Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ilk kez Tahran Cuma namazını kıldıran nizamın maslahatını belirleme kurumu başkanı Ayetullah Rafsancani seçimlerin hür ve eşine rastlanmayan bir coşku ile gerçekleştiğini belirterek herkesin yasalara uyması gerektiğini belirtti.
Ayetullah Rafsancani ayrıca seçimlerden sonra yapılan itirazlara değinerek İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamanei’nin belirlediği beş günlük sürenin iyi bik şekilde değerlendirilmediğini kaydederek bugün her zamankinden daha çok vahdete ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Tahran Cuma namazı hatibi hutbesine başlamadan önce Tahran halkı, birtakım sloganlar atarak ve büyük bir coşku ile Ayetullah Haşimi’yi karşıladı.
Ayetullah Rafsancani hutbesinin başında halka hitaben Cuma namazı konumu ve kudsiyetinin ilkelere aykırı olan sloganlarla kirletilmemesi gerektiğini hatırlatarak bu kutsal konumun İslam tarihi boyunca en büyük sermaye sayıldığını vurguladı.
Hutbesinin ikinci bölümünde Ayetullah Rafsancani, son günlerde Çin’in Sincan eyaletinde müslümanların katledilmesi olayına değinerek Çin yönetiminden halka yönelik uygulanan zulümlerle ilgili olarak sabırlı davranmasını beklediklerini, bu olayların Çin yönetiminin yararına olmadığını kaydetti.
İran’da gerçekleşen ve gündemin en sıcak konusu olan onuncu dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Ayetullah Rafsancani, seçim sürecinde iyi bir rekabet yaşandığını ve bu seçimlerin çok iyi başladığını, bu süreçte halkın seçimlere coşkulu bir şekilde katılarak eşsiz bir katılım sergilediğini ve bu onurun halk sayesinde kazanıldığını ve onlara teşekkür etmek gerektiğini belirtti. Rafsancani, keşke seçim günlerinde egemen olan şartlar bu güne dek sürseydi, işte o zaman seçim sonuçları ne olursa olsun bugün dünyada en onurlu konumda olacaktık, fakat istediğimiz gibi olmadı, ifadesini kullandı.
Hutbesinin bir başka bölümünde Ayetullah Rafsancani, kuşkunun en kötü musibet olduğunu belirterek seçimlerden sonra bazı kesimlerin kuşkuya düştüğünü, tabi burada iki akımın söz konusu olduğunu, bir akımın kesin kararlı olduğunu ve kendi işini yaptığını, sayıları az olmayan ve ülkenin düşünceli insanlarının büyük bir bölümünü oluşturan bir kesimin de kuşkuları olduğunu dile getirdiklerini ve bu kuşkuyu gidermek için çaba harcamak gerektiğini vurguladı.
Ayetullah Rafsancani Tahran Cuma namazı tribününden hiç bir zaman belli bir kanadı destekleme bağlamında yararlanmadığını ve her zaman siyasi kanatların ötesinde konuştuğunu, hep birlikte düşünüp ülkenin vahdetini ilerletmek gerektiğini, kinlerden doğan kötü ve tehlikeli izleri bertaraf etmek ve düşmanların umudunu ümitsizliğe dönüştürmek gerektiğini ifade etti.
Tahran Cuma namazı hatibi Ayetullah Rafsancani hutbesinin devamında bugünkü şartlarda şu anda hapse atılanların evlerine ve ailelerinin yanına geri dönmelerine izin vermek gerektiğini ve sırf bu insanlar hapiste oldukları için düşmanların bizleri eleştirmelerine ve bize karşı planlar yapmalarına izin vermemek gerektiğini vurguladı.
Din alimlerinin saygınlığını koruma zaruretine de vurgu yapan Ayetullah Rafsancani, ulemanın her zaman nizamı karşılık beklemeksizin desteklediklerini belirterek vahdeti sağlamak gerektiğini, bu hutbenin gelecekte yeni bir değişimin başlangıcı olmasını dilediğini ve kriz olarak adlandırdığı bu durumu geride bırakmayı başarmayı umduğunu kaydetti.
FHA
Ayetullah Rafsancani ayrıca seçimlerden sonra yapılan itirazlara değinerek İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamanei’nin belirlediği beş günlük sürenin iyi bik şekilde değerlendirilmediğini kaydederek bugün her zamankinden daha çok vahdete ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Tahran Cuma namazı hatibi hutbesine başlamadan önce Tahran halkı, birtakım sloganlar atarak ve büyük bir coşku ile Ayetullah Haşimi’yi karşıladı.
Ayetullah Rafsancani hutbesinin başında halka hitaben Cuma namazı konumu ve kudsiyetinin ilkelere aykırı olan sloganlarla kirletilmemesi gerektiğini hatırlatarak bu kutsal konumun İslam tarihi boyunca en büyük sermaye sayıldığını vurguladı.
Hutbesinin ikinci bölümünde Ayetullah Rafsancani, son günlerde Çin’in Sincan eyaletinde müslümanların katledilmesi olayına değinerek Çin yönetiminden halka yönelik uygulanan zulümlerle ilgili olarak sabırlı davranmasını beklediklerini, bu olayların Çin yönetiminin yararına olmadığını kaydetti.
İran’da gerçekleşen ve gündemin en sıcak konusu olan onuncu dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Ayetullah Rafsancani, seçim sürecinde iyi bir rekabet yaşandığını ve bu seçimlerin çok iyi başladığını, bu süreçte halkın seçimlere coşkulu bir şekilde katılarak eşsiz bir katılım sergilediğini ve bu onurun halk sayesinde kazanıldığını ve onlara teşekkür etmek gerektiğini belirtti. Rafsancani, keşke seçim günlerinde egemen olan şartlar bu güne dek sürseydi, işte o zaman seçim sonuçları ne olursa olsun bugün dünyada en onurlu konumda olacaktık, fakat istediğimiz gibi olmadı, ifadesini kullandı.
Hutbesinin bir başka bölümünde Ayetullah Rafsancani, kuşkunun en kötü musibet olduğunu belirterek seçimlerden sonra bazı kesimlerin kuşkuya düştüğünü, tabi burada iki akımın söz konusu olduğunu, bir akımın kesin kararlı olduğunu ve kendi işini yaptığını, sayıları az olmayan ve ülkenin düşünceli insanlarının büyük bir bölümünü oluşturan bir kesimin de kuşkuları olduğunu dile getirdiklerini ve bu kuşkuyu gidermek için çaba harcamak gerektiğini vurguladı.
Ayetullah Rafsancani Tahran Cuma namazı tribününden hiç bir zaman belli bir kanadı destekleme bağlamında yararlanmadığını ve her zaman siyasi kanatların ötesinde konuştuğunu, hep birlikte düşünüp ülkenin vahdetini ilerletmek gerektiğini, kinlerden doğan kötü ve tehlikeli izleri bertaraf etmek ve düşmanların umudunu ümitsizliğe dönüştürmek gerektiğini ifade etti.
Tahran Cuma namazı hatibi Ayetullah Rafsancani hutbesinin devamında bugünkü şartlarda şu anda hapse atılanların evlerine ve ailelerinin yanına geri dönmelerine izin vermek gerektiğini ve sırf bu insanlar hapiste oldukları için düşmanların bizleri eleştirmelerine ve bize karşı planlar yapmalarına izin vermemek gerektiğini vurguladı.
Din alimlerinin saygınlığını koruma zaruretine de vurgu yapan Ayetullah Rafsancani, ulemanın her zaman nizamı karşılık beklemeksizin desteklediklerini belirterek vahdeti sağlamak gerektiğini, bu hutbenin gelecekte yeni bir değişimin başlangıcı olmasını dilediğini ve kriz olarak adlandırdığı bu durumu geride bırakmayı başarmayı umduğunu kaydetti.
FHA