33 ülkeden toplam 220 temsilcinin katıldığı bu önemli zirveye Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz de iştirak ediyor.
Açılış konuşmasını Kafkasya Müslümanları İdaresi'nin Başkanı Allahşükür Paşazade’nin yaptığı zirveye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de katıldı. Bakü’de dünya dini liderlerinin buluşmasının artık gelenek haline geldiğini belirten Aliyev, Bakü’nün dinlerarası diyaloğun merkezine çevrilme yolunda ilerlediğini ve buna hükümet düzeyinde önem verdiklerini söyledi.
Aliyev sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 20 yıldır Azerbaycan, İslam Konferansı Örgütü’nün üyesidir. Bakü geçen sene İslam Medeniyeti’nin başkenti seçilmiştir. Gün gelecek Bakü, Avrupa medeniyetinin de başkenti seçilecek. Yüzyıllar boyu farklı dinlerden insanlar Azerbaycan’da özgürce yaşamışlardır. Azerbaycan’da 1000’den fazla cami, 11 kilise ve 6 sinegog faaliyet gösteriyor."
Ülkelerin güçlerinin sadece ekonomik kalkınma ile ölçülemeyeceğini vurgulayan Aliyev, barışın, özgürlüğün her zaman ilk sırada geldiğini ve bu zirvede alınacak ortak kararların barışa katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Bağımsız Devletler Topluluğu Dinlerarası Şurası'nın Bakü zirvesinde Allahşükür Paşazade, Rusya Patriği Kiril ve Ermeni Katoliği 2. Garegin, üçlü görüşme yaptılar. Görüşme sonunda ortak bildiri yayınlandı.
Bildiri şu şekilde:
‘1988 yılında Rusya Provoslav Kilisesi, Ermeni Gregoyen Kilisesi ve Kafkasya Müslümanları İdaresi’nin ortak girişimi ile başlatılan bu süreçte daha önceki bildirilerimizde belirttiğimiz gibi halklarımızın barış içinde yaşaması için desteğimizi sürdüreceğiz.
Bu görüşmelerin sürekli, aralıksız olarak yapılması, Dağlık Karabağ’dan dolayı Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan sorunun silahlı olarak çözümüne son vermiş ama sorunun dini zemine kaymasını engellemiştir. Bizim birlikte gösterdiğimiz çabaların milletlerarası sorunların çözümüne yardımcı olacağına inanıyoruz. Sorunun çözümü için askeri yola başvurulmaması hayati önem taşıyor. Savaş devam ederse bunun sonu gelmeyecektir.
Biz sorunun çözümünde uluslararası girişimleri destekliyoruz. Barış ve güven içerisinde yaşamak için karşılıklı diyaloğu güçlendirmek gerekiyor. Sonsuz barış sadece iyi niyetle sağlanabilir. Bu bakımdan sorunun çözümüne destek olmak için dinlerarası diyaloğun kesintisiz olarak devam ettirilmesi gerektiği kanısındayız. Sorunun çözümü, savaş zamanı yurtlarından göç etmek zorunda kalan insanlara kendi yurtlarına dönme imkanı verecektir.’