Köstence'ye bağlı Cumpana kasabasının belediye başkanı, Müslüman ahalinin ibadet ihtiyacını karşılayacak bir caminin inşası için kolları sıvadı. Eylül ayında başlanan inşaat 2 yılda tamamlanacak. Cumpana'da ikamet eden bin 200 kişilik cemaati modern camiye kavuşacağı günü sabırsızlıkla bekliyor.
Cumpana, Köstence'nin hemen güneyinde 15 bin nüfuslu bir belde. Kozmopolit bir yapıya sahip beldenin 340 hanesinde yaklaşık bin 200 Müslüman yaşıyor. Kasabada iki dönemdir belediye başkanlığını yürüten Mariana Gaju, icraatlarıyla halkın takdirini kazanmış. Her vatandaşına eşit davranmaya özen gösteren Gaju, Romen seçmenine götürdüğü sosyal hizmetlerin aynısını farklı etnik ve inanışa sahip olanlara da sağlıyor. Bu hizmetlerin son örneği eylül ayında başlanan cami inşaatı. 500 bin Euro'luk projenin tüm giderleri, belediye kasası ve AB fonlarından karşılanacak. Kendini 'Müslüman kardeşlerinin arasında doğmuş büyümüş biri olarak' tanımlayan belediye başkanı Mariana Gaju, "Kasaba için yaptırdığım iki kilise ne kadar ihtişamlı ise camiyi de aynı güzellikte yaptıracağım. Bu bir başkan olarak halkıma karşı görevim. Çünkü camide çocuklarımız dinlerini, köklerini öğrenecekler." sözleriyle projeye sahip çıkıyor.
"Müslüman kardeşlerimizin bayramlarında beraber seviniyoruz. Geçen kurban bayramında Türk konsolosu ile birlikte onları kültür merkezinde ağırladım." diyen Gaju,
Müslümanlığın Cumpana sakinleri tarafından saygı gösterilen bir din olduğunu vurguluyor. 500 yıldır Müslüman ve Hıristiyan toplumunun iç içe yaşadığının altını çizen Mariana Gaju, "Romenler yemek kültürünü Müslüman komşularından öğrendi. Sebze meyve yetiştiriciliğini öğrendi. Ev kadınlığını Müslüman komşularımızdan öğrendik." tespitini yapıyor.
Belediye başkanı Mariana Gaju, Avrupa ülkelerinin Müslüman toplumuna karşı tutumunda temel yanlışlıklar olduğu görüşünde. Avrupalıların dinin gelişmesine katkıda bulunmadıklarına parmak basan Gaju, "Halbuki biz medeni insanlar şu yeryüzünde beraber yaşadığımız, her gün karşılaştığımız insanlara saygı duymak zorundayız. En azından yeniliklere açık olmamız lazım. İnsanlar arasında uyum, barış ve hoşgörünün tesisi için yeni kapılar açmalıyız." görüşünü dile getiriyor.
CAMİ İMAMI: TEKLİF BAŞKANIMIZDAN GELDİ
Cumpana'nın Müslüman sakinleri belediye başkanının girişiminden hayli memnun. Belediye başkanının 'Daha büyü k bir cami yapalım.' teklifiyle geldiğini anlatan cami imamı Nurullah Özgün, "Cemaatimizin sayısı her geçen gün artıyor. Camiye sığmamaya başlayınca yeni cami inşası için belediye başkanımız hem maddi hem manevi destek verdi. 250 metrekarelik camimiz 2 yıl içinde hazır olacak." şeklinde konuşuyor. Müslüman kesimin yaşadığı Dobruca bölgesinde dine ve vatandaşlığa saygının tarihten beri süregeldiğini ifade eden Özgün görüşlerini şu şekilde dile getiriyor: "Müslüman olarak, Hıristiyan olarak beraberlik ve barış içinde yaşamamız lazım. O yüzden hangi dine mensup olursa olsun ihtiyaçların karşılanması lazım. Dobruca bölgesinde bu ilişkiler çok sağlam."
"DOBRUCA'DA 5 YIL DA 4 YENİ CAMİ VE 15 MİNARE İNŞA EDİLDİ"
Dobruca bölgesinde farklı dinlerin mensupları arasında mükemmel bir uyum yaşandığını dile getiren Romanya Müftüsü Murat Yusuf, Romanya'daki hoşgörü ortamının Avrupa'ya model olabileceğini söylüyor.
