El Menar’ın haberine göre bu etkiler, saldırgan pozisyonlardan başlayıp grubun oluşumuna, tutarlığına, siyasi kararları ve hükümet ile parlamento içerisindeki gücü üzerinde yaptığı etkilere kadar uzanıyor.

Şu ana kadar İlerici Sosyalist Parti başkanlığının konumunun, 14 Mart Grubu üzerinde etkileri olabileceğini sezinleyen en bariz kişi bu grubun en önde gelen köşe taşlarından biri olan ve tek başına Canpolat’ı 10 diğerlerini de 4 olarak kabul eden (14) Meclis Başkanı Nebih Berri oldu.

Berri Canpolat’ın çekileceği haberinin parlamento seçimlerinden sonra kağıtların karılması hakkındaki sezinlemesinin doğruluğunu kanıtladığına işaret etti.

Burada Canpolat devriminin hemen ardından birkaç noktaya işaret edebiliriz:

-Eğer Canpolat 11 vekilden oluşan parlamenter bloğuyla 14 Mart Grubundan resmi olarak çekilirse bu ona parlamentodaki çoğunluğunu kaybettirir. Milletvekili Boutros Harb da buna işaret ediyor. En azından şu ana kadar bakanlıklardaki hissesi, genel olarak 14 Mart Grubunun eğilimleri ve onun kararları dahilinde olmayacak.

-Değişim ve Reform Bloğu üyesi İbrahim Kenan’ın açıklamasına göre; muhalefet Canpolat’ın pozisyonu aracılığıyla siyasi haritanın yeniden şekillendirileceğini umuyor.

-Canpolat’ın kendisinin ve 14 Mart’ın hatalarını itiraf ettiği konuşması, Müstakbel hareketinin de buna cevaben bu hareketi taraftarlarının karşısında zor duruma sokup muhalefet mantığını güçlendirerek işlediği hatalarını itiraf etmesini içeriyordu.

-Müstakbel hareketinin, Canpolat ve onun utanç verici tarih hakkındaki konuşmasına saldıran açıklaması Canpolat ve Müstakbel hareketi arasındaki ilişkilerde gerginliğe sebep oldu. “Canpolat şoku” yaşayan bu grup içerisindeki gerginliğin ve karmaşanın artması bekleniyor. Nehar Gazetesi gibi 14 Mart Grubuna bağlı gazeteler de bu şoktan bahsediyor.

-Canpolat’ın oluşturduğu şok bu kadarla da sınırlı kalmayıp bu grubu zora sokacak başka alanlara doğru kayıyor. Bunlar arasında gazetelerin bahsettiği ve Canpolat’ın yakında Şam’a yapacağı ziyaret yer alıyor.

-Canpolat’ın yaptığı bu dönüşün, hükümetin kurulması ve özellikle koalisyon görüşmelerinde 14 Mart İttifakı’nın konumu üzerinde etki yapması bekleniyor. Resmi bir kaynak ve hükümeti kurmaktan sorumlu kişiler Nehar gazetesine, hükümet kurma çalışmalarına baskın gelen Canpolat pozisyonunun etkilerinin başka bir alanda işlerlik kazanacağını söylediler.

Açıklamadan sonra da Müstakbel hareketinin milletvekilleri Canpolat’a saldırmaya devam etti. Milletvekili Ahmet Fatfat Canpolat’ın kişisel menfaatleri olduğundan bahsetti, hürriyet, egemenlik ve bağımsızlıkla Sedir Devrimi anlayışının devam ettiğini ve ulusal menfaatin her zaman kişisel ve parti menfaatinin üzerinde tutulması gerektiğini ifade etti.

Eski Bakan Nayla Moawad Canpolat için 7 Mayıs olaylarıyla bağlantılı siyasi çalkantı yaşıyor tanımlaması yaptı ve Canpolat’a yaptığı eleştiride özellikle 7 mayıs olaylarından sonra onun siyasetinde ve konumunda bir çeşit çalkantı görüldüğünü söyledi. Moawad “Dün sergilediği ve bizim de pek tabii onaylamadığımız konumu da bu çalkantının bir parçasıdır” dedi.

Canpolat, dün yaptığı bir konuşmasında 14 Mart İttifakı'nın kendi çıkarlarını vatanın çıkarlarına öncelediği bunun için de 14 Mart içerisindeki varlığının daha uzun sürmeyeceğini ilan etmişti. Canpolat ayrıca 2006 yılında Amerika'ya yaptıkları ziyaretin kendi geçmişlerinde kara bir nokta olarak kalacağını söylemişti.

Canpolat bugün MTV'ye yaptığı açıklamada ise 14 Mart'tan ayrılacağını fakat yeni bir gruba katılmayacağını, bağımsız kalacağını belirtti.

Nasrullah'a Değerli Bir Hediye... Hariri'ye Güçlü Bir Tokat

Canpolat'ın 14 Mart İttifakı'ndan çekilişi, araştırmacı yazar Cihad Mustafa'ya göre, Lübnan'daki siyasi dengeleri muhalifler lehine değiştiren sert bir darbe oldu.

Mustafa "Canpolat'ın Hariri'ye Süpriz Darbesinin Sırları" başlıklı analizinde "Canpolat'ın 14 Mart İttifakı'ndan çekilmesiyl Meclis'teki milletvekili sayısı 71'den 61 düşerken 8 Mart İttifakı'nın milletvekili sayısı 57'den 67'ye yükseldi" dedi.

Mustafa, Canpolat'ın ayrılışının Lübnan'da siyasi deprem etkisi yarattığını, Saad Hariri'yi zor durumda bıraktığını kaydetti. Mustafa "Hariri artık çoğunluğu temsil etmiyor. İkinci olara hükümeti kurma görevinin ona verilmesinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan artık herşey 8 Mart'ın elindedir. 8 Mart dilerse Hariri kalır dilerse alternatifi bulunur." dedi.

Canpolat'ın açık olarak Nasrullah ve müttefiklerine katılmayacağını açıklasa da Nasrullah ile 20 Haziran'daki görüşmesine dikkat çeken Mustafa, Canpolat'ın Nasrullah'la geleceğe yönelik dayanışma ve işbirliği içerisinde olacağı açıklamasına hatırlattı.

Mustafa ayrıca Canpolat'ın 14 Mart'tan 8 Mart'a geçmesinin arkasında özellikle 7 Mayıs 2008 olaylarının ardından güçlü tarafın yanında yer alma hissinin olabileceğini ifade ifade etti.

Mustafa "Canpolat'ın kararı, Nasrullah ve Suriye'ye çok değerli bir hediyeyken, Hariri ve Amerika'ya güçlü bir tokat atma niteliğini taşımaktaydı. Hatta Hizbullah için seçimlerdeki kaybını kapatan büyük bir siyasi kazanımdır. Hatta Canpolat, başta direnişin silahı olmak üzere istediği siyasi projeyi herhangibir bir sorunla karşılaşmaksızın Lübnan'da uygulayabilmesi için Hizbullah'a altın fırsat sundu" dedi.

isra haber