat-ı mustakim benim" buyurmuştur.

Şeytan özellikle seninle uğraşacak sen daha çok uyanık olmak durumundasın. Çünkü Rahman’ın düşmanı olan şeytanlar seni yoldan çıkarmanın peşinde. Sen ise bir numara olmak, en önde olmak örnek sunmak ve Kur'an yarışını kazanmak derdindesin.  Öldüğünde İmamın baş ucuna geldiğinde ona doğru tekmil vermek gibi bir derdin var.  

Toplum olarak bu ülkede birçok örnek tutum ve davranışa öncülük ettiniz. Ortaya koyduğunuz güzel şeylerle birçok düşünceyi, zihniyeti değiştirdiniz. Daha fazlasını yapabilirsiniz, daha güzel örnekler sunabilirsiniz, bu potansiyel sizde mevcuttur. İnsanları ötekileştirme mantığını İmam Ali kabul etmiyor. Kelimeyi şahadet getiren herkese şefkat kanadını açardı. Bu kanat bütün ümmeti Muhammed’i kapsar kuşatırdı.

Biz de böyle davranmak durumundayız ve bunu yapıyoruz. Toplum olarak her şeyiniz düzen içerisinde olmalı.  Düzenli toplum olmanın yolu cemaat namazlarına daha çok ehemmiyet verip birlikte yan yana omuz omuza saflarımızı düzgün tutacağız. Kaynayıp karışacağız. Birbirimize el ayak olacağız. Böyle davrananı Allah çok sever. Sosyal ilişkilerden kendini soyutlayan, yalnızlaşan birey, bir arı bir karınca kadar bile olmadığını bilmeli, bunun farkında olmalı. Toplumda yeni kardeşler edinmek, kalıcı dostluklar kurma derdi taşımalısın." dedi.

Hutbesinin devamında insan yetiştirmenin önemine değinen Özgündüz, okuyan gençlerimizin sayısın artırmak, bilge insan yetiştirmek, başarılı öğrencilerimize okuma imkânı sunmak gibi de bir sorumluluğumuz var diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

Senin paran çok ama durumu olmayan kardeşinin de zeki bir kızı veya oğlu var, ona burs ver. Ben de, sizler de, hepimiz bir havuza damıtacağız ve onları okutacağız. Yetişmiş insanlarımızı bir görev başında görmenin mutluluğunu yaşamak müstesna bir duygu.  Fakat onların sayılarını artırmak konusunda üzerimize düşeni yeterince yapıyoruz, diyemiyorum.

Camia olarak ne kadar çok bilge insan yetiştirirsek, topluma kazandırırsak o kadar çok gelişmeye katkı yapmış oluruz. Senin yetiştirdiğin çocukların, bir şekilde katkı yaptığın çocukların ülke gelişmesinde, ilmi keşfiyatta katkısı olduğunun, adının geçtiğini gördükçe mutlu olacaksın, mutlu olacağız. Bundan daha güzel ne olabilir ki? Toplumla ilgisi olmayan, sadece cebini düşünen, yararlı insan olma bilincini yitiren bireyden hiçbir hayır gelmez. Sizler bunun bilincindesiniz.  Muhammed ümmeti bu olamaz. Bir Kur'an öğrencisi böyle olamaz.

Peki, bunu nasıl başaracağız? Bu disiplinli, nizamlı intizamlı çalışmayla birlikte başaracağız. Zehra Ana Derneği fakir fukaraya yetişme noktasında nispeten geçer not alır diye düşünüyorum. Ama geçer not diyorum, daha iyi olmak durumunda. Burs konusunda yetersiz, dernek olarak bunu kendisi yapmazsa biz müdahil olmak durumunda kalacağız. Bu konuda alimlerimizi, cemaatimizin içinde öncelikle okumuş yazmışlarımızı, üniversite bitirenlerimizi sorumlu tutacağım.  Üniversitelilerimiz, sizler sıkıntı yaşadınız, sizden sonraki kuşakların sıkıntı yaşamamaları için öncülük yapacaksınız. Sayınızı çoğaltmak durumundasınız. Öncülük edin, toplum da katılsın, maddi destek olsun.

Üniversitelilerden halkın güven duyduğu, bu işi yapabileceklerine inandıkları bir ekip oluşsun ve âlimlerimiz de onlara nezaret etsin. Zeki çocuklarımızın ekonomik nedenlerle telef olmasına izin vermesinler. Kimin evladı olursa olsun o bizim insanımızdır. Onları kazanmak, okutmak bize en güzel kazanç olacaktır. Bir zeki çocuk ekonomik sebeplerle okuyamıyorsa, o zaman biz başımızı taştan taşa dövelim. Bu konuda herkes fikir sunsun, katkı yapsın. Okuyanlarımız, bizlerin her türlü sorunuyla ilgilenmekte, bizlere yardımcı olmaktalar.

Yarınlarımız için onlara bugünden sahip çıkmak durumundayız.  Bir toplumun yükünü götürmek kolay bir şey değil. Ne kadar paylaşırsak bizim sırtımızdan yük hafifler. Kendimize çeki düzen vereceğiz, eksiklerimizi düzelteceğiz. Camiye ve cemaate katılma konusunda daha fazla gayret ve çaba göstereceğiz. Çevremizdekileri de getireceğiz. Ne kadar çok gelirsen sosyal işlerin bireysel işlerin o kadar rast gider. Her açıdan senin hayrınadır. Birliğinizi koruyun, saflarınızı düzgün tutun. Bu müesseseyi yapıyoruz, içi boş kalırsa bir anlamı kalmaz. Caminin güzel olması tek başına bir anlam ifade etmez. Esas olan içinin ve cemaatinin güzelliğidir. Allah hepimize gayret ve himmet versin.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.