Bölgede son 5 yılda 4 yeni cami ve 15 minare inşa edildiği bilgisini veren Romanya Müftüsü Yusuf, inşaat sürecinde hiçbir engelle karşılaşmadıkları gibi destek gördüklerini kaydetti. "Minare ve cami inşaatlarını büyükelçiliğimiz ve işadamlarımız üstlendi. Yerel makamlar izinler konusunda hiçbir zorluk çıkarmadı. Arsa tahsis eden oldu, madden katkıda bulunanlar bile var. Hatta 23 Ağustos belediyesi caminin tüm masrafını kendisi karşıladı." şeklinde konuşan Yusuf, bu hoşgörü ortamının Osmanlı'dan miras kaldığını vurguluyor. "Ecdadımız burada ayrım gözetmemiş; Dobruca bölgesinde güzel bir yaşam modeli sağlamış. Asırlardır bu devam ediyor." tespitinde bulunan Romanya Müftüsü, Romanya'nın Avrupa'ya ihraç edebileceği en önemli hususun Dobruca bölgesinde yaşatılan hoşgörü modeli olduğunu savunuyor.
Avrupa'nın tersine Romanya'daki insanların dini değerlere saygılı olduklarını dile getiren Müftü Murat Yusuf, Romanya'nın azınlıkların dini değerlerine tanıdığı haklar açısından örnek teşkil ettiğini anlatıyor. "Burada azınlık olmamıza rağmen iç içe yaşıyoruz. İnancımız nedeniyle haklarımız hiç bir şekilde çiğnenmemiştir." şeklinde konuşan Yusuf, Osmanlı'dan miras kalan müftülük kurumunun sistemin işleyişini kolaylaştırdığını şu sözlerle izah ediyor: "Romanya'da devletin muhatap alacağı bir kurum var. Bu da ecdadımızdan kalmış. Devlet yetkilileri müftülüğü muhatap alarak sistematik bir ilişki içinde Müslüman toplumla. Batı Müslümanlarla muhatap olacağı kurumu bulamıyor. Bir arayış içerisindeler. Avrupa toplumuna çağrım buradaki modeli örnek alsınlar."
CİHAN
Cumpana, Köstence'nin hemen güneyinde 15 bin nüfuslu bir belde. Kozmopolit bir yapıya sahip beldenin 340 hanesinde yaklaşık bin 200 Müslüman yaşıyor. Kasabada iki dönemdir belediye başkanlığını yürüten Mariana Gaju, icraatlarıyla halkın takdirini kazanmış. Her vatandaşına eşit davranmaya özen gösteren Gaju, Romen seçmenine götürdüğü sosyal hizmetlerin aynısını farklı etnik ve inanışa sahip olanlara da sağlıyor. Bu hizmetlerin son örneği eylül ayında başlanan cami inşaatı. 500 bin Euro'luk projenin tüm giderleri, belediye kasası ve AB fonlarından karşılanacak. Kendini 'Müslüman kardeşlerinin arasında doğmuş büyümüş biri olarak' tanımlayan belediye başkanı Mariana Gaju, "Kasaba için yaptırdığım iki kilise ne kadar ihtişamlı ise camiyi de aynı güzellikte yaptıracağım. Bu bir başkan olarak halkıma karşı görevim. Çünkü camide çocuklarımız dinlerini, köklerini öğrenecekler." sözleriyle projeye sahip çıkıyor.
"Müslüman kardeşlerimizin bayramlarında beraber seviniyoruz. Geçen kurban bayramında Türk konsolosu ile birlikte onları kültür merkezinde ağırladım." diyen Gaju,
Müslümanlığın Cumpana sakinleri tarafından saygı gösterilen bir din olduğunu vurguluyor. 500 yıldır Müslüman ve Hıristiyan toplumunun iç içe yaşadığının altını çizen Mariana Gaju, "Romenler yemek kültürünü Müslüman komşularından öğrendi. Sebze meyve yetiştiriciliğini öğrendi. Ev kadınlığını Müslüman komşularımızdan öğrendik." tespitini yapıyor.
Belediye başkanı Mariana Gaju, Avrupa ülkelerinin Müslüman toplumuna karşı tutumunda temel yanlışlıklar olduğu görüşünde. Avrupalıların dinin gelişmesine katkıda bulunmadıklarına parmak basan Gaju, "Halbuki biz medeni insanlar şu yeryüzünde beraber yaşadığımız, her gün karşılaştığımız insanlara saygı duymak zorundayız. En azından yeniliklere açık olmamız lazım. İnsanlar arasında uyum, barış ve hoşgörünün tesisi için yeni kapılar açmalıyız." görüşünü dile getiriyor.
CAMİ İMAMI: TEKLİF BAŞKANIMIZDAN GELDİ
Cumpana'nın Müslüman sakinleri belediye başkanının girişiminden hayli memnun. Belediye başkanının 'Daha büyü k bir cami yapalım.' teklifiyle geldiğini anlatan cami imamı Nurullah Özgün, "Cemaatimizin sayısı her geçen gün artıyor. Camiye sığmamaya başlayınca yeni cami inşası için belediye başkanımız hem maddi hem manevi destek verdi. 250 metrekarelik camimiz 2 yıl içinde hazır olacak." şeklinde konuşuyor. Müslüman kesimin yaşadığı Dobruca bölgesinde dine ve vatandaşlığa saygının tarihten beri süregeldiğini ifade eden Özgün görüşlerini şu şekilde dile getiriyor: "Müslüman olarak, Hıristiyan olarak beraberlik ve barış içinde yaşamamız lazım. O yüzden hangi dine mensup olursa olsun ihtiyaçların karşılanması lazım. Dobruca bölgesinde bu ilişkiler çok sağlam."
"DOBRUCA'DA 5 YIL DA 4 YENİ CAMİ VE 15 MİNARE İNŞA EDİLDİ"
Dobruca bölgesinde farklı dinlerin mensupları arasında mükemmel bir uyum yaşandığını dile getiren Romanya Müftüsü Murat Yusuf, Romanya'daki hoşgörü ortamının Avrupa'ya model olabileceğini söylüyor.
Bölgede son 5 yılda 4 yeni cami ve 15 minare inşa edildiği bilgisini veren Romanya Müftüsü Yusuf, inşaat sürecinde hiçbir engelle karşılaşmadıkları gibi destek gördüklerini kaydetti. "Minare ve cami inşaatlarını büyükelçiliğimiz ve işadamlarımız üstlendi. Yerel makamlar izinler konusunda hiçbir zorluk çıkarmadı. Arsa tahsis eden oldu, madden katkıda bulunanlar bile var. Hatta 23 Ağustos belediyesi caminin tüm masrafını kendisi karşıladı." şeklinde konuşan Yusuf, bu hoşgörü ortamının Osmanlı'dan miras kaldığını vurguluyor. "Ecdadımız burada ayrım gözetmemiş; Dobruca bölgesinde güzel bir yaşam modeli sağlamış. Asırlardır bu devam ediyor." tespitinde bulunan Romanya Müftüsü, Romanya'nın Avrupa'ya ihraç edebileceği en önemli hususun Dobruca bölgesinde yaşatılan hoşgörü modeli olduğunu savunuyor.
Avrupa'nın tersine Romanya'daki insanların dini değerlere saygılı olduklarını dile getiren Müftü Murat Yusuf, Romanya'nın azınlıkların dini değerlerine tanıdığı haklar açısından örnek teşkil ettiğini anlatıyor. "Burada azınlık olmamıza rağmen iç içe yaşıyoruz. İnancımız nedeniyle haklarımız hiç bir şekilde çiğnenmemiştir." şeklinde konuşan Yusuf, Osmanlı'dan miras kalan müftülük kurumunun sistemin işleyişini kolaylaştırdığını şu sözlerle izah ediyor: "Romanya'da devletin muhatap alacağı bir kurum var. Bu da ecdadımızdan kalmış. Devlet yetkilileri müftülüğü muhatap alarak sistematik bir ilişki içinde Müslüman toplumla. Batı Müslümanlarla muhatap olacağı kurumu bulamıyor. Bir arayış içerisindeler. Avrupa toplumuna çağrım buradaki modeli örnek alsınlar."
CİHAN