Minare yasağı İtalya'ya örnek oldu!

İsviçre'de referandumla yeni minare yapımının yasaklanması, İtalya'da merkez sağ koalisyondaki görüş ayrılığının da gün yüzüne çıkmasını sağladı. Koalisyon ortaklarından Kuzey Birliği Partisi (KBP), İtalya'nın da İsviçre'dekine benzer bir referandum mekanizmasını benimsemesi gerektiğini savundu.

KBP, reform çalışmaları çerçevesinde, İsviçre'dekine benzer bir referandum mekanizmasının İtalyan anayasasına eklenmesini öngören bir teklifin parlamento gündemine getirileceğini açıkladı.

"Karar doğal"

KBP'nin bu girişimi, bürokrasiyi azaltmaktan sorumlu Devlet Bakanı Roberto Calderoli tarafından açıklandı.

Calderoli, İsviçre'de yeni minare yapımının referandumla yasaklanmasının doğal olduğunu savunarak, "Anayasamızda öngörülmemiş olan bu tür bir yöntemi, bizim de benimsememizde  yarar var" dedi.

Kabinenin KBP'li üyelerinden biri olan İçişleri Bakanı Roberto Maroni ise İsviçre'deki minare yasağını, "Halkın sesine sürekli kulak verilmelidir. Demokrasilerde, şu veya bu şekilde aydın addedilen seçkinler yerine, halkın isteklerinin yerine getirilmesi daha yararlıdır" diye yorumladı.

İtalya'da referandum mekanizması, sadece mevcut yasal düzenlemeleri iptal veya teyit amaçlı olarak kullanılabiliyor. Hükümetin yaptığı yasal düzenlemeler, belirli sayıda imza toplanması durumunda yasanın iptali talebiyle halk oylamasına sunulabiliyor.

Düzenleme, parlamentonun üçte iki çoğunluğunun desteğini almaksızın yapılan anayasa değişikliklerinin de teyit amacıyla referanduma götürülmesini öngörüyor.

Yabancı düşmanlığı

Ancak yabancı düşmanlığı olarak tanımlanabilecek tutumlarıyla dikkati çeken KBP'nin İsviçre'dekine benzer bir referandum mekanizmasının İtalya tarafından da benimsenmesi yönündeki önerisinin yeterince destek bulması beklenmiyor.

Siyasi gözlemciler, bu girişimin propaganda amaçlı bir hamle olarak sınırlı kalmasının yüksek bir olasılık olduğunu belirtiyor. İsviçre'deki minare yasağı, İtalya'da merkez sol muhalefetin yanı sıra başta Dışişleri Bakanı Franco Frattini olmak üzere merkez sağ koalisyondaki ezici çoğunluk tarafından da "kaygı verici bir gelişme" olarak nitelenmişti.

Dolayısıyla salt KBP tarafından gündeme getirilecek bir önerinin yeterli desteği bulması mümkün görünmüyor.

Danimarka'da da Müslümanlara karşı referandum sesleri yükseliyor

İsviçre'de refarandum sonucu minare yasağının getirilmesi Danimarkalı ırkçıları da harekete geçirdi.

İsviçre'de yapılan ve halkın yüzde 50'den fazlasının 'hayır' demesiyle sonuçlanan referandumun ardından Avrupa gündemine oturan minare yasağının yakıları devam ediyor.

Danimarka'da hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi'nin (DF) Başkanı Pia Kjeaergaard 'Bravo İsviçre' diyerek yasağı savundu. Önümüzdeki dönemde Kopenhag ve Roskilde şehirlerinde yapılması planlanan minareli camiler içinde referanduma gidilmesi gerektiğini savunan aşısı sağcı lider Kjeaergaard konuyla ilgili yasa tasarısı hazırlayacaklarını söyledi.

Halkoylamasına gidilmesi durumunda Danimarkalıların da minareye hayır diyeceklerini iddia eden DF'li politikacılar 'yaşasın İsviçreliler' diyerek İsviçre'nin aldığı kararın Avrupa'ya örnek olması gerektiğini savundu. Partinin basın sözcüsü Sören Espersen konuyla ilgili yaptığı açıklamada İsviçrelileri tebrik etti ve Avrupa ülkelerinin 'İslami laboratuar' olmak istemediklerini söyledi.

400 binden fazla Müslüman'ın yaşadığı İsviçre'de aşırı sağ partilerden İsviçre Halk Partisi ve Federal Demokratik Birlik partisinin topladığı imzalar sonucunda halk oylamasına gidilmiş ve halkın yüzde 57,5'i minareye hayır cevabı vermişti.

Uzmanlar: Danimarka Karikatür Krizinden Bile Daha Büyük Zarar Görür

Danimarkalı uzmanlar benzeri bir referandumun Danimarka'da yapılması halinde ülkenin uluslararası imajına büyük bir zarar verileceğini savunuyor. Danimarka'nın böyle bir yasakla gündeme gelmesi durumunda karikatür krizinden bile daha büyük zarara uğrayacağını savunan uzmanlar, Müslümanların üzerine gitmenin anlamsız olduğunu savunuyor. Güney Danimarka Üniversitesinden din bilimleri uzmanı Prof. Tim Jensen konuyla ilgili yaptığı açıklamada ülkede yaşayan herkese eşit haklar sunulması gerektiğini savundu ve sürekli Müslümanlara saldırarak politika yapan Danimarka Halk Parti'sinin böyle bir yasağın destekleyerek kendi sonunu hazırladığını savundu.

Üç farklı şehirde minareli cami projesi

Henüz minareli bir caminin bulunmadığı Danimarka'da Kopenhag, Arhus ve Roskilde şehirlerinde minareli camilerin yapılması planlanıyor. Kopenhag'da yapılacak caminin projesi geçtiğimiz aylarda belediye komisyonuna sunulmuş ve komisyon projeyi onaylamıştı.

Danimarka Halk Partisi o zaman da olayı sert bir dille kınamış ve projeye onay veren belediye çalışanlarını Danimarka'ya ihanet etmekle suçlamıştı. O dönem İstanbul'daki Sultanahmet Camii'nin resimlerini kullanarak afişler hazırlayan ve Danimarka'da minareli camilerin yapılmasına hiçbir zaman izin vermeyeceklerini savunan Halk Partisi, İsviçre'de yapılan referandumun ardından benzer bir referandumu Danimarka'da da yaparak ülkede yapımı planlanan camilerin önüne geçmeyi hedefliyor.

Danimarka'nın ikinci büyük şehri olan Arhus'da da minareli bir cami yapılması planlanıyor. Cami projesi henüz Belediye Meclisine gelmiş değil ancak 17 Kasım'daki yerel seçimleri kazanarak meclis üyeliğine seçilen Türkiye kökenli politikacı Hüseyin Araç, Arhus Belediye yönetiminin cami inşaatına sıcak baktığını ifade ediyor.

Başkent Kopenhag'a yaklaşık 1 saat mesafede olan Roskide şehrinde yaşayan Müslümanlar da minareli bir cami yapmak için proje hazırlamış durumdalar. Mevcut caminin ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu savunan Roskildeli Müslümanlar 2 minareli ve 3 kubbeli bir cami projesi hazırladılar. Roskilde Belediyesi Meclis üyesi Tuncay Yılmaz, projenin belediye meclisinden geçeceğine inanıyor. Meclisin yüzde 98'inin projeye sıcak baktığını savunan Tuncay Yılmaz, İsviçrelilerin minareye hayır demesini anlayamadığını ifade ediyor. "Bu ülkede din özgürlüğü var ve iyi bir caminin entegrasyona olumlu katkısı olacağı düşüncesindeyim. Ben Danimarka vatandaşıyım ve ülkemin benim dinimi kabullenmesi benim için çok önemli bir faktör" diyen Yılmaz soruyor: "Kilise kuleleriyle ilgili de referandum yapalım mı?"

İsviçre'de Karara Tepki Gösterileri

İsviçre'de, referandumla yeni minare yapımının yasaklanması kararını kınayan protesto yürüyüşleri yapıldı.

İsviçre haber ajansı ATS'nin haberine göre, Lozan kentinde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, minare yapımının yasaklanması kararını protesto için katedralden, camiye kadar yürüyüş düzenledi.

Göstericilerin taşıdığı pankartların birinde "Ayrımcılığa Hayır" ifadesi yer aldı.

Cenevre'de de yaklaşık 2 bin kişi Protestan Jean Calvin'in 1500'lü yıllarda vaaz verdiği katedralin önüne ahşap minare maketleri dikti.

Buradaki göstericiler de "Hepimiz Müslümanız" yazılı pankart taşıdı.

Yaklaşık 7,7 milyon nüfuslu İsviçre'de çoğu Türkiye, Bosna ve Kosova'dan giden 300 bin civarında Müslüman yaşıyor.