Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'i kabulünde Türkiye’nin ilerlemesi ve yükselmesinden memnuniyetini dile getiren İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Türkiye’nin onuru ve ilerlemesinin İran İslam Cumhuriyeti’nin onuru ve ilerlemesi gibi olduğunu ifade etti.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, dünyanın durumu suratle değişmekte olduğunu, bu bağlamda da İran ve Türkiye’nin boynunda büyük görev düştüğünu hatırlatarak, “Sırf kendi menfaalerini düşünen dünya güçleri, diğer milletlerin ilerlemesini engellemektedirler”dedi.

Ahmedinejad, “Medeniyet ve kültür beşiği olan İran ve Türkiye’nin milletlerinin menfaatleri ortak olduğundan ikili ve bölgesel münasibetlerini en yüksek seviyede tutmalı”şeklinde konuştu.

İran ve Türkiye’nin ilişkileri inanca dayalı ve dostane olduğunu ifade eden İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türkiye ve İran’ın ilerlemesinin dünya ve bölgenin menfaatine olduğunu söyledi.

Maddi kültürün yolun sonuna geldiğini söyleyen ve kültürel falliyetlerin arttırılmasına vurgu yapan İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, milletlerin yüksek değerleri olan ahlak, sadaket, vefakarlık ve izzetin, maddi kültürü dolaysıyla yok olmak eşiğine geldiğini dile geterek, "Bundan dolayı dünya, manevi ve ahlaki değerler çok ihtiyacı vardır. İran ve Türkiye ise bu alanda odak noktası teşkil edebileceklerdir"dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ise bu görüşmede, ülkesinin İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerine çok önem verdiğini ifade ederken, İran’la ilişkilerin Türkiye’nin temel politikalarından olduğunu ve geçmiş hükümetler ise aynı çizgide bu politikayı izlediklerini söyledi.

Cemil Çiçek, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi bölgede barış, istikrar ve güvenliği pekiştireceğinin altını çizdi.

Çiçek, ülkesinin diğer bölge ülkelerine olgu oluşturabilecek şekilde İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerini en üst seviyeye kadar taşımakta azimli olduğunu kaydetti. 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Nevruz kutlamalarına katılmak üzere Tahran'a gitmişti.