20 Mayıs Perşembe günü başlayan, değerli liderimiz Selahattin Özgündüz'ün de katıldığı programda, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Sivas Valisi Ali Kolat, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, Sivas Valisi Ali Kolat, Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, CEM Vakfı Sivas Şubesi Başkanı Ali Rıza Kaçan, İran Ankara Büyükçelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı Ali Hakimpur, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun ile çok sayıda davetli hazır bulundu.
Düzenleme kurulundan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Alim Yıldız'ın sempozyum hakkında bilgilendirme konuşmasıyla başlayan program, İlahiyat Fakültesi Dekanı, Prof. Dr. Ahmet Gökbel'in hoşgeldiniz konuşmasıyla sürdü.
Gökbel'in ardından kürsüye Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz davet edildi. Türkiye'de Kerbela Matemini gündeme taşıyan, Aşure bayramını, Aşura matemine çeviren Özgündüz, konuşmasında İmam Hüseyin'in direnişini kısaca özetleyerek, O'nun pak ve erdemli mücadelesini anlattı.
Çeşitli konuşmacıların ardından Devlet Bakanı Faruk Çelik kürsüye gelerek katılımcılara seslendi.
Üzerinde yaşadıkları coğrafyanın Türkiye'ye yüklediği çok çok önemli yükler olduğunu dile getiren Bakan Çelik, o yüklerin altında ezilmemek için de bir taraftan milli birlik ve bütünlüğün güçlenmesi konusunda projeler devreye koyduklarını aktardı. "Bunlardan bir tanesi demokratik açılım çerçevesinde 'artık silahlar sussun bu memlekette' diyoruz" şeklinde konuşan Çelik, "Alevi Çalıştayları çerçevesinde de inanç temelli çatışma ve ayrışmaların aslında olmayan ama ihtilafa dönüşmesi mümkün olan alanların kalmaması konusunda çabalarımızı ortaya koyuyoruz. Çok ciddi mesafeleri aldığımızı söyleyebilirim. Tanımlama açısından söylüyorum Aleviler, Caferiler, Sünniler hangi kesime bakarsanız bakın, bir araya geldiğimizde eksiklerimizi çok daha iyi görürüz. Karşı taraftan çok şey öğrendik ve karşı taraf diğer taraftan çok şey öğrendi. Birbirlerini çok iyi tanıdı." diye konuştu.
Kerbela Sempozyumu'nu hazırlanayanlara teşekkür eden Bakan Faruk Çelik, Kerbela'nın neresinde ihtilaf olduğunu sordu. Bu olayda ihtilaf ve tarafın olmadığını belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Kerbela bir zulümdür. Bu olayda bir zalimler bir de mazlumlar vardır. O halde bu millet mazlumların yanındadır. İslam tarihindeki bu kırılma noktasının en kolay bütünleşme noktası olabileceği açısından bu sempozyum önemlidir. Bilim adamları, bu konudaki çalışmayı tamamlayarak, genç nesillerin önüne bir eser halinde koyduğunda, görülecektir ki Kerbela'da ayrılığı gerektirecek hiçbir şey yok. Hepimizin yüreğinin aynı amaç doğrultusunda çarpmakta olduğunu hep beraber görmüş olacağız. Sonuç olarak şunu ifade etmek istiyorum. Allah bir, peygamber ve kitap bir. Peki ötesinde farklılıklar var mı? Var. Onlar hoşgörü alanı. İşin özünde ihtilaf etmeyen bu milleti diğer konularla görüş farklılıklarını ihtilafa dönüştürmek değil, onları zenginliğimiz olarak kabul etme zorunluluğumuz var. İşte bunu bize ihmal ettirdiler. Diyalogsuzluktan doğan sıkıntılar yaşadık. Çok şükür bugün artık birbirimize kucak açmış bulunuyoruz. 'Sen' 'ben' yok, artık 'biz' varız anlayışıyla birlikte yürümeye devam edeceğiz inşallah. Birlikte yaşamayı hep birlikte başarmamız gerekiyor. Ayrışma değil, bütünleştirme sempozyumu için emeği geçenleri kutluyorum."
Konuşmaların ardından sempzoyumun açılış konferansını Ankara Üniversitesi'nin tanınmış ilahiyatçılarından Prof. Dr. Hasan Onat verdi.
Onat'ın konuşmasıyla sempozyumun ilk kısmı tamamlanırken protokol davetlileri için yemeğe geçildi. Yemekte üniversite rektörleri ile bakan Faruk Çelik, Türkiye Caferileri Lideri Özgündüz ile sohbet etti.