Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Bursa'da Aşura

Bursa'daki Aşura Matem Merasimi'nde Yıldırım Kapalı Spor Salonu'nda biraraya gelen binlerce Ehlibeyt dostu, İmam Hüseyin ve Kerbela Şehitleri'ni gözyaşlarıyla andı. 

29 Aralık 2009
Bursa'da Aşura

Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin çeşitli şehirlerinde Ehlibeyt dostları Aşura Günü'nde İmam Hüseyin'i andı. Zulme karşı, haksızlığa karşı, hak ve adalete tutkun olanlar özgürlük savaşçılarının önderi Hz.Huseyin (a.s)’in mateminin anıldığı Muharrem ayının onuncu günü olan Aşura'da gözyaşı döktüler, yapılan zulmü kınadılar ve dualar ettiler.

Bursa’da ilk kez, toplu halde Aşura merasimi yapıldı. Bursa’da Ehli-Beyt sevenleri Aşura törenini Yıldırım Spor Salonunda andılar. Yapılan anma programına çok sayıda Ehli-Beyt aşığı katıldı. Merasime Bursa Milletvekili Ali Kul ve çeşitli partilerin temsilcileri iştirak ettiler.

Ehlibeyt alimlerinden Ş. Ehet Talan'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim'le başlayan programı Ş. Fatih Danyıldız sundu. Mehdiye Camii İmamı Vahit Karaali ve Ş. Bülent Ayyıldız'ın günün anlam ve önemiyle ilgili birer konuşma yaptıkları programda, Bursa milletvekili Ali Kul ve MHP İl başkanı Ali Demirören de  selamlama konuşmalası yaptılar. Salonda segilenen tiyatro gösterisinde Kerbela'da yaşananlar canlandırlırken katılımcılar gözyaşlarına boğuldular. Tiyatronun ardından şiirler ve mersiyeler okundu, sinezen grupları sinelerini dövdü.

Muharrem Ayı, hüzün ve matem ayıdır. Bu ay, özgürlük aşıklarının, hak ve adalete tutkun olanların, zulme baş eğmeyenlerin meşalesidir. Öyle şeyler olmuştur ki bu ayda, insanlığın serüveni gözler önüne serilmiştir. İnsanlığın manevi alemi, çıkacağı, yükseleceği en son nokta da, inebileceği en aşağılık derece de, bu ayda, bu ayın günlerinden birinde, onuncu gününde, Aşura’da gözler önüne serilmiştir. Aşura; Hak’la Batıl’ın arasının kalın ve silinmez çizgilerle çizilip aşikâr edildiği gündür.

Aşura; giydiği onca süslü elbiseye, taktığı onca maskeye rağmen zulmü ve zalimleri açığa çıkaran o muhteşem direnişin sergilendiği gündür.

Aşura günü, orada, Kerbela’da, “Hakkın İmamı” Hz. Hüseyin (a.s.) çadırlarını kurup, Batıla ve onun “İmamı” Yezid’e karşı “zillet bizden uzaktır, zalime asla boyun eğmeyiz” haykırışını âleme salmış, çağlara göndermiştir.

Hz.Hüseyin (a.s.) fevkalade azim ve mukaddes bir kıyam gerçekleştirmiştir. Bir kıyamı kutsal kılan bütün şartlar, Hz. Hüseyin (a.s.)'in kıyamında mevcuttur hatta dünyada böyle bir harekâtın bir benzeri yoktur. İnsan bazen kendi kişiliği için kıyam eder, bazen kendisi için değil, toplum için, bazen insanlık için, bazen hak- hakikat için, tevhit, adalet için, eşitlik için kıyam eder. İşte hakikaten o kişi kıyam ettiği zaman, artık kendi kişiliği söz konusu değildir. Odur ve diğer bütün insanlar!

İşte bu yüzden yeryüzünde, şahsi menfaatleri değil de başkaları için kıyam eden, beşeriyet için, insanlık için, hak, adalet ve eşitlik için, tevhit, marifetullah ve iman için, hareket eden kişiler, bütün insanlar tarafından sevilirler.Allah Resulü (s.a.v) "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim" buyurduğu gibi, biz de diyoruz ki; Hüseyin bizdendir, biz de Hüseyin'deniz. Neden böyle diyoruz; çünkü Hz. Hüseyin (a.s.) 14 asır önce, bizim için ve dünyadaki bütün insanlar için kıyam etmiştir. O'nun kıyamı mukaddes bir kıyamdı. Tertemiz, şahsi çıkarlardan uzak bir kıyamdı.

"Bizim büyüklerimiz o yıllarda bu kıyamın değerini anlayamamışlar!"

İmam Hüseyin(a.s)'in harekâtı, işte böyle bir harekâttır. Bu kıyam sayesinde bugün biz yezit'in ne olduğunu, yezit hükümetinin nasıl bir hükümet olduğunu, Muaviye'nin ne yaptığını, Emevi planlarının neler olduğunu anlıyoruz, ama o dönem insanlarının yüzde doksan dokuzu bunu derk etmiyorlardı. Özellikle günümüzdeki iletişim araçlarının o zamanlarda olmamasını göz önünde bulundurursak bunu daha iyi anlarız.

Hz.Hüseyn’i şehit edenlerin halifesi için bakın ne demişler ‘Biz bir halifeyle karşılaştık ki, aleni bir şekilde şarap içiyor, kumar oynuyor, köpeklerle maymunlarla oynuyor, hatta kendi mahremleriyle zina ediyor!'

Hz. Hüseyin (a.s.) Medine'den çıkarken ‘Eğer yezit gibi biri İslam ümmetinin halifesi olursa, İslam'ın Fatihasını okumak gerekir evet Hüseyin (a.s.) ‘Ben yezit gibi biri İslam'ın hilafetini ele almasından utanç duyarım' sözünü hak olduğunu anlayabil sin’lerdi. Sessizliğin içinden yükselen bir nida, mutlak sessizliklerin içinden kalkan bir hareket olmalıdır. Yani korkunun getirmiş olduğu tam bir sessizliğin hâkim olduğu şartlarda, insanların konuşma gücünün olmadığı, mutlak karanlığın mutlak ümitsizliğin, mutlak sükûtun içinden bir anda bir kişi çıkıyor ve sessizliği kırıyor, sükûtu ortadan kaldırıyor, hareket ediyor ve karanlıklar içerisinde meşale gibi parlıyor ,Hüseyin'in hareketi böyle bir hareketti.

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) aziz torunu, kucağında büyüttüğü ve “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim” buyurduğu, “Cennet Gençlerinin Efendisi” olduğunu haber verdiği İmam Hüseyn’in ve yaranının başlarını kesip, elbiselerini talan ederek mübarek naaşlarını kızgın kumlar üzerinde çırılçıplak bırakıp, bu da yetmiyormuş gibi o başsız bedenler üzerinde at koşturmuşlardı...Zulüm, belki de insanlık tarihi boyunca bu seviyeye çıkmamıştı. Halbuki O, bütün Müslümanların azizi idi...Bütün Müslümanlara Aziz Peygamberleri tarafından vasiyet edilen, emanet edilen paha biçilmez bir değerdi…Ve Ceddinin dinini saptırmalarına izin vermemek için direniyordu…

Kanla yazılan ve akıl almaz sıkıntılara katlanılarak tarihe ulaştırılan bu yüce değerler, bütün insanlığın ortak malıdır.

Ve bu nedenle de Aşura ve Kerbela, bütün insanlığın, bütün özgürlük sevdalılarının ortak değeridir…

Ve yine bu nedenle bu matem, sadece Şiilerin değil, bütün Müslümanların, hatta bütün insanlığın matemidir.

Bu değerleri unutmamak, unutturmamak, yaşamak ve yaşatmak da bizlerin görevi değil midir?

İşte bunun için bu matem bütün Müslümanların matemidir.

Siyasal Birikim

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.