D-8 Zirvesi’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin, kurucusu olduğu D-8’e başından beri büyük önem verdiğini belirterek, D-8’in gelişim çabalarının odağına insan faktörünü yerleştirmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, Türkiye’nin, kurucusu olduğu D-8’e başından beri büyük önem verdiğini belirterek, D-8’in kuruluş aşamasında üye ülkelerin ekonomilerinin güçlendirilmesi ve iş birliği yoluyla ülke halklarının zenginleşmesi amacı etrafında birleştiğini, bugün de aynı hedeflerin geçerli olduğunu söyledi.
SALT EKONOMİK GELİŞİM YERİNE İNSAN ODAKLI GELİŞİM
Cumhurbaşkanı Gül, 1990’lı yılların başlarında salt ekonomik gelişim kavramının, yerini insan hakları, demokratik katılımcılık, kadın-erkek eşitliği, yoksulluk ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi insan odaklı gelişime bıraktığını belirterek, merkezine insan faktörünü oturtmayan bir gelişimin gerçekçi olamayacağını belirtti.
D-8’in de gelişim çabalarının odağına insan faktörünü yerleştirmesi gerektiğini ve bu önceliğin yöneticileri, özgürlüklerin artırılmasıyla eşitlik ve zenginlik sağlamaya zorladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, küresel ekonomik krizin, D-8 ve benzeri örgütlerin kurulmasındaki akılcılığı ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.
“TÜRKİYE VE ENDONEZYA, ÜYESİ OLDUKLARI G-20 BÜNYESİNDE D-8’İN DE SESİ OLMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Gül, kriz sırasında, gelişmekte olan ülkelerin gösterdiği büyüme performansının dünya ekonomisini çöküşten kurtardığını kaydederek, “Gelişmekte olan ülkelerin karar alma süreçlerinin vazgeçilmez bir parçası olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye ve Endonezya, üyesi oldukları G-20 bünyesinde D-8’in de sesi olmaktadır” dedi.
UYUM VE İŞ BİRLİĞİ MESAJI
Küresel krizin, ülkelerin birbiriyle bağlantısını ve bir ülkenin krizin olumsuz etkilerini kendi başına aşmasının mümkün olmadığını açık bir şekilde gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, D-8 gibi kuruluşlarda aynı görüşe sahip ülkelerin uyum içinde ve iş birliğini derinleştirerek hareket etmesinin zorunlu olduğunu aktardı. Cumhurbaşkanı Gül, D-8’i yeni gerçekler ve küresel ekonomik sistemin gerekliliklerine uyumlu hale getirmek için vizyon paylaşımına ihtiyaç olduğunu da dile getirdi.
“YAKIN İŞ BİRLİĞİ ÜLKE EKONOMİLERİNE BÜYÜK KATKISI SAĞLAR”
D-8 ülkelerinin dünya nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan 960 milyonun üzerinde nüfusa sahip olduğuna, zengin doğal ve enerji kaynakları barındırdığına, elverişli tarımsal kaynakları olduğuna, büyük turizm potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, üye ülkeler Türkiye, Endonezya, Malezya ve İran’ın ihracatçı ilk 25 ülke içinde yer aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, üye ülkelerin yatırım ve ticaret konularına öncelik vermesi gerektiğine işaret ederek, yakın iş birliğinin ülke ekonomilerine büyük katkısı olacağını vurguladı.
“TÜRKİYE’YE YAPILACAK YATIRIM SADECE İÇ PAZARA DEĞİL, GENİŞ BİR COĞRAFYAYA HİTAP EDER”
Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği yapısal reformları da anlatan Cumhurbaşkanı Gül, modern dünyada bilgisiz ekonomik gelişme sağlanamayacağını, bu nedenle araştırma ve geliştirme faaliyetlerine Türkiye’de büyük destek verildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin D-8 ülkeleri için coğrafi konumuyla önemli yatırım fırsatları sunduğunu, Türkiye’ye yapılacak yatırımla sadece iç pazara değil, geniş bir coğrafyaya hitap edilebileceğini belirtti.
VİZE UYGULAMALARINDA KOLAYLIĞA DAVET
Cumhurbaşkanı Gül, özel sektör faaliyetlerinin ekonomik ilişkilerde önemli rol oynadığını belirterek, bu yılki zirve kapsamında ticaret fuarı ve iş forumu da düzenlendiğine de dikkat çekti.
Üye ülkelerden Türkiye, İran, Pakistan, Malezya ve Bangladeş arasında iş adamlarına vize uygulamalarında kolaylık öngören anlaşmanın onaylandığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, diğer üye ülkeleri de anlaşmaya dahil olmaya çağırdı.
“TÜRKİYE’NİN DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELERİNDEN BİRİ OLACAĞINI GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Gül, global kriz karşısında ülkelerin geri adım atmaması ve gerçekçi ekonomik programlara devam etmesi gerektiğine işaret ederek, işsizlikle mücadelenin ise tüm ülkelerin öncelikli konusu olması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin son ekonomik krizi başarıyla atlattığını da belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu durumun mali ve para politikaların hayata geçirilmesiyle aşıldığını belirterek, “Türkiye’nin kriz sırasında politikaları hayata geçirirken güven tesisi, belirlenen hedeflerden sapmama ve uygun planlamayla bu aşamaya gelineceğinin bilincindeydik ve şimdi Türkiye’nin dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olacağını görüyoruz” dedi.
İRAN CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD İLE GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, zirvenin yapıldığı Devlet Evi’nde İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile görüştü.
ZİRVE SONA ERDİ
D-8 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, Cumhurbaşkanı Gül’ün katıldığı kapanış oturumu ile sona erdi. Zirvenin ardından ev sahibi Nijerya Cumhurbaşkanı Jonaşan, konuk liderler onuruna bir yemek verdi.
D-8 Nedir?
D-8; Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya tarafından 15 Haziran 1997’de, İstanbul’da yapılan Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde kurulmuştur.
D-8 girişiminin başlatılmasındaki amaç; büyük bir ekonomik potansiyeli, çeşitli kaynakları, geniş bir nüfus ve coğrafi alanı temsil eden 8 ülke arasında ticaret ilişkilerinde yeni fırsatlar yaratmak ve çeşitlendirmek, uluslararası düzeyde karar alma sürecine katılımı artırmak, vatandaşlarına daha iyi hayat şartları sağlamak, somut ortak projeler etrafında ekonomik iş birliğini geliştirmek ve gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki durumlarını güçlendirmektir.
D-8 içinde yer alan ülkeler aynı zamanda İslam Konferansı Örgütü’nün de üyeleridir. D-8 üyeleri, tabii kaynakları, kalabalık nüfusları ve potansiyel pazarlarından ötürü kendi bölgelerinde önemli konuma sahiptir. D-8, bölgesel olmaktan çok küresel bir kuruluştur.
Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen Altıncı D-8 zirvesinde, D-8 Daimi Sekretaryası’nın İstanbul’da olmasına karar verilmiş ve bu karar 20 Şubat 2009 tarihinde imzalanan anlaşma ile resmiyet kazanmıştır.
D-8’in organları şunlardır: Devlet/Hükümet başkanlarınca iki yılda bir gerçekleştirilen zirveler, dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen konsey; üye ülkelerin kıdemli memurları tarafından oluşturulan ve eşgüdüm sağlayan komisyon ile genel sekreterlik.