6 Mart Cumartesi günü başlayan Vahdet Haftası münasebetiyle "Uluslararası Kadın Hakları, Sorunları ve Sorumlulukları" konulu sempozyuma Türkiye Caferileri Lideri Özgündüz, Eski Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, İran milletvekillerinden Seyyid Rıza Ekremi ve Lale İftihari'nin yanısıra Türkiye'deki Ehlibeyt alimleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve Ehlibeyt dostları katıldılar.
Sempozyum, Seyyid Cevad Musevi'nin Kur'an-i Kerim tilavetinin sonrasında, protokol konuşmaları ile başladı. Tertip komitesi adına, evsahibi olarak kürsüye gelen Kevser Yayınevi alimlerinden Ş. Kadir Akaras hoş geldiniz konuşmasıyla katılımcılara seslendi. Akaras, vahdet vurgusu yaptığı konuşmasında, ABD ve İsrail'e karşı tek vucüt olarak onurlu duruşun sağlanabileceğini ifade etti.
Akaras'ın ardından 21. dönem milletvekili Prof. Dr Nevzat Yalıntaş katılımcılara seslendi. Kadınların İslam ile birlikte cehennem hayatından kurtulup cennete kavuştuğu söyleyen Yalçıntaş, Batı'nın kadın hakları konusundaki samimiyetinin parlatılmış sözlerden ileri gitmediğini belirtti. Batı'daki boşanma oranlarının İslam ülkelerine göre oldukça yüksek oluşuna dikkat çeken Yalçıntaş, "Avrupa'da tek ebeveynle yaşayan çocuk sayısı artıyor; bu da çöküntüyü beraberine getiriyor." dedi.
İran'dan gelen Tahran milletvekili Seyyid Rıza Ekremi, Tahran milletvekili ve Takrip Kurumu Kadın Kolları Başkanı Lale İftihari de İslam'da kadının rolü konularında konuştular.
Misafir milletvekillerinin ardından Türkiye Caferileri Lideri Özgündüz kürsüye geldi. Özgündüz konuşmasnda şunları vurguladı:
"Batı, neyi söylemine alıyorsa, dile getiriyorsa, onu kullanıyor demektir. Demokrasi diyor; demokrasi örnekleri Irak ve Afganistan ortada. Kadın hakları söylemini kadını emperyalist emellerine alet etmek kullanıyor; kadını meta olarak görüyor.
Ama İslam'da kadın, anadır, bacıdır, kız evlattır. Biz, onun fedasıyız, fedaisiyiz İslam'ın perspektifiyle. Ona uzanan dili keseriz, o bizim şerefimiz. Fatıma'ya bakacağız ana olarak, kız olarak. Zeynep'e bakacağız bacı olarak. Peygamber bize cenneti anaların ayağının altında aratmış. Kızları evlerinin nadide çiçekleri olarak tanıtmış.
Muaviye'nin çapulcuları Yahudi bir kadının ayağından halhalın alınmasına İmam Ali'nin tepkisi şöyledir: "Birisi bunu duyar da gayretinden, üzüntüsünden ölürse ben onu kınamam." Ali'nin bakış açısı böyledir.
Bu sempozyumda "İslam kadını hicaba hapsediyor mu?" sorusuna da cevap aranacak. Bu sempozyumda engin bilgiler değerlendirilecek, sorulara cevaplar verilecek. Ve bunların sonuçlarından toplumumuz yararlanacak. Hicap kadını günaha düşmememk için değil, yüceltmek, ulaşılmaz kılmak içindir bence. Hapsetmek için değildir. Öz Muhammedi İslam'da kadının yeri, en güzel, en değerli yerdir. Bugüne kadar hiçbir ideoloji ve din, kadına İslam kadar önem vermemiştir.
Özgündüz'ün ardından Fermani Altun, Ş. Musa aydın ve Hacı Bektaş Derneği temsilcisi konuşmalarını yaptılar. Protokol konuşmalarının ardından sempozyumun oturumlarına geçildi.
Sempozyum, Seyyid Cevad Musevi'nin Kur'an-i Kerim tilavetinin sonrasında, protokol konuşmaları ile başladı. Tertip komitesi adına, evsahibi olarak kürsüye gelen Kevser Yayınevi alimlerinden Ş. Kadir Akaras hoş geldiniz konuşmasıyla katılımcılara seslendi. Akaras, vahdet vurgusu yaptığı konuşmasında, ABD ve İsrail'e karşı tek vucüt olarak onurlu duruşun sağlanabileceğini ifade etti.
Akaras'ın ardından 21. dönem milletvekili Prof. Dr Nevzat Yalıntaş katılımcılara seslendi. Kadınların İslam ile birlikte cehennem hayatından kurtulup cennete kavuştuğu söyleyen Yalçıntaş, Batı'nın kadın hakları konusundaki samimiyetinin parlatılmış sözlerden ileri gitmediğini belirtti. Batı'daki boşanma oranlarının İslam ülkelerine göre oldukça yüksek oluşuna dikkat çeken Yalçıntaş, "Avrupa'da tek ebeveynle yaşayan çocuk sayısı artıyor; bu da çöküntüyü beraberine getiriyor." dedi.
İran'dan gelen Tahran milletvekili Seyyid Rıza Ekremi, Tahran milletvekili ve Takrip Kurumu Kadın Kolları Başkanı Lale İftihari de İslam'da kadının rolü konularında konuştular.
Misafir milletvekillerinin ardından Türkiye Caferileri Lideri Özgündüz kürsüye geldi. Özgündüz konuşmasnda şunları vurguladı:
"Batı, neyi söylemine alıyorsa, dile getiriyorsa, onu kullanıyor demektir. Demokrasi diyor; demokrasi örnekleri Irak ve Afganistan ortada. Kadın hakları söylemini kadını emperyalist emellerine alet etmek kullanıyor; kadını meta olarak görüyor.
Ama İslam'da kadın, anadır, bacıdır, kız evlattır. Biz, onun fedasıyız, fedaisiyiz İslam'ın perspektifiyle. Ona uzanan dili keseriz, o bizim şerefimiz. Fatıma'ya bakacağız ana olarak, kız olarak. Zeynep'e bakacağız bacı olarak. Peygamber bize cenneti anaların ayağının altında aratmış. Kızları evlerinin nadide çiçekleri olarak tanıtmış.
Muaviye'nin çapulcuları Yahudi bir kadının ayağından halhalın alınmasına İmam Ali'nin tepkisi şöyledir: "Birisi bunu duyar da gayretinden, üzüntüsünden ölürse ben onu kınamam." Ali'nin bakış açısı böyledir.
Bu sempozyumda "İslam kadını hicaba hapsediyor mu?" sorusuna da cevap aranacak. Bu sempozyumda engin bilgiler değerlendirilecek, sorulara cevaplar verilecek. Ve bunların sonuçlarından toplumumuz yararlanacak. Hicap kadını günaha düşmememk için değil, yüceltmek, ulaşılmaz kılmak içindir bence. Hapsetmek için değildir. Öz Muhammedi İslam'da kadının yeri, en güzel, en değerli yerdir. Bugüne kadar hiçbir ideoloji ve din, kadına İslam kadar önem vermemiştir.
Özgündüz'ün ardından Fermani Altun, Ş. Musa aydın ve Hacı Bektaş Derneği temsilcisi konuşmalarını yaptılar. Protokol konuşmalarının ardından sempozyumun oturumlarına geçildi.