Swiss Otel'de düzenlenen basın toplantısında Salahlı ile Dünya Azerbaycanlıları Kongresi (DAK) Yönetim Kurulu Üyesi Asif Kurban, Hocalı Katliamı ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Azerbaycan halkının her yıl 25-26 Şubatta, 1992'deki Hocalı Katliamını üzüntüyle andığını belirterek, bunun 20. yüzyılın sonunda yapılan bir soykırım olduğunu söyledi. Ermenilerin Hocalı'da 106'sı kadın, 63'ü çocuk ve 70'i yaşlı olmak üzere 613 kişiyi öldürdüğünü belirten Salahlı, 150 ailenin tamamen yok olduğunu kaydetti.

Salahlı, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını Türkiye ile Azerbaycan'ın dengeleyebileceğini ifade ederek, "Denge olmalı. Buna karşı konulmazsa Türkiye'nin işi zor. Türkiye, Hocalı soykırımını tanımalıdır" diye konuştu.

Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan protokollere de değinen Salahlı, "Uluslararası hukukta imzalanan bir anlaşmada, daha sonra düzenleme yapıyorlar. Ermenistan parlamentosu, hayasızlığını bir kere daha gösterdi" dedi.

DAK Yönetim Kurulu üyesi Kurban da Ermenistan'ın bölgede barış istemediğini savunarak, "Ermenistan'ın kıvırarak uluslararası camiada kabul gören protokole yeni şeyler koyduğunu, Türkiye'nin, Ermenistan'ın güvenilmeyecek bir ülke olduğunu görmesi gerektiğini" belirtti.

Bir gazetecinin, "Türkiye-Ermenistan arasındaki yakınlaşma Azerbaycan halkında hayal kırıklığı yarattı mı" sorusu üzerine Salahlı, "İki ülke stratejik müttefik ve bir millet iki devlettir. Başta bazı yanlış anlamalar oldu. Ufak tefek şeyler olur, ama bu dengemizi bozmaz. Etle tırnak gibiyiz" dedi.

Kurban ise "Dağlık Karabağ'dan çıkılmadan sınırların açılmaması doğru. Ama Dağlık Karabağ'dan çıkılmadan sınırlar açılırsa halklar arasında (Türk ve Azeri halkları) anlaşmazlık çıkar" yanıtını verdi